ABD'deki Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet  Yapılanması (FETÖ/PDY) bağlantılı bir kuruluşa toplam 2 milyon lira para  aktardığı iddia edilen 13 kişinin yargılanmasına başlandı.  Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada savunma yapan sanık Mehmet B., çalıştığı şirketin yönetim kurulu üyesi ve ortağı olduğunu belirtti. Kendisiyle birlikte 3 kişinin daha şirket adına imza yetkisi olduğunu ifade eden B., yapılan ödemenin kendi adına göründüğünü söyledi.

 B. bu ödemeden savcılık kendisini haberdar edinceye kadar bilgisi  olmadığını ileri sürerek, ''Sonradan muhasebecimiz Aydın A.'a sorduğumda, ortağımız olan Ercan Ç.'nun Mustafa isimli oğlunun Amerika'daki okulu  sebebiyle böyle bir para gönderdiğimizi ve evrakı bana imzalattığını söyledi.  Aydın'ın bu parayı hangi hesaptan alarak gönderdiğini bilmiyorum. Ercan'ın oğlu  olan Mustafa'nın Amerika'da hangi okulda okuduğunu da bilmiyorum. Aynı tarihte  Aydın A., Ercan Ç.ve öğrenci olan Mustafa'nın dedesi Mustafa  Ç. adına ne sebeple her birisi için 5 bin dolar olmak üzere toplam 15 bin  dolar gönderildiğini bilmiyorum. Muhasebeciye neden toplam 20 bin doları dörde  bölüp gönderdiğini sormadım.'' diye konuştu.

 Sanık Fatih N. da savunmasında, şunları kaydetti:''Ben para yatırdığım tarihten önce, kendi adıma bir firma kurmuştum.  Sosyal medyadan, iddianamede bahsi geçen para gönderdiğim firmanın kültürümüzü  tanıtan İslami bir kuruluş olduğunu öğrendim. Bu sebeple bir hayır yaparak, bu  kuruluşa yardımcı olmak ve böylece işlerimin daha iyi gitmesini ummak adına, 4  bin doları buraya bağışladım, o firmadan da bana teşekkür mektubu geldi. Şu anda  firmamı kapattım, geçmiş dönemlerde yaptığım birikimlerimle geçiniyorum. Benim  Fetullah Gülen veya iddia edilen örgütüyle herhangi bir bağım yoktur. Daha önce  Sema Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdunda kantin işletmecisi olarak çalışıyordum.  Benim buradaki görevim, bir memur gibi çalışmak şeklindeydi, kantinin karını alan  işletmeci durumunda değildim. Bu yurtta çalışırken, Milli eğitime gidip  geliyordum, Milli Eğitimden pek çok kişiden bu kurumun bir hayır kuruluşu  olduğunu öğrenmem sebebiyle de para gönderdim, sadece sosyal medyadaki bilgiler  sebebiyle para göndermedim. Bahsettiğim Sema Ortaöğretim Yurdunun FETÖ ile  irtibatlı olduğuna dair bir şey bilmiyorum.''

Sanık Orhan Y. de makine atölyesi işlettiğini ve 10-15 bin  liralık aylık kazancı olduğunu dile getirdi. Y., İslami kaygıları olduğunu ve dünyanın her yerinde bu yönde  hareket edilmesini faydalı bulduğundan, akademik anlamda İslami çalışma yaptığını  öğrendiği, iddianamede ismi geçen firmaya 5 bin 185 dolar gönderdiğini, bunu da  Bank Asya vasıtasıyla yaptığını anlattı.

 Başka suçtan tutuklu sanık Halim G. da başka bir FETÖ  soruşturması nedeniyle tutuklu bulunduğunu belirterek, ''Bildiğim kadarıyla  soruşturma dosyası, Çağlayan Adliyesi'ndedir, bu hususun da araştırılmasını  istiyorum. Ben daha önce de söylediğim gibi 4 bin dolar para göndermedim. Bu  iddia nasıl çıkmış bilmiyorum. Mobilya satıcısı olarak çalışırım. Ayda yaklaşık 8  bin lira para kazanabiliyorum. Bu firmaya para göndermediğim gibi Amerika'da  hiçbir yere para göndermedim. Bu davadaki sanıklardan hiçbirini tanımıyorum.  Süleyman Eriş ve ABDullah Ünal isimli kişileri tanımıyorum. Ben 2 ay önce  tutuklandım, tutuklanmadan önce Bank Asya'ya gidip sorduğumda, benim 4 bin dolar  havale ettiğime dair bir evrak olmadığını söylediler. Benim Fetullah Gülen ve  grubuyla herhangi bir irtibatım yoktur. Para göndermediğim için suçlamayı kabul  etmiyorum.'' ifadelerini kullandı.

Sanık Aydın İ.de savunmasında, 1997-2004 yılları arasında ailesiyle  ABD'de yaşadığını, maç izlemek için ve başka sosyal faaliyetler için Türk kültür  merkezlerine gittiğini, o tarihlerde bu kuruluşların FETÖ ile irtibatlı olduğuna  dair herhangi bir bilgisi olmadığını savundu.

İ., yaşanan süreçlerden sonradan haberdar olduğunu söyleyerek,  sözlerini şöyle sürdürdü: ''ABD'de yaşayan Mehmet isimli olup soyadını  bilmediğim kişi, 'sen  bizi biliyorsun' diyerek, bir kuruma yardım etmemi söyledi. Ben genel olarak ABD  de Türk kültürünü tanıtan kuruluşlar bulunduğunu bildiğimden, hangi firmaya  gönderileceğine dikkat etmeksizin, para havalesi evrakını imzalayıp muhasebecime  verdim. Para gönderdiğim yerin eğitim ve öğretimle ilgili işler yaptığı dışında  çok fazla tanıdığım bir firma değildir. Tekstil üretimi yaparım. Yıllık kazancım,  1 milyon lira civarındadır. Yıltem Konfeksiyon Ticaret Sanayi AŞ. isimli firmada  hem ortak hem de yönetim kurulu başkan yardımcısıyım. Ben yalnızca bu kuruma  değil, başka sosyal faaliyeti bulunan kurumlara da yardım ediyorum.''

 FETÖ'nün darbe girişimi sonrası Başbakanlığın 15 Temmuz Dayanışma  Kampanyası'na da 6 şirketleri adına 120 bin lira gönderdiğini savunan İ., aynı  zamanda ABD vatandaşı olduğunu aktardı. İ., ''Amerika'da yaşadığım yıllar boyunca, 15-16 kez Amerika'ya  gidip geldim. Başka bir niyetim olsaydı, banka havalesi yoluyla değil de kendim  gittiğimde parayı vermek şeklinde hareket ederdim. Bu husus herhangi bir suç  kastı ile hareket etmediğimi göstermektedir. Ben Fetullah Gülen ve grubu ile  herhangi bir temas içerisinde değilim.'' dedi. Sanık İhsan Y. ise savunmasında, para göndermesini isteyen  yeğeninin iddianamedeki kurumun FETÖ ile irtibatını bildiğini düşünmediğini  belirterek, Cumhurbaşkanına karşı böyle bir faaliyet içerisinde bulunan bir gruba  bilerek yardım etmeyeceğini dile getirdi. Mahkeme heyeti, sanıklar Fatih N., Orhan Y. ve Aydın İ.'nin  tutuklanmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

  18 YILA KADAR HAPİSLE YARGILANIYORLAR

 Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt tarafından hazırlanan  iddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğünün 8 Mart 2016 tarihli Tihe Respect  Institute Inc. unvanlı kuruluş hakkında araştırma raporunda, bu kuruluşun  yetkililerinin ABD'de bulunan ve "Gülenist" olarak adlandırılan kuruluşlarla  bağlantılarının bulunduğu, söz konusu kuruluşun başkan ve üst düzey yöneticisi  olan Süleyman Eriş'in rapor içeriğinde yer alan basın haberleri bir bütün olarak  değerlendirildiğinde, kuruluşun FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen'le bağlantılı  olduğu kanaatine varıldığı bildirildi. 7 Şubat 2013 ile 6 Haziran 2014 tarihleri arasında 147 farklı kişi  tarafından gerçekleştirilen 171 işlemle toplam 2 milyon 112 bin 332 dolar  transfer edildiği, analize tabi tutulmuş olan 171 para transfer işleminin  150'sinin Bank Asya şubeleri aracılığıyla, 21'inin ise 5 farklı bankadan  gerçekleştiği anlatılan iddianamede, örgütlenmiş şekilde para transfer eden  şüphelilerin temel ortak noktalarının FETÖ ile olan ilişkileri olduğu belirtildi.    İddianamede, şüpheliler Rıdvan U., Ahmet Ç., Ercan Ç.,  Mehmet Aziz B., Halim G., Aydın A., İhsan Y., Kadir K.,  Orhan Y., Aydın İ., İlyas K., Fatih N. ve Mustafa Ç. hakkında,  ''silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''dini inanç ve duyguların istismarı  suretiyle dolandırıcılık'', ''başkası hesabına işlem yapıldığının beyan  edilmemesi'' suçlarından 7 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis cezası istendi.