ÖZLEM YILMAZ / AHT

"İstiklal Marşı'nı kamulaştırma işlemi yurtdışında geçersiz" "Kamulaştırma arap saçına döndü" Alman Meslek Birliği GEMA'nın İstiklal Marşı okunduğu için Almanya'daki bir Türk okulundan telif ücreti talep etmesi ve Türkiye'de Bakanlar Kurulu'nun kararıyla İstiklal Marşı'nın kamulaştırılmasının yankıları sürerken, fikri mülkiyet hukuku doktorası bulunan avukat Cahit Suluk, kamulaştırma işleminin yurtdışında geçersiz olduğunu öne sürdü.

Suluk, "Özensiz hazırlanan kararname Türkiye'de geçerli, Almanya'da değil. Çok yanlış bir yöntem izlendi. Türkiye 'Siz bizden telif isteyemezsiniz, çünkü Zeki Üngör devletin talebi üzerine marşı besteledi. Zaten eser devletin' diyecek ve konu kapanacaktı. Ancak GEMA şimdi 'O zaman neden marşı kamulaştırdınız?' diye soracak. Kamulaştırma ile Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. İş iyice arap saçına döndü" dedi.

Alman meslek birliği GEMA'nın İstiklal Marşı okunduğu için Almanya'daki bir Türk okulundan telif ücreti talep etmesi ve Türkiye'de Bakanlar Kurulu'nun kararıyla İstiklal Marşı'nın kamulaştırılmasının yankıları sürerken, fikri mülkiyet hukuku doktorası bulunan avukat Cahit Suluk, "Çok yanlış bir yöntem izlendi. Kamulaştırma işlemine gerek yoktu. Türkiye 'Siz bizden telif isteyemezsiniz, çünkü Osman Zeki Üngör, devletin talebi üzerine marşı besteledi. Zaten eser devletin, arada işçi- işveren ilişkisi var' diyecek ve konu kapanacaktı. Ancak şimdi GEMA, bu açıklamaya karşın 'O zaman neden marşı kamulaştırdınız?' diye soracak. Kamulaştırma ile Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. İş iyice arap saçına döndü" dedi.

"KAMULAŞTIRMA ŞARTLARI OLUŞMADI"
Fikir ve Sanat Eserleri Yasası'nın 47. maddesindeki kamulaştırma şartlarının oluşmadığına da dikkat çeken Dr. Suluk, "Bakanlar Kurulu çok özensiz bir kararname hazırladı. Yasa, '2 yıldan bu yana tükenmiş olan eserler kamulaştırılır' diyor. İstiklal Marşı için bu madde geçerli değil. Bu şart, kitaplar için geçerli olabiliyor. Ayrıca çıkartılan kararnamede, hak sahiplerine ne kadar telif ödeneceğinin belirtilmesi gerekirken, içeriğinde bu da yok. Hak sahipleri yani Üngör'ün mirasçıları bu kararnameye karşı dava açabilirler" diye konuştu.

"BU KARARNAME, ALMANYA'DA GEÇERLİ DEĞİL"
Öte yandan kararnamenin Türkiye'de geçerli olduğunu, ancak yurtdışında geçersiz bulunduğunu vurgulayan Dr. Suluk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fikri mülkiyet konusunda ülkesellik ilkesi geçerlidir. Hakkın bir ülkedeki doğumu ya da ortadan kaldırılışı, diğer ülkelerdeki korumayı etkilemez. Yani İstiklal Marşı'nın kamuya mal edilmesi, Almanya'da yaşanan sorunu çözmez. Bu kararname, Almanya'da geçerli değil. Yarın Afrika veya Fransa'daki bir birlik de telif isteyebilir. Türkiye bu konuda çok sığ. Ülkemizde eserler, eser sahibinin yaşamı boyunca ve ölümünden itibaren 70 yıl süre ile korunur. İstiklal Marşı yazarı merhum Mehmet Akif'in vefatından itibaren 70 yıllık süre geçtiği için koruma da sona erdi. Ancak İstiklal Marşı, 1958'de vefat eden Osman Zeki Üngör tarafından bestelenerek müzik eseri haline getirildi. Dolayısıyla beste yönünden 70 yıllık süre dolmadığı için telif hakları korunuyor. Bu beste Türkiye'de kurulmuş müzik meslek birliğinin repertuarına dahil. Türkiye'deki meslek birlikleri ile Almanya'da faaliyet gösteren GEMA arasında karşılıklılık sözleşmeleri var. Bu sözleşmelere göre, Türkiye'de kurulu meslek birlikleri repertuarındaki müzik eserleri Almanya'da kullanılıyorsa GEMA bu telifleri kullanıcılardan topluyor ve kendi payını saklı tutarak kalan parayı Türkiye'deki meslek birliklerine gönderiyor."

"ESER ZATEN DEVLETİN"
"GEMA ile Kültür Bakanlığı arasındaki kavga, güfte üzerinden devam ediyor. Mali haklar işverene aittir. Eseri besteleyen Osman Zeki Üngör, devletin isteği üzerine açılan yarışmaya katılarak, sipariş üzerine eseri bestelemiştir. Bu durumda mali hak devlettedir. Eser, zaten devletindir. Arada işçi- işveren ilişkisi vardır. Türkiye bunu öne sürseydi, zaten konu kapanacaktı. Ancak şimdi açılan davada, 'Eser zaten devlete aitse neden kamulaştırıldı?' sorusuna yanıt aranacak. GEMA bu yönüyle haksız. Ancak eserin, devletin isteğiyle bestelendiğini bilemezdi. Alman mahkemeleri bu gelişmeyi nasıl yorumlayacak, hep birlikte göreceğiz."