Mahkeme, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in davaya müdahil olma talebini 'suçtan zarar görme ihtimali bulunduğu' gerekçesiyle kabul etti. Dursun Çiçek'in Genelkurmay Askerî Mahkemesi'nde yargılandığı davanın ilk duruşması da dün Ankara'da yapıldı. Çiçek ve avukatları, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin 'İlhan Cihaner' hakkındaki birleştirme kararına benzer talepte bulunarak davanın askerî mahkemeye alınmasını istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Silivri'de yapılan son duruşmaya ilişkin ara kararlarını açıkladı. Mahkeme, Başbakanlık'tan, dosyada bulunan ve suça konu olduğu belirtilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında yapılan görüşme sırasında Erdoğan'ın kullandığı telefon numarasının bildirilmesini istedi. Mahkeme heyeti, Başbakanlık'tan cevap geldikten sonra ilgili telefon şirketinden, bu telefon ile ilgili alınan bir dinleme kararı olup olmadığını, varsa telefonun dinlenip dinlenilmediğine ilişkin herhangi bir bilgi olup olmadığının sorulması yönünde karar verdi. Mahkeme ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve MİT'e dosyadaki ses kayıtları ile ilgili olarak herhangi bir dinleme izni bulunup bulunmadığını sordu. Yapılan telefon görüşmesi ile ilgili olarak gelen ses kaydının Aydınlık Dergisi'ne bir flash bellek içerisinde gönderildiği ve belleğin binanın güvenliğindeki kişiye teslim edildiğinin belirtildiği anlatılan ara kararda, dergiden, 17 Eylül 2009 tarihinde yapılan kamera kaydı istendi.

Davanın sanıklarından Bedrettin Dalan'a kaçmasını söylediği iddia edilen yine dava sanıklarından MİT'çi Özel Yılmaz'ın Dalan'ın oğlu Barış Dalan ve İlhami Ümit Handan ile MİT İstanbul Bölge Başkanlığı Sosyal Tesisleri'nde yaptığı görüşmeyi kuruma bildirdiği ve görüşme sonrası rapor tuttuğunu belirtmesi üzerine ilgili kayıtların MİT Müsteşarlığı'ndan istenmesi de alınan kararlar arasında.

Mahkeme, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in avukatı Mehmet Fuat Aksoy'un davaya katılma dilekçesini de değerlendirerek müşteki Çelik'in suçtan zarar görme ihtimali bulunduğundan müdahillik talebini kabul etti. Çelik'in avukatı Mehmet Fuat Aksoy, 30 Nisan 2010'da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmek üzere nöbetçi Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği müdahillik taleplerini içeren dilekçede, dava konusu belgede, "Milli Eğitim Bakanlığı'na ait okul öğrencilerine ait ibadet görüntü ve haberlerinin medyada yoğun biçimde yer alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacaktır." ifadesinin bulunduğu belirtilmiş, dönemin Milli Eğitim Bakanı Çelik'in, AK Parti'den ayrı olarak zarar gördüğü ifade edilmişti. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de bu talebin kabul edilmesini istemişti.

Mahkeme ayrıca 'İrtica İle Mücadele Eylem Planı' adlı belge ile 'İzmir'de bize yardımcı olacaklar' adlı belgeler üzerinde neden parmak izi incelemesi yapılmadığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve Emniyet Müdürlüğü'ne sorulmasına karar verdi.Zaman