Yozgat'ın Çayıralan ilçesi Aşağı Yahyasaray köyü yakınlarında, Kayseri'nin Talas ilçesinde, yaklaşık 1,5 yıl önce Ramazan Bayramı'nda şeker toplarken kaybolan 3 çocuğa ait olduğu sanılan toprağa gömülü kıyafetler bulundu. Bölgede, genişletilen kazı çalışmasında kemik parçalarına da ulaşıldı.

Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıkan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba Tekin ve aynı mahalleden arkadaşları Türkan Ay'ın 2009'da kaybolmasıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğünce oluşturulan özel ekibin yürüttüğü çalışmalar kapsamında 35 yaşlarında bir erkek, polis ekiplerince gözaltına alındı.

Suçunu itiraf ettiği öne sürülen zanlının, öldürdüğü çocukların cesetlerini Yozgat'ın Çayıralan ilçesine bağlı Aşağı Yahyasaray köyü Yahyasaray Barajı yakınlarında yol kenarına gömdüğünü söylemesi üzerine jandarma ekipleri, belirtilen bölgede yüzey kazısı yaptı.

Olayla ilgili gözaltına alınan şüpheli, ifadesinde Türkan Ay isimli çocuğa tecavüz ettikten sonra bıçakla öldürdüğünü, diğer iki çocuğu da boğarak öldürdüğünü itiraf etti.  Polis merkezine götürülen şüpheli şahsın avukat nezaretinde alınan ifadesinde; "Olay tarihindeevde yalnız bulunduğu esnada çocukların şeker toplamak maksadıyla evine geldiklerini, çocukları içeri alarak farklı odalarda ağızlarını bağladığını, Türkan Ay isimli çocuğa tecavüz ettikten sonra bıçakla öldürdüğünü, diğer iki çocuğu da boğarak öldürdüğünü ve kiraladığı oto ile cesetleri götürdüğü Yozgatili Çayıralan ilçesinde gömdüğünü" söylediği belirtildi.

 

Kısa sürede net açıklama yapılacak

Kazı çalışmaları Çayıralan Cumhuriyet Savcısı Göksel Turan gözetiminde sürdürüldü.

Yahyasaray Barajı kıyısındaki yaklaşık 100 metrekarelik alanda yoğunlaştırılan kazı çalışmaları, Yozgat Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Olay Yeri İnceleme ekiplerince yapılıyor. Kazı bölgesinden çocuklara ait cesetlerin çıkarılıp çıkarılmadığı ise henüz netlik kazanmadı.

Olay yeri inceleme ekipleri tarafından alınan kemik ve elbise parçaları, Çayıralan Devlet Hastanesine götürüldü. Kemik ve elbise parçalarının, kimlik tespiti için Ankara veya Kayseri Adli Tıp Kurumuna gönderileceği bildirildi.

İçişleri Bakanı Osman Güneş de, "Şu an itibariyle sayın savcının nezaretinde yürütülen bir takım çalışmalar var. İnşallah çok kısa süre içerisinde bu konularda daha net daha sonuca ulaşılır bir biçimde açıklama yapılacaktır" dedi.

 

Ailede büyük üzüntü ve sitem

Ramazan Bayramı'nda şeker toplamaya çıkan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba Tekin ve aynı mahalleden arkadaşları Türkan Ay'a ait cesetlerin bulunduğu haberini televizyondan öğrenen Ay ailesi, büyük üzüntü yaşadı.

Kayıp çocukların en büyüğü Türkan Ay'ın annesi Özlem Ay, kimlik tespiti için kendisinden kan örneği alındığını söyledi. Ay, şu bilgileri verdi:

''Çocukların cesetlerinin bulunduğu haberlerini görümcem televizyondan duymuş ve beni aradı. Daha önceki asılsız ihbarlar gibi zannettim. Daha sonra, bende numaraları olan polisleri aradım. Bana (başınız sağolsun) dediler. Emniyete gittim. Kimlik tespiti için benden kan örneği aldılar. Sonuç belli oldu herhalde ki bana (başın sağolsun) dediler.''

