FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından meslekten  ihraç edilen ve İstanbul'da yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan  Sarıkaya hakkında Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma  tamamlandı.

Hazırlanan 58 sayfalık iddianame, Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesince  kabul edildi.

Sarıkaya hakkında 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istenen iddianamede,  FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması, faaliyeti, yönetim modeli,  hiyerarşik yapısı, örgütün başlıca eylemleri, yargı alanındaki yasa dışı  faaliyetleri hakkında bilgilere ve tanık beyanlarına yer verildi.

Darbe girişiminin ardından 17 Temmuz 2016'da sanığın Erzurum'daki  ikametinde ve adliyedeki odasında arama yapıldığı belirtilen iddianamede, sanığın  daha önceden ilden ayrılması nedeniyle yakalanamadığı ve ifadesinin alınamadığı  kaydedildi.

Sanığa ait HTS analiz raporlarının yer aldığı iddianamede,  Sarıkaya'nın haklarında FETÖ/PDY üyeliği ya da yöneticiliği ile suçlanan birden  fazla kişiyle iletişim içerisinde olduğu, bunlardan birçok kişinin kamuoyuna  yansıdığı şekilde FETÖ/PDY bünyesinde önemli şahsiyetler olduğunun anlaşıldığı,  bu kişiler arasında Yeşim Sayıldı, Muammer Akkaş, MİT tırları savcısı Aziz Takçı,  Ahmet Can, Celal Kara gibi isimlerin bulunduğuna işaret edildi.

İddianamede, Sarıkaya'nın ayrıca örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in  yakınında bulunan ve onunla irtibatlı olan Suat Yıldırım'la 21 kez görüştüğü  tespit edilen Doç. Dr. Turan Uslu ile de iletişim kaydının bulunduğu ve örgütün  gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olduğu belirtildi.

Sarıkaya'nın 15 Temmuz'dan önce Erzurum'dan ayrıldığının ve darbe  teşebbüsünden sonra da firari olarak arandığının anlatıldığı iddianamede, sanığın  18 Şubat'ta İstanbul'da saklanırken eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ve eski savcı  Adnan Çimen'le beraber yakalandığı kaydedildi.

İddianamede, Sarıkaya'nın yakalandığı evde yapılan aramada tahrif  edilmiş pasaportlarla birlikte FETÖ/PDY firari şüphelisi eski Diyarbakır  Cumhuriyet Savcısı HASAN Kılıç'a ait pasaportun ele geçirildiğine işaret edildi.

Dursun Ali Gündoğdu'nun ifadesine göre Hasan Kılıç'ın da aynı evde  birkaç gün kaldığının beyan edildiği iddianamede, yakalanılan evin örgütün firari  şüpheliler tarafından saklanmak için kullanılan bir yer olduğunun anlaşıldığı  değerlendirmesi yapıldı.

Hakan Fidan'ı ifade için makamına çağırmıştı

Sadrettin Sarıkaya'nın, 2012'de İstanbul Özel Yetkili Mahkemeler  nezdinde cumhuriyet savcısı olarak çalıştığı sırada devlet ve dönemin hükümeti  tarafından PKK terörünün bitirilmesi amacıyla geliştirilen çözüm süreci  kapsamında kamu görevlilerinin "Oslo Kenti"nde yapmış oldukları çalışma ve  görüşmelerle ilgili başlatılan soruşturmayı yürüttüğünün hatırlatıldığı  iddianamede, Sarıkaya'nın 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifade için  makamına çağırdığı aktarıldı.

İddianamede, belirtilen tarihte FETÖ/PDY mensuplarının istek ve  talimatları doğrultusunda yürütülen bu soruşturmayla ilgili olarak Sarıkaya  hakkında soruşturma açıldığı ve bu kapsamda "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini  ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek" ve  "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesine ilk  derece mahkemesi sıfatıyla kamu davası açıldığı kaydedildi.

Sarıkaya'nın her iki suç nedeniyle 20 Şubat'ta tutuklandığının  bildirildiği iddianamede, Yargıtay'daki 2016/2 esas numaralı dosya ile mevcut  dosyanın birleştirilip delillerin birlikte değerlendirilmesinin gerektiği belirtildi.

İddianamede, eski savcı Sarıkaya'nın "silahlı terör örgütüne üye  olmak" suçundan cezalandırılması talep edildi. Yargıtay 16. Ceza Dairesinde  açılan dava ile Erzurum'da açılan davada Sarıkaya'nın aynı suçtan cezalandırılması istendiğinden, açılan dava hakkında birleştirilme kararı  verilerek dosya Yargıtay'a gönderildi.