Yargıtay Savcısı, Er Balıkçı'yı vuran sanığın “dış aleme yansıyan davranışlarından” kasıtlı hareket etmediği sonucuna varmış ve 'taksirle öldürme' suçundan verilen cezanın onanmasını istemişti. Sanığın askeri kurul ve talimatlara aykırı şekilde silahının emniyetini açık tutması, doldur boşalt yapması ve Er Balıkçı’ya doğrultması ise kasıt sayılmamıştı. Davanın ilk duruşması, 18 Eylül 'de görülecek.

Askeri Yargıtay’ın geçen 20 Mayıs'ta aldığı kararda, Er Balıkçı'nın öldürülmesine ilişkin davaya bakan Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin adının 11 duruşma tutanağında bulunmadığı kaydedildi. Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 220. maddesine göre duruşma tutanağının başlığında mahkeme adının, oturum tarihlerinin, hakimin, savcının ve zabıt katibinin adı ve soy adının belirtilmesi gerektiği ifade edildi. Aynı kanunun 221. maddesine göre ‘ispat gücü’ ve sahtecilik iddiasının gündeme gelmemesi bakımından duruşma tutanağının içeriğinin nasıl olması gerektiğinin belli olduğu kaydedildi. Kararda, “İspat gücü bakımından anılan tutanakların kapsaması gereken unsurlardan birinin yokluğu halinde duruşma tutanağı özelliğini kazandığını söylemek mümkün değildir. Mahkeme adının yargısal işleme ilişkin tutanakta yer alması şart olup dolaylı bilgilerin bu tutanağın hangi mahkemeye ait olduğunun belirlenmesinde ölçüt alınması, bu usul eksikliğini ortadan kaldırmamaktadır” denildi. Duruşma, 18 Eylül’e bırakıldı.

Batman'ın Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda görev yapan Er Sevak Şahin Balıkçı, askerliğinin bitimine bir ay kala, 24 Nisan 2011’de karakolun çevresindeki tel örgü çalışmasına dahil edilmişti. Çalışma sırasında güvenlikçi olarak görev yapan Er Kıvanç Ağaoğlu, tüm askeri talimatları ihlal ederek, emniyetini açtığı silahı dolduruşa almış ve Balıkçı’ya tutarak ateş etmişti. Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde geçen yıl biten davada; sanık Ağaoğlu ‘bilinçli taksirle adam öldürmek’ suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün, Astsubay Sadrettin Ersöz ise ‘ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak’ suçundan beş ay hapse çarptırılmıştı. Askeri Savcı Kemal Bal, sanığın “dış aleme yansıyan davranışlarından” kasıtlı hareket etmediği sonucuna vardı. Sanık Ağaoğlu’nun askeri kurul ve talimatlara aykırı şekilde silahının emniyetini açık tutması, doldur boşalt yapması ve Er Balıkçı’ya doğrultması ise kasıt sayılmadı.


 Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal