İddianamaye göre; 22 yaşındaki Cem İnci, 5 Ağustos 2008’de arkadaşı Recep Şelte’yle Mahmutbey’deki 17. Sokak’tan evine yürüyordu. Saat, 17.00’ydi. Şelte’ye göre, sokakta İnci’nin ayağına kutu takıldı. İnci, “Bütün pislikler beni mi buluyor?” dedi. O sırada yanlarından geçen, sivil giyimli Atasoy, “Bir şey mi söylüyorsun?” diyerek silahını çıkardı. İnci, “Sana bir şey söylemiyoruz” dediği halde Atasoy tabancayı atış yapacak duruma getirdi. İnci’nin koluna girdim, yürüdük. ‘Gitmeyin ateş ederim. Ellerinizi kaldırın’ dedi. İnci ‘Kime ateş ediyorsun?’ dedi. Annesini aramak için telefonunu çıkardı. Korunmak için elini tabancaya uzattı. Silah patladı. Atasoy, bana da ‘Kaçarsan seni de kurban ederim’ dedi.” Şelte’ye göre çevredekiler İnci’yi hastaneye kaldırmak istedi fakat Atasoy izin vermedi. İnci, 45-50 dakika bekledi ve kaldırıldığı hastanede öldü.
23 yaşındaki polis Atasoy’un iddiasına göre o gün izin günüydü. Evine yürüyordu. İnci, “Neden bakıyorsun?” demiş, küfretmiş ve üzerine yürümüştü:
“Telefonla bazı kişileri arayıp, ‘Öldürülecek birisi var’ dedi. 4-5 kişi koşup bana arkadan yaklaştı. Bu sırada, İnci elini beline götürdü. Beni linç etmelerinden korkup silahımı çektim. İnci, silahımı tuttu. Boğuşma çıkınca silahım ateş aldı. Elim tetikte değildi.” Atasoy, Şelte’nin iddiasının aksine, bir arkadaşıyla İnci’nin kanamasını durdurmak için uğraştıklarını, ambulansın kısa sürede geldiğini belirtti.
Bu arada kavgayı balkonundan izlediğini kaydeden tanık Zafer Uzunoğlu’nun ifadesine göre, olay şöyle gerçekleşti: “İnci, ‘Ne bakıyorsun’ dedi. Ardından “Biz asarız, keseriz, burasının gençleriyiz” diye bağırdı ve elini beline atttı ve Atasoy’un üzerine yürüdü. Atasoy’ silahını çekip “Ben polisim” diye uyardı. İnci de “Silahı çektin mi sıkacaksın, yoksa alır ağzına sokarım” dedi ve Atasoy’un eline uzandı. İtiş kakış oldu, silah patladı.” Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘tarafsız’ olduğu gerekçesiyle tanık Uzunoğlu’nun anlatımını esas aldı, Atasoy’u ‘ağır tahrik altında kasten adam öldürmek’ten 12 yıl hapse çarptırdı. Ceza iyi halden ötürü 10 yıla indirildi. Ancak üye hâkim Mustafa İpekleşen, karara katılmadı. İpekleşen, şerh yazısında, İnci’nin yürüdüğü sırada ayağına takılan kutuya vurması ve söylenmesinin haksız hakaretin maktülden başladığı şeklinde yorumlanamayacağını ve tahrikin oluşmadığını kaydetti. İpekleşen, tahrik indirimine gidilse bile 12-18 yıl arasında cezanın belirlenmesi gerektiğini, oysa eksik ceza verildiğini belirtti. Karar temyiz edildi.