İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunması sorulan Ogün Samast, "Olayın üzerinden 4 yıl geçtiği için hiçbir şey hatırlamıyorum. Daha doğrusu unuttum. Daha önceki savunmamı da hatırlamıyorum" dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Celal Ünal'ın, yeniden savunma yapmak istemiyorsa eski savunmasını kendisine okunabileceğini söylediği Samast, "Yeni baştan savunma yapmak istiyorum ama eski ifademi hatırlamıyorum. Şimdi ifadem çatıştı mı da bu sefer yalancı durumuna düşeceğim. Eski ifadem okunursa avukatların sorularına da ona göre cevap veririm" diye konuştu.

Eski ifadesinin okunmasının ardından mahkeme heyeti üyelerinin sorularını cevaplayan Samast, olayda kullandığı silahın İstanbul'a gelmeden önce kendisine verildiğini ancak markasını, çapını ve diğer fiziki özelliklerini bilmediğini kaydetti.

Silaha olay yerinde baktığında emniyetinin açık, namlusuna mermi sürülmüş olduğunu gördüğünü belirten Samast, "Yani ben kendi kendimi de vurabilirmişim. Yasin belime koyduktan sonra hiç bakmamıştım" dedi.

Silahta kaç mermi olduğunu ya da kapasitesini bilmediğini belirten Samast, Yasin Hayal'den olaydan sonra silahı atması yönünde talimat almasına rağmen neden atmadığının sorulması üzerine "Bilmiyorum efendim. Üzerimde neden taşıdım bilmiyorum" şeklinde konuştu.

Samast, silahın içindeki ve yanındaki mermi sayısına ilişkin sorular üzerine de, olay öncesinde ve sonrasında sadece bir kutu mermi var olduğunu, silahla atış konusunda Yasin Hayal ile yaptıkları ilk denemelerin de bu kutudaki mermilerle yapıldığını söyledi.

Olay günü internette kiminle görüştüğü sorulan Ogün Samast, olayın gerçekleştiği sabahtan 2 gün sonrasına kadarını hatırlayamadığını söyledi.

"Yakalanmasaydım beni öldüreceklerdi"

Yakalanmasaydı kendisinin öldürüleceğine ilişkin Mülkiye Müfettişlerine verdiği bir ifadesinin olduğunun hatırlatılması üzerine Samast, "Oldu. Ben böyle bir ifadede bulundum. Bunu kimden öğrendiğimi tam hatırlamıyorum ama bir kitapta da yazıyor zaten. Gökhan Kuşçu diye bir polisin adı geçiyor. Beni öldürmeye geleceklerini nereden öğrendiğimi hatırlamıyorum. Nedim Şener'in kitabında da var" dedi.

Bu ifadeyi ilk yakalandığı sırada Mülkiye Müfettişlerine verdiği ve kayda geçmediğinin hatırlatılarak soruda ısrar edilmesi üzerine Samast, bu ifadesinin doğru olduğunu, Sedat Şahin'in sağ kolu olan birinin adamlarının kendisini öldürmek için yola çıktığını, yakalanması üzerine de geri döndüklerini öğrendiğini söyledi.

Cinayetten önce extacy almış

Erhan Tuncel'in evine bir kez gittiğini ve "Savaş Sanatları" adında bir film izlediklerini belirten Samast, sorular üzerine cinayetin işlendiği gün Yasin Hayal'in kendisine verdiği 2 tane extacy hapı içtiğini söyledi.

Samast, İstanbul'a gelmeden önce Yasin Hayal'in kendisine 180 lira kadar para verdiğini, bunun dışında kendisine para verilmediğini, üzerinde silah ve Hrant Dink'in fotoğrafıyla geldiğini, daha önceden yapılmış bir plan olmadığını, konuyu Hayal dışında hiç kimseyle konuşmadığını anlattı.

Tüm ifadelerinde olaydan bir gün öncesine ilişkin anlatımda bulunmadığının, Yasin Hayal'in ise aynı gün için Agos gazetesinde keşif yaptığından bahsettiğinin hatırlatılması üzerine Samast, zaten olayı gerçekleştirmek istemediğini, Hayal sorduğunda ona öyle söylemiş olabileceğini ancak keşif yapmadığını ifade etti.

Samast, olay yerinde tek başına olduğunu, gazeteyi de sora sora bulduğunu kaydetti.

Cezaevinde evlendiği hatırlatılarak eşini daha önce tanıyıp tanımadığı sorulan Samast, "Ben niye söyleyeyim ki özel hayatımı size?" diyerek soruya tepki gösterdi.

Eşinin soyadıyla, dosyada adı geçen bir kişinin soyadının aynı olduğu ve bu nedenle bir tanışıklık bulunup bulunmadığını öğrenmek için bu sorunun sorulduğunun açıklanması üzerine Ogün Samast, "Ha öyle söylesenize. Daha önceden tanımıyorum. Cezaevinde tanıştım" dedi.

"Niye işledin bu cinayeti?" sorusuna "hatırlamıyorum" cevabı

Mahkeme heyeti üyesi Nuran Yalınbaş'ın "Ogün Samast niye işledin bu cinayeti?" şeklindeki sorusuna Samast, "Bilmiyorum" diye cevap verdi.

"Yasin Hayal de senin gibi Pelitli'de yaşıyor. Ondan korktuğunu söylüyorsun. Neden korkuyorsun?" şeklindeki soru üzerine de Samast, "Sabıkası açık şekilde belli ediyor" diye konuştu.

Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen'in sorularını da cevaplayan Samast, sanıklardan Zeynel Abidin Yavuz'u tanıdığını belirterek, "Yavuz ile aynı mahalledeyiz. Hrant Dink'i öldürmek için Yasin Hayal'in ilk onunla konuştuğunu bilmiyordum. Bizim mahallede herkes bu konuda bir şey biliyormuş ama ben bilindiğini bilmiyordum. Daha sonra dosyadaki ifadelerden öğrendim" dedi.

Olayda kullanılan silaha ilişkin sorular üzerine de Ogün Samast, silahın ne şeklini ne de rengini hatırlamadığını, siyah olduğunu da soruşturma aşamasında kendisine gösterilince fark ettiğini belirterek, "Bana silahın işleyişi lazım, tekleyip teklemediği lazım. Rengine bakmam. Olayı da ben yaptım" şeklinde konuştu.

"Yasin Hayal'den hala korkuyorum"

Dink ailesi avukatlarından Fethiye Çetin'in "Yasin Hayal'den korktuğunu" söylediğini hatırlatarak, hala korkup korkmadığını sorduğunu Samast, "Şimdi o kadar değil ama hala korkuyorum" dedi.

Çetin'in "Korkudan söylemediğin bir şey var mı?" dediği Samast, "Yok, bazı eksiklikler olabilir ama söylemediğim bir şey yok" diye cevap verdi.

Dink ailesi avukatlarından Arzu Becerik'in olayda kullanılan silahın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamanın 11. duruşmasında eline verildiğini, aldığında şarjörü çıkaramadığını hatırlatıp, aynı silahı salondaki astsubay ile Yasin Hayal eline alır almaz şarjörü çıkarabildiğini kaydederek, "Sen Yasin Hayal 'bu silah' dedikten sonra kabul ettin silahı" demesi üzerine Samast da, "Ha orasını hatırlamıyorum" dedi.

Tanıklar

Duruşmada tanık olarak dinlenen İbrahim Çağlayan, banka ATM'sinde işlem yaptığı sırada silah sesi duyduğunu, Ogün Samast'ı kaçarken, bir kişiyi de yere düşerken gördüğünü söyledi.

Agos gazetesi çalışanı Kristin Delaloğlu da, öğle saatlerinde gazeteye gelen Ogün Samast'ın kendisini Ankara Üniversitesi öğrencisi olarak tanıtıp Hrant Dink ile görüşmek istediğini, bunun için randevu alması gerektiğinin söylenmesi üzerine ayrıldığını kaydetti.

Birkaç saat sonra dışarıya çıktığında bu kişiyi gazetenin karşısında beklerken görünce şüphelendiğini ve durumun Hrant Dink'e iletilmesi için bir iş arkadaşını aradığını belirten Delaloğlu, arkadaşının durumu Dink'e iletemediğini daha sonradan öğrendiğini söyledi.

Agos gazetesi çalışanı Dina Murat da, Kristin Delaloğlu'nun Ogün Samast'ın dışarıda beklediğini söylediği sırada Hrant Dink'in bir misafirinin olduğunu, daha sonra da iş yoğunluğu nedeniyle bir türlü kendisine bu konuyu aktarma fırsatı bulamadığını anlattı.

Tanıklar Ahmet Emin Özmete, Akif Çalıkoğlu ve Nesibe Hava da, Ogün Samast'ı olaydan sonra kaçarken gördüklerini anlatarak, elindeki silahın gümüşi parlak renkte olduğunu söylediler.

Daha sonra söz alan Ogün Samast'ın avukatı Levent Yıldırım, müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini istedi.

Samast'ın tutukluluk halinin devamına, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinden gönderilirken yapılan bazı eksik işlemlerin ve eksik evrakların tamamlanmasına karar veren mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

Çetin: "Önemli sorular sordular"

Duruşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan avukat Fethiye Çetin, dosyanın yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosya ile birleştirilmesi konusundaki taleplerinin reddedildiğini kaydetti.

Duruşmada Ogün Samast'ın sorgusunun yeniden yapıldığını hatırlatan Çetin şunları söyledi: "Sorgu sırasında mahkeme üyeleri ve sayın savcı soru sordu. Özellikle mahkeme üyeleri gerçekten son derece etkili sorular sordular. Bu arada önemli bir husus Ogün Samast 'Yakalanmasaydım beni öldüreceklerdi' şeklindeki ifadesini, yani Başbakanlık Teftiş Kurulu üyelerine verdiği ama ifadesinde yazılmasına izin vermediği bu bölümü teyit etti. Kendisine defalarca bu bilgiyi nereden aldığı soruldu o konuda net bir şey söyledi. Bence önemli idi. Bunun dışında çok sayıda soru soruldu ve bazı konular özellikle açığa çıktı ki biz bunları değerlendirip bu değerlendirmeyi paylaşacağız."






Cnn Türk