Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla Diyarbakır, Siirt, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Batman, İstanbul ve İzmir'de gerçekleşen operasyonlarda gözaltına alınan 151 kişin yargılanacağı KCK ana davası 18 Ekim'de başlıyor.

Koma Ciwaken Kürdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) üyesi olmakla suçlanan sanıklar, Özel Yetkili Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak. Ancak Diyarbakır Adliyesi, özellikle büyük davalarda ihtiyaca cevap vermekten uzak.

DURUŞMA SALONLARI KÜÇÜK
Adliye Sarayı'nda özellikle duruşma salonlarının küçük olması sorun teşkil ediyor.
KCK davası için iki mahkeme salonu birleştiriliyor. Tadilat 18 Ekim'e yetişse bile yer sıkıntısı yine yaşanabilir. Zira duruşma günü, 151 sanık, yaklaşık 100 avukat, sanık yakınları, basın mensupları ve Türkiye'nin değişik yerlerinden çok sayıda BDP'li davayı takip etmek için salona girmeye çalışacak.

BDP'Lİ VEKİLLER TAM KADRO İZLEYECEK
BDP'li milletvekilleri tam kadro duruşmayı izleyecek. