Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanıkların yakınları katıldı. Ayrıca duruşmayı CHP'den de birçok milletvekili ile Ankara ve İstanbul Barosu'nun temsilcileri takip etti. Tutuklu sanıklar, kar yağışı nedeniyle oluşan trafik yoğunluğuna takıldı. Bu nedenle duruşma yaklaşık bir saat geç başladı. Tutuklu sanıklar mahkeme salonuna alınırken alkışlandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, uyarıda bulunarak durumu zapta geçirdi. Bu sırada bir sanığın annesinin fotoğraf çekmek istemesi üzerine Başkan Örsdemir olaya müdahale etti ve fotoğrafın silinmesini sağladı. Örsdemir, fotoğraf, görüntü ve ses kaydının alınmasının yasak olduğunu hatırlattı. Daha sonra yargılanan sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Örsdemir, sanıklara su verilmesi için talimat verdi.
 
Avukatlardan Ayhan Erdoğan, yargılamanın bu mahkemenin görev alanına girmediğini iddia etti. Yapılan eylemin terörle mücadele kapsamına girmeyeceğini savunan Erdoğan, Metin Lokumcu'nun ölümüyle ilgili Türkiye genelinde olduğu gibi bir basın açıklaması yapıldığını ve bunun insani bir açıklama olduğunu, insanım diyen herkesin de katılabileceğini kaydetti. Olayların polisin basın açıklamasına izin vermemesiyle başladığını ileri süren Erdoğan, savcının iddia ettiği gibi terör olayı değil, örgütsel olmayan bir hadise olduğunu iddia etti. Polisin olduğu yerde demokratik haklarını kullananların sanık haline geldiğini iddia eden Erdoğan, polisin Hopa'daki şiddeti örtme çabası olduğunu ileri sürdü. Sol örgütlerin terör örgütü anlamına gelmeyeceğini savunan Erdoğan, solcuların terörist gibi gösterilmeye çalışıldığını iddia etti. İddianameyi kabul etmediklerini vurgulayan Erdoğan, iddianame ile Halk Evleri'ne neredeyse saldırıldığını savundu. Erdoğan, delillerin terör örgütü olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. Erdoğan, mahkemenin görevsizlik kararı verip tutuklu sanıkları serbest bırakmasını istedi.
 
Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel ise faaliyetlerin terör örgütü adına yapıldığını ve kamu düzenini bozmaya yönelik olduğunu belirtti. Yüksel, görevsizlik talebinin reddedilmesi gerektiğini söyledi.
 
Duruşmaya kısa bir ara veren hahkeme heyeti, dosyadaki mevcut deliller kapsamında sanıkların üzerine atılı suçların CMK 250-252 maddesi ile terörle mücadele kanunu dikkate alındığında mahkeme görevli olmadığı yönündeki itirazın esas hükümle birlikte temyiz açık olmakla beraber reddine karar verildiğini açıkladı.
 
İddianame özetle okunduktan sonra sanıklar, savunma yapmaya başladı.

(CİHAN)