Duruşma başlamadan önce İstanbul Adliyesi önünde toplanan "Hrant'ın Arkadaşları", sorumluların tümünün yargı önüne çıkartılmasını talep etti. Agos gazetesi yazarı Karin Karakaşlı, bir 19 Ocak'ın daha, acı, özlem, hüzün ve öfkeyle geride kaldığını ifade ederek, "Bir yıl daha... Gözlerimiz o balkona her takıldığında sanki seni de bir anda arkadan beliriverecek gibi hissettik bazen. Sonra hemen etrafımıza baktık, Agos'un önünde toplanan on binlere. Umutlanmalı mıydık? Belki de.." diye konuştu. "Öbür cephede pek umut veren gelişmelerin olmadığını, 7 yıldır saklandıklarını, birbirlerini kolladıklarını ve işler sarpa sarınca aralarından birilerine ortaya atacak gibi yapıp sonra hemen geri çekildiklerini" aktaran Karakaşlı, şöyle devam etti:

"7 yıl kah suskunlukla kah devlet içindeki kanatların birbirlerini işaret etmesiyle geçti. Gayet iyi biliyoruz ki bu, aslında malum devlet geleneğinin bir devamıdır. Derin ya da paralel değil, en sığ, en bariz haliyle devlet. Bütün kademeleriyle bu cinayette pay sahibi devlet. Gördük ki, görüyoruz ki, perde arkasındaki oyuncular, tek bir kanattan ibaret değildir. Ve senin de son yazında işaret ettiğin, o 'büyük güç' sayesinde işlenen bir cinayetti bu aynı zamanda. O büyük gücün perde arkasında kalmaya devam ettiği her gün, biz de benzer bir tedirginlikle yaşamaya devam edeceğiz."

DAVA KURBAN EDİLMEMELİ

Karin Karakaşlı, yine "vur" diyenlerden hesabın sorulmadığı bir duruşmasının öncesinde olduklarını ifade ederek, "tetiğin arkasındaki, nispet gibi terfi ettirilen bütün isimlerin yargı önüne çıkartılması ve yargılanması istenen kamu görevlilerinin tümüyle ilgili acil adımlar atılması gerektiğini" söyledi.

 Karakaşlı, "Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu gerçeğinden hareketle içinden geçmekte olduğumuz şu ikinci süreç, kamuoyunu tatmin edecek biçimde yürütülmeli, dava devlet içindeki hesaplaşmalara kurban edilmemelidir. Biz bu talebimizi, her duruşmada, burada, bu meydanda söylemeye devam edeceğiz. Hakikat inkar edilemez hale gelene kadar devam edeceğiz. Biz 'bitti' demeden bu dava bitmez. Hrant Dink davası, yakın tarihin bütün kirli oyunlarının ifşa edilebilme ihtimalidir. Ortak bir yüzleşme simgesidir. Bu sınavdan geçemeyen bir devletin meşruiyeti yoktur. Bu dava çözülmeden barış yoktur" ifadelerini kullandı. (AA)