İSTANBUL - ''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' iddialarıyla ilgili olarak haklarında dava açılan ve aralarında Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek'in de aralarında bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Albay Dursun Çiçek, avukat Serdar Öztürk, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım ile tutuksuz sanık İlhami Ümit Handan hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı bulunan Bedrettin Dalan ile tutuksuz sanık Özel Yılmaz duruşmaya katılmadı.


Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, CMK'nın 191. maddesi gereğince iddianamenin kabul kararını okudu. Duruşma, sanıkların kimlik tespiti yapıldı.

AVUKATLARIN KARARDAN GERİ DÖNÜLMESİ TALEBİ
''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasına bakan mahkeme heyeti, avukatların, ''Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın bu dava ile birleştirilmesi yönündeki kararından geri dönülmesi ve bu davanın Yargıtay'daki Cihaner davasıyla birleştirilmesi'' yönündeki taleplerini kabul etmedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, sanıkların kimlik tespiti işlemleri tamamlandı.

Tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek kimlik tespitine ilişkin, 2 çocuğu olduğunu, aylık gelirinin 4 bin lira ve 500 lira da kira gelirinin bulunduğunu söyledi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının ''resen'' bu doya ile birleştirildiğini, mahkemenin de 25 Haziran tarihli kararında birleştirme kararına oy çokluğuyla muvafakat verdiğini hatırlatarak, çıkan uyuşmazlık nedeniyle dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildiğini kaydetti.

Bunun üzerine söz alan sanık avukatları, mahkemenin cuma günü verdiği Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ''Cihaner Davası'' ile birleştirilmesi yönündeki kararından ''rücu'' etmesini, Dursun Çiçek'in de sanıkları arasında bulunduğu bu dosyahnın da ''Cihaner Davası''nın görüldüğü Yargıtay 11. Ceza Dairesinde birleştirilmesi görüşünde olduklarını ifade ettiler.

GÖREVSİZLİK'' VE ''MAHKEMENİN YETKİSİZLİĞİ' GÖRÜŞÜ
Tutuklu sanık Dursun Çiçek'in avukatı Celal Ülgen de, müvekkilinin asker olması nedeniyle ''görevsizlik'' kararı verilmesini talep ederek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin de coğrafi konumu nedeniyle de ''yetkisiz'' olduğunu savundu.

Verdiği kısa aranın ardından avukatların taleplerinin reddine karar veren mahkeme heyeti, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının bu davayla birleştirilmesine yönelik karardan geri dönülmesine ilişkin talebi de oy çokluğuyla reddetti. Başkan Şengün, bu karar da muhalif kaldı.

Mahkeme, yetki yüzünden yapılan itirazların ise oy birliğiyle reddine karar verdi.

Bunun ardından söz alan tutuklu sanık Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz, mahkeme heyeti üyeleri Sedat Sami Haşıloğu, Hüsnü Çalmuk ve Hasan Hüseyin Özese hakkında ''reddi hakim'' talebinde bulundu.

''REDDİ HAKİM'' TALEPLERİNİN İNCELENMESİNE KARAR VERDİ
''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasına bakan mahkeme heyeti, ''reddi hakim'' taleplerinin diğer heyet tarafından değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı bitirdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının ''resen'' bu doya ile birleştirildiğini, bu mahkemenin de 25 Haziran tarihli kararında birleştirme kararına oy çokluğuyla ''muvafakat'' verdiğini hatırlatarak, çıkan uyuşmazlık nedeniyle dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildiğini kaydetti.

Bunun üzerine söz alan sanık avukatları, mahkemenin cuma günü verdiği Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ''Cihaner Davası'' ile birleştirilmesi yönündeki kararından ''rücu'' etmesini, Dursun Çiçek'in de sanıkları arasında bulunduğu bu dosyanın da ''Cihaner Davası''nın görüldüğü Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki dava dosyasıyla birleştirilmesi görüşünde olduklarını ifade ettiler.

Tutuklu sanık Dursun Çiçek'in avukatı Celal Ülgen de, müvekkilinin asker olması nedeniyle ''görevsizlik'' kararı verilmesini talep ederek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin de coğrafi konumu nedeniyle de ''yetkisiz'' olduğunu savundu.

Verdiği kısa aranın ardından avukatların taleplerinin reddine karar veren mahkeme heyeti, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasının bu davayla birleştirilmesine yönelik karardan geri dönülmesine ilişkin talebi de oy çokluğuyla reddetti. Başkan Şengün, bu karar da muhalif kaldı.

Mahkeme, yetki yüzünden yapılan itirazların ise oy birliğiyle reddine karar verdi.

Bunun ardından söz alan tutuklu sanık Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz, mahkeme heyeti üyeleri Sedat Sami Haşıloğu, Hüsnü Çalmuk ve Hasan Hüseyin Özese hakkında ''reddi hakim'' talebinde bulundu.

AVUKAT MEHMET CENGİZ: "BU KARAR YOK HÜKMÜNDEDİR"
''İrtica ile Mücadele Eylem Planı'' davasının tutuklu sanıklarından avukat Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz, mahkemenin cuma günü aldığı Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki İlhan Cihaner dosyası ile bu dosyanın birleştirilmesi yönündeki kararın hatalı olduğunu savundu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan avukat Hasan Gürbüz, mahkemenin celse açarak Erzurum'daki dosya ile birleştirilmesi yönündeki kararın hatalı olduğunu ifade ederek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin İlhan Cihaner dosyasını birleştirmesinden sonra mahkemenin de birleştirme kararı vermesinin hukuka uygun olmadığını ileri sürdü.