Baba İbrahim Ay da, olayla ilgili kendilerine bilgi verilmediğini söyleyerek tepki gösterdi. Evlerinin önüne gelen polis ekiplerini kendilerine baş sağlığı dilediğini belirten Ay, ''Polis evimin önüne gelip, bana baş sağlığı diliyor. Ama, benim bir şeyden haberim yok. Birisi gelip de bize ne olup ne bittiğini anlatmadı. Çocuğumun öldürüldüğünü gazetecilerden mi öğrenmeliydim? Emniyetten bize bir açıklama yapan olmadı. Çocuğumu kim öldürmüş? Niye öldürmüş? bilmiyoruz. Çocuğumu yurt dışında aradıklarını söylediler. Burnumuzun dibindeki Kayseri ve Yozgat'ı niye görmemişler'' diye konuştu.

 

Zanlı 6 yıl önce yurtışından geldi

2009 yılında Ramazan Bayramının 2. gününde şeker toplarken kaybolan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba Tekin ve aynı mahalleden arkadaşları Türkan Ay'ı öldürdüğü gerekçesiyle yakalanan U.V.G'nin, 5-6 yıl önce yurt dışından gelerek Kayseri'ye yerleştiği ve yalnız yaşadığı öğrenildi.

Komşularının ifadelerine göre, eşinden ayrıldıktan sonra Kayseri'de oturmaya başlayan U.V.G'nin, bir atölyede statik boyacı olarak çalıştığı belirtildi.

Olayı aydınlatmak için çalışma yürüten özel ekiplerin, yalnız yaşayan U.V.G'nin bır çok kez ifadesini aldığı, son bir haftadır da üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi.

Komşuların ifadesine göre, özellikle son 1 hafta U.V.G.'yi takibe alan özel ekip, zanlının evinde kriminal çalışma yaptı.

Kayseri'nin Talas ilçesinde, 9 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin, 6 yaşındaki kardeşi Dilruba Tekin ile aynı mahalleden arkadaşları 11 yaşındaki Türkan Ay, 21 Eylül 2009'da Ramazan Bayramı'nın 2. günü şeker toplamak için evlerinden ayrılmış, ancak geri dönmemişti.

Polis ekiplerince Talas ilçesinde ve Kayseri kent merkeziyle çevre ilçelerde, jandarma ekiplerince de açık arazilerde yapılan arama çalışmalarından sonuç alınamamıştı.

Çocukların kaybolmasıyla ilgili yürütülen çalışma kapsamında gözaltına alınan bir kişinin ifadeleri doğrultusunda Yozgat'ın Çayıralan ilçesi yakınlarında kazı yapılmıştı.

 

Gül'den başsağlığı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri'de kaybolan 3 çocuğun cesetlerinin Yozgat'ta bulunmasına ilişkin, ''Geç de olsa faillerinin bulunmuş olması, hiç değilse bu kısmı sevindirici. Ama üzüntü tabii ki büyük. Ailelerine baş sağlığı diliyorum'' dedi.

Bir gazetecinin, Kayseri'de kaybolan 3 çocuğun cesetlerinin Yozgat'ta bulunduğunu ve bu konuyla kendisinin de ilgilendiğini belirterek görüşlerini sorması üzerine, yaşanan olayın çok büyük üzüntü verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
''Biliyorsunuz hepimiz yakından ilgilendik. Tüm güvenlik güçlerimiz yakından ilgilendiler. Ama maalesef 18 ay içinde bunlardan bir haber alınamamıştı. Acı haber bu şekilde gelmiş oldu. Güvenlik güçlerimiz olağanüstü bir çalışma yapmışlardı. Maalesef çocukların kaçırılması, organ mafyası gibi çok vicdansız suç alanları var. Bunlara karşı emniyet teşkilatımızın çok başarılı çalışmaları var. Basına yansımayan belki binlerce olay var. Bunlar hemen anında önleniyor, yakalanıyor, bulunuyor, çocuklar kurtarılıyor. Ama dünyanın karşılaştığı sorun bu. Geç de olsa faillerinin bulunmuş olması, hiç değilse bu kısmı sevindirici. Ama üzüntü tabii ki büyük. Annelerine, babalarına, ailelerine baş sağlığı diliyorum.''



Cumhuriyet