Ergenekon davasında aylardır beklenen mütalaa dün açıklandı. “Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır” denilen mütalaada duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, aralarında eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un da bulunduğu 64 sanık için ağırlaştırılmış müebbet talebinde bulundu. Ancak, mütalaada, emekli askerler İlker Başbuğ, Hıfzı Çubuklu, Hurşit Tolon ve Dursun Çiçek’in de aralarında bulunduğu 10 sanık hakkında ‘örgüt yöneticiliği’nden cezaya gerek görülmedi. Duruşmaya olan ilgi ise bir hayli düşüktü. Duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklardan hiçbiri katılmadı. 67’si tutuklu 275 sanıklı duruşmayı az sayıda izleyici ve avukat takip etti. Başbuğ yoktu ancak çocukları salondaydı.

Bombalara beraat!

Ergenekon davasında, 20 Ekim 2008 tarihinden bu yana yapılan yargılama sonunda savcılar Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş 2271 sayfadan oluşan esas hakkındaki mütalaalarını mahkemeye sundu. Duruşmada, yaklaşık 4.5 saatte mütalaanın 90 sayfalık özeti okundu. “Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır” denilen mütalaada ilk Ergenekon iddianamesinin sanıkları arasında yer alan ve soruşturmanın ihbarcısı olarak görülen Ali Yiğit hakkında, yasadaki son değişiklik nedeniyle beraat istendi. Ayrıca sanıklar Adem Uzun, Erdal İrten, Salih Kunter ve Süleyman Esen hakkında da beraat kararı talep edildi.

Dalan’ın dosyası ayrıldı

Davanın firari sanıklarından eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Turan Çömez, Emrah Gönenci, Mustafa Bakıcı ve Saipir Debzlelvidze’nin dosyalarının ayrılması istendi. Eski MİT görevlisi olan Özel Yılmaz’ın dosyasının ise MİT görevlilerinin yargılanmasına dair kanunda yapılan değişiklik nedeniyle ayrıldığı hatırlatıldı.
Mütalaada, yargılama sırasında ölen sanıklar İlhan Selçuk, Murat Özkan ve Engin Aydın’ın ise dosyalarının düşürülmesi istendi.
Sedat Peker, Semih Tufan Gülaltay, Güler Kömürcü, Emin Şirin, Mehmet Bora Perinçek ve Ferda Paksüt’ü de aralarında bulunduğu 96 sanık hakkında ‘Ergenekon terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7.5-15 yıl hapis cezası talep edildi.

Darbeye teşebbüs iddiası

Mütalaada, halen Silivri’de tutuklu olan CHP Milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile tutuksuz yargılanan Sinan Aygün’ün de aralarında oldğu 64 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ile emekli orgeneraller Hasan Iğsız, Nusret Taşdeler ve Hurşit Tolon da müebbet hapsi istenenler arasında yer alıyor. Savcı ayrıca, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan ile kendisine saldırını emrini vermekle suçlanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de aralarında bulunduğu sanıkların TCK’nın 312/1. maddesi uyarınca ‘Hükümeti, cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen ya da tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı Pekgüzel, bu sanıklar hakkında Yargıtay içtihatları gereğince ayrıca örgüt yöneticisi olmak suçundan ceza verilmesine yer olmadığını belirtti.

‘Saldırı talimatı Küçük’ten’

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahke-mesi’nde görülen davada mütalaadaki ayrıntılar da dikkat çekti. Cumhuriyet Gazetesi’ne 3 kez bomba atıldığı, Danıştay üyelerinin heyet halindeyken hedef alınıp bir üyenin öldürülüp, diğerlerinin öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilen mütalaada eylemlerin bireysel değil, örgütsel eylem olduğu ifade edildi. “Bu eylemler dinsel güdülerle değil, Ergenekon terör örgütünün hedeflediği amaç suçların gerçekleşmesi için işlenen eylemlerdir. Alparslan Arslan önemli bir Ergenekon terör örgütü üyesidir” denilen mütalaada şu ifadelere yer verildi: Bu eylemler, hükümeti ortadan kaldımaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme suçunun gerçekleşmesine neden olacak niteliğe sahiptir. Alparslan Arslan olaydan hemen sonra yakalanması ve soruşturma makamlarının etkin çalışmalarıyla Alparslan Arslan’ın irtibatlarını hızla ortaya çıkarılmasından dolayı bu eylem kendisinden beklenen ülkede askeri darbe yapılması sonucunu doğuramamıştır.
Dava sanıklarından Muzaffer Tekin ve Veli Küçük’ün örgütünn yöneticilerinden olduğu belirtilen mütalaada, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması eylemlerinin bu iki ismin talimatlarıyla gerçekleştirildiği öne sürüldü. Mütalaada, Veli Küçük’ün 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
 
TCK 312/1:
‘Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teþebbüs etmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet...’
 275 Ergenekon davasının sanık sayısı
64 Ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenenler
96 7.5-15 yıl hapsi talep edilen sanıklar
19 Savcının yakalama kararı istediği kişiler
61 Tutukluluk halinin devamı istenen sanıklar
6 Mütalaada beraati talep edilenler
 
Neden örgütten ceza istenmedi?
 