Mahkemenin esasa girdiğini ve tüm sanıkların suçlu ilan edildiğini söyleyen Gürbüz, mahkemenin cuma günü aldığı Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Cihaner Davası ile birleştirilmesi yönündeki kararından ''rücu'' etmesini, Dursun Çiçek'in sanıkları arasında yer aldığı bu dosyanın da, Cihaner Davası'nın görüldüğü Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Tutuklu sanıklar Deniz Yıldırım ve Ufuk Akkaya'nın avukatı Mehmet Cengiz de, ortada birbiriyle bağlantılı olduğu iddia edilen üç dava olduğunu belirterek, bunların Yargıtay 11. Ceza Dairesinin İlhan Cihaner, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Saldıray Berk dosyası ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Dursun Çiçek dosyası olduğunu söyledi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyanın, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki dosya ile birleştirildiğini anımsatan Cengiz, bunun hemen ardından bu mahkeme tarafından aynı dosyanın bu kez de buradaki dosya ile birleştirildiğini hatırlattı.

Cengiz, mahkemenin cuma günü aldığı bu kararın yasaya aykırı olduğunu savunarak, ''Alınan karar, duruşma günü dahi beklenmeksizin gıyabımızda verilmiştir. Pazartesi sabahı duruşması yapılacak davada, cuma günü öğleden sonra duruşma dışı alelacele toplanarak karar alınmasının anlamı nedir? Davamızı esastan etkileyecek olan bu kararın, savunmanın görüşü alınmadan verilmesi hukukla bağdaşmaz'' dedi.

''DOSYAMIZ, CİHANER DOSYASIYLA BİRLEŞSİN''
Yargıtay'ın birleştirme kararının ise bu mahkemeden bir hafta önce olduğunu, yargılamanın birinci dosya üzerinden kendisi tarafından yürütülmesine karar verdiğini dile getiren Cengiz, şöyle devam etti:

''Birleştirme nedeniyle Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasının kaydı kapatılmış bulunmaktadır. Artık, bu esasa kayıtlı bir dava dosyası yoktur. Mahkemeniz, 25 Haziranda olmayan bir dava dosyasının birleştirilmesine karar vermiş bulunmaktadır. Bu nedenle, söz konusu karar yok hükmündedir.

Öte yandan, sayın Cihaner, birinci sınıfa ayrılmış Cumhuriyet Başsavcısı olduğundan Yargıtay'da yargılanması gerekmektedir. Tek başına bu kabul dahi, her iki dosyanın yargılamasının Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

Gerek Yargıtay 11. Ceza Dairesi kararı, gerekse mahkemenizin kararı birlikte değerlendirildiğinde anılan bu 3 dosya arasında zincirleme bir ilişki saptaması vardır. Her iki birleştirme kararındaki gerekçeler esas alındığında, her üç dosyanın birlikte ele alınması gereği ortaya çıkmaktadır. Sorun bu dosyaların hangi mahkemede birleştirileceği sorunudur. Sanıklardan İlhan Cihaner'in konumu, ilk iki dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde ele alınmasını zorunlu kılmaktadır. İlhan Cihaner'in konumu itibariyle, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki davaların, mahkemenizde görülmesi yasal olarak olanaksızdır. Keza Yargıtay 11. Ceza Dairesinin, mahkemenize göre yüksek görevli mahkeme olması nedeniyle, CMK'nın 10. Maddesi gereği bu dosyaların Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde birleştirilmesi gerekmektedir. Bu gerekçelerle, cuma günü alınan birleştirme kararından 'rücu' edilmesine, dosyamızın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülmekte olan Cihaner Davası'yla birleştirilmesine karar verilmesini arz ederiz.''

''ÇİÇEK'İN DİĞER SANIKLARLA BAĞLANTISI YOK''
Tutuklu sanık Dursun Çiçek'in avukatı Celal Ülgen de, isnat olunan suçun asker kişi ve askeri mahalde işlendiğinin iddianameden açıkça anlaşıldığını belirterek, iddianamede bu davanın diğer sanıkları ile Dursun Çiçek arasında somut, açık ve tatmin edici bir irtibat kurulamadığını söyledi.

Ülgen, askeri yargı görevli olacağından yargı yolu açısından, yer bakımından yetkinin yetkili coğrafi bölgede olduğunu belirterek, bu mahkemenin coğrafi bölge açısından yetkisi olmadığını, ''yetkisizlik'' kararı verilerek dosyanın askeri ceza mahkemelerine gönderilmesini istedi.

Ülgen, aksi taktirde bu kez coğrafi bölge açısından konunun değerlendirilmesine ve dosyanın Ankara özel yetkili ağır ceza mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep etti.

Taleplere ilişkin görüşünü açıklayan Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, avukatların birleştirme kararından geri dönülmesi ve dosyanın Yargıtay'daki Cihaner davasıyla birleştirilmesi taleplerinin, 25 Haziran tarihli mütalaasındaki gerekçelerle reddine karar verilmesini istedi.

Savcı Pekgüzel, Dursun Çiçek'in asker olması nedeniyle dosyasının ayrılması talebinin de kabul edilmemesi görüşünü bildirdi.

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyasının birleştirilmesine yönelik karardan geri dönülmesine ilişkin talebi oy çokluğuyla reddetti. Başkan Şengün, bu kararda muhalif kaldı.

Mahkeme, yetki yüzünden yapılan itirazların ise oy birliğiyle reddine karar verdi.


gazeteport