AA


İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Ogün Samast, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu katıldı. Aralarında Osman Hayal ve Mustafa Öztürk'ün bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmada hazır bulundu.

Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve ailesinin yanı sıra, BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Brüksel ve Paris Barosu başkanlıklarını temsilen avukatlar da duruşmayı izlemek üzere Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine geldi.

Ayrıca öldürülen gazeteci Abdi İpekçi'nin kızı Nükhet İpekçi, öldürülen savcı Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz ile yazar Adalet Ağaoğlu'nun da izleyici olarak katıldığı duruşma nedeniyle çevrede geniş güvenliklik önlemleri alındı.
 

Cinayetleri protesto

Bu arada, Beşiktaş İskelesi önünde toplanan bir grup, cinayetleri protesto etti.
Yazar Sabahattin Ali, savcı Doğan Öz, gazeteciler Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Metin Göktepe, Uğur Mumcu ile DİSK eski Genel Başkanlarından sendika başkanı Kemal Türkler'in de aralarında bulunduğu öldürülen kişilerin aileleri ve yakınları ''Hrant için, adalet için'' pankartı açtı.

Çeşitli sloganlar atan grup adına Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali yaptığı açıklamada, ''Biz Hrant Dink'in 'derin' ailesiyiz. Hrant'ın arkadaşları, bugün bize izin verdiler. Onların yerine biz konuşacağız. Biz buraya Arat, Delal ve Sera'nın kardeşleri olarak geldik. Yıllardır yaşadığımız ortak adaletsizliği paylaşmaya, bunun tanıklığını yapmaya geldik'' dedi.

Filiz Ali, Sabahattin Ali cinayetinden beri örgütlü ve siyasi cinayetlerin örtbas edildiğini, dosyaların çoğunun kapatılıp, zaman aşımına uğratıldığını belirtti.

Hrant Dink cinayeti davasına bakan mahkemenin, bütün sırları alaşağı edebilecek kudrette olmasına dair dileklerini iletmek için toplandıklarını ve görevdeki sorumlulara seslerini duyurmaya geldiklerini anlatan Ali, ''Biz bu davanın müdahiliyiz ve bugün avukatların mahkemeye yöneltecekleri talep listesinin dikkate alınması için takipçi olacağız'' diye konuştu.

Rakel Dink ise ''İkrar, tövbe ve özür olmadıkça bu ülkeye kurtuluş gelmez'' şeklinde konuştu. Hrant Dink'in adının bir okula verileceği haberlerine ilişkin soru üzerine de Rakel Dink, ''Yapsınlar görelim'' dedi. Öldürülen Savcı Doğan Öz'ün eşi Sezen Öz de şunları söyledi:

''1978 yılından itibaren bu olayların yaşanmasına sebep olanlar vicdani muhasebe yaparak, gerçekleri ortaya çıkarsınlar, anlatsınlar. İtiraflar olunca biz rahatlayacağız. Umudumuz, ulaşılamaz dedikleri noktaya ulaşılması. O zaman ülkenin tarihinin yeniden temiz bir görünüşle çıkması, devletin ayıklanması söz konusu olacak. Bu cinayetlerle yüzleşilmezse kara bir leke olarak devam eder gider. Cinayetler de devam eder. Biz bunun için mücadele ediyoruz. Siyasi ve adli erkler, elinden ne geliyorsa yapmalı.''

Açıklama yapılırken Rakel Dink ile Nükhet İpekçi birbirlerine sarıldı.

Gizli tanık unutuldu

Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili davada bugün gizli bir tanık dinlenecekti. Ancak polisin gizli tanığı almayı unuttuğu ortaya çıktı.

Ses ve görüntüsünün değiştirilerek mahkeme salonuna verilecek olan gizli tanığın korunması için ifade vereceği odanın kapısına mühür vuruldu.


Ancak duruşmada sıra gizli tanığa gelince, tanığın polis ekibini beklediği ortaya çıktı. 

Tuncel'den savunma

Duruşmada söz hakkı isteyen tutuklu sanık Erhan Tuncel, ''8. celsede geçen birçok konuşmasının tutanaklara eksik ve yanlış geçirildiğini'' savunarak, savunmasından oluşan 22 sayfalık dilekçe, çeşitli krokiler, bazı gazetecilerin cinayetle ilgili köşe yazılarının örneği, başkan Erkan Canak'ın yazdığı bir kitapta geçen ''etkin pişmanlık'' konulu bazı bölümlerin fotokopisi ve etkin pişmanlıkla ilgili çeşitli hukukçuların görüşlerinin yer aldığı bir kitabın 60 sayfalık fotokopisini mahkemeye sundu.

''Terör örgütü yöneticisi'' olarak yargılandığını hatırlatan Tuncel, BBP ile Alperen Ocakları'nın ''Hrant Dink'in öldürülmesi olayını tasvip etmesinin mümkün olmadığını'' ifade etti.

Duruşma salonunda bulunan ve BBP yöneticileri olduklarını söylediği Yaşar Cihan ve Halis Egemen'e soru sormayı talep eden Tuncel, talebin kabulü üzerine, sırayla heyet önüne çıkarılan Cihan ve Egemen'e, ''BBP'de üst düzey yöneticisiniz. Böyle bir cinayeti tasvip ediyor musunuz?'' dedi.

Soruyu yanıtlayan Cihan, ''Bu cinayeti herhangi bir siyasi partinin tasvip etmesi mümkün değildir'' ifadesini kullanırken, ''Egemen de, ''BBP olarak kesinlikle ve kesinlikle insan hayatına kast edecek bir oluşumun içinde olamayız. Peygamberimizin dediği gibi, 'Yaratılanı sev, yaratandan ötürü'. İnsan hayatına kasıtla ülke yönetilmez'' diye konuştu.