Sanıklar hakkında örgüt yöneticiliğinden dava açıldığı hatırlatılan mütalaada , TCK 302. maddesinde düzenlenen ‘Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak ve 309. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçuna uyan bir eylem varlığı haline örgüt yöneticiliği suçunu düzenleyen TCK’nın 314. maddesinde ceza verilmesine yer olmadığı ifade edildi.

Öte yandan Ergenekon gibi kamuoyunda çokça tartışılan Balyoz davasında Yargıtay aşaması bekleniyor. Balyoz’da eski kuvvet komutanları İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve emekli Orgeneral Çetin Doğan’a önce müebbet hapis cezası verilmiş, ardından cezaları 20’şer yıla düşürülmüştü. Orgeneral, korgeneral ve koramiral düzeyinde 14 kişi ise 18’er yıla çarptırılmıştı.
 
Ortak açıklama: Mütalaayı tanımıyoruz
 
Ergenekon davasında yargılanan sanıklar, avukatları aracılığıyla savcılık mütalaasına karşı ortak açıklama yaptı. Açıklamada, “Savcılığın sözde esas hakkında mütalaasını tanımıyoruz” denildi.

Duruşmaya ara verildiği sırada salon dışına çıkan avukatlar adına Serkan Günel’in okuduğu açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: “Silivri’de adalet, hukuk ve insan hakları bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. Savcılar, Meclis’in çıkardığı yasaları hiçe saymıştır. İddianame; delil değeri olmayan, sonradan üretilmiş çoğu sahte delillere dayandırılmıştır. Esas hakkındaki mütalaanın savcılar tarafından duruşmada yazılı olarak okunması, mütalaanın da tıpkı karar gibi önceden hazırlanmış olduğunu ortaya koymuştur. Bu davanın hedefi Cumhuriyetin değerleri, kurumları, Atatürk ilkeleri ve devrimleridir. Bu nedenlerle savcılığın sözde esas hakkındaki mütalaasını tanımıyoruz, reddediyoruz. Gelinen noktada hukuku hakla birlikte arama mücadelesini sürdüreceğiz. Bu dava Türkiye’nin hukuk imtihanıdır.”
Salonda gazetecelerin yanına gelen Mustafa Balbay da, “Mahkeme bütün suçlamaları ‘hükümete karşı suçlara’ indirgemiştir” dedi.
 
64 kişiye müebbet istendi
 
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahke-mesi’nde görülen duruşmada savcıların mütalaasını sunmasıyla salonda ‘müebbet’ şoku yaşandı. Savcı, şu isimlerden oluşan 64 kişiye müebbet istedi: CHP milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Sinan Aygün, gazeteci Tuncay Özkan, Emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, Veli Küçük, Hıfzı Çubuklu, Levent Ersöz, Dursun Çiçek, Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, Kemal Kerinçsiz, Alparslan Arslan, Kemal Gürüz, Kemal Alemdaroğlu, Alaettin Sevim, Bekir Öztürk, Cemal Gökçeoğlu, Cihandar Hasan Hanoğlu, Durmuş Ali Özoğlu, Emin Gürses, Ergün Poyraz, Erhan Timuroğlu, Erol Manisalı, Fatih Hilmioğlu, Ferit İlsever, Fuat Selvi, Ümit Sayın, Hasan Ataman Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Hayrettin Ertekin, Hayrullah Mahmut Özgür, Hulusi Gülbahar, Hüseyin Görüm, Nusret Taşdeler, İsmail Hakkı Pekin, İsmail Sağı, İsmail Yıldız, Kemal Aydın, Mehmet Eröz, Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Otuzbiroğlu, Muammer Karabulut, Muhittin Erdal Şenel, Murat Uslukılıç, Mustafa Yurtkuran, Mustafa Dönmez, Mustafa Koç, Ferit Bernay, Neriman Aydın, Oktay Yıldırım, Orhan Güçlü, Osman Yıldırım, Sedat Özüer, Serhan Bolluk, Sevgi Erenerol, Tekin Irşi, Yusuf Erikel, Ziya İlker Göktaş.


Dursun Çiçek’in kızı İrem Çiçek duruşmadaydı.
 
Çocukları yanlarındaydı
 
Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde görülen Ergenekon davasına, önceki duruşmalar gibi ilgi yoktu. Duruşma salonunda diğerlerine oranla daha az sayıda izleyici ve avukat yer aldı. Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan kararı eleştirerek, “Cebir ve şiddet kullanarak hükümeti yıkmak suçundan bahsediliyor. Savcı bu yüzden müebbet hapis istiyor. Babamla ilgili, yapılan tek þey miting yapmaktır. İzinli yapılan mitinglerdir bunlar. Bu kararı tanımamız mümkün değildir” dedi.
 
Verilecek kararın aynısı!
 
Ankara Barosu Başkanı ve Ceza Hukukçusu Metin Feyzioğlu, mütalaayı ağır bir dille eleştirerek şunları söyledi: “Adil yargılanma hakkını ihlal ettiği için tasfiye haline sokulan bir mahkemenin savcısı, delillere dayanmayan, gerçeklerle bağdaşmayan ve önceden nasıl yazılacağı bilinen bir mütalaa sunmuştur. Mahkeme, korkarım ki peşinen yazdığı hükmü ilan edecektir.” Avukat Celal Ülgün ise mütalaa için “Verilecek kararların ta kendisi” dedi.


Haber: FATİH YAĞMUR / Radikal