İhsan DEMİR / GAZETEPORT


İSTANBUL - Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından birleştirme talebi ile "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dava dosyasının kaderini 13. Ağır Ceza Mahkemesi verecek.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Yargıtay'a ısrarla gönderilmeyen, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in dosyası için hukukçular aynı şeyi söyledi. "Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi hukuk tanımayan tavrı ile hukuk dışına çıkıyor. Hukukçular Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin yetkisini aşarak hukuki değil fiili bir durum yaratıyor" dediler.

"ERZURUM DOSYAYI YARGITAY'A GÖNDERMEK ZORUNDA"
Emekli Yargıtay Başkanı ve Star Gazetesi yazarlarından Sami Selçuk bu durumu Gazeteport'a değerlendirdi. Sami Selçuk: "Erzurum'da görülen bir dava var. Aynı zamanda sanık avukatlarının talebiyle Ankara'da Yargıtay'da da görülmekte olan bir dava daha var. Yasaya göre 1. sınıfa ayrılmış savcıların ilk mahkeme sıfatıyla yargılama yeri yargıtaydır. 11. ceza dairesi sanık talepleri doğrultusunda bunu ilk mahkeme sıfatı ile görüyor.

Burada bu Cihaner'in avukatları diyor ki, Erzurum'daki dava size aittir diyerek yargılamanın Yargıtay'da yapılmasını istiyor. Yargıtay da dava dosyasının kendilerine gönderilmesini istiyor. Burada sanık avukatlarının bir talebi var. Yargıtay ezbere karar veremez. Her istek bir davadır. Bu davanın çözülmesi için dosyayı incelemek zorunludur. Erzurum 2. Ağır Ceza bu davayı Yargıtay'a göndermek zorundadır. Göndermemeleri yetkiyi kötüye kullanma suçudur. TCK'nın 257. maddesine girer. Aynı zamanda disiplin suçudur. Mahkeme Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunmuştur. Adalet Bakanlığı bu isteğe olumsuz yanıt verirse bu kez idare mahkemesi tarafından kaldırılabilir. Yetkiyi kullanmak güç gösterisi değildir. Dikkat ediyorum malesef bunu hukukçular yapıyor diyorlar ki Yargıtay amir değildir. Mahkeme dosyayı Yargıtay'a göndermek zorunda değildir diyorlar. Bunlar da yanlıştır."

"HUKUKİ DEĞİL FİİLİ BİR DURUM VAR"
Emekli Yargıtay Başsavcısı ve Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da Gazeteport'a yaptığı değerlendirmede, burada hukuki değil fiili bir durum olduğunu belirtti. Sabih Kanadoğlu "Yargıtay bütün mahkemelerin üst mahkemesidir. Kaldı ki burada açık bir yargılama yapılmaktadır. Değil Yargıtay, dosyayı asliye ceza veya sulh ceza mahkemesi de isteyebilir. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi diğer mahkemenin bu istediği yerine getirmek zorundadır. Burada mahkeme görevini kötüye kullanmaktadır.  Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay'ın isteğini yerine getirmediği için Adalet Bakanlığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur. Hukuk devletinde yaşıyorsak hukuk ne istiyorsa onun yerine getirilmesi gerekir. Hukuk devletinde böyle bir şey olamaz. "Yargıtay üst mahkeme değildir. Erzurum Yargıtay'a dosyası göndermek zorunda değildir" diyenlerin hukuk fakültesi diplomasının gözden geçirilmesi gerekir.

"HUKUKİ DAYANAK GÖSTEREREK GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA"
Ceza avukatı Ali Rıza Dizdar Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay'a istenilen dosyanın gönderilmemesini 'Hukuki dayanak göstererek görevi kötüye kullanma" suçu oluşur şeklinde değerlendi. Dizdar "Burada mahkemenin dosyayı hemen Yargıtay'a göndermesi gerekir. Yargıtay da bir mahkemedir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan bir mahkeme ilgili görürse başka herhangi bir mahkemeden dosya veya belge ister. Diğer mahkeme de bunu yerine getirmek zorundadır. Bu açık yargılama kuralıdır. Bir de yargılanan kişi bir ilin başsavcısıdır. Dosyayı isteyen makam da Yargıtay bu şahsı yargılamaya yetkili bir makamdır. Yerel mahkeme burada birtakım gerekçeler göstererek "Yasal dayanak göstermek suretiyle görevi kötüye kullanma" suçunu işlemektedir. Hukuka herkes uymak zorundadır" dedi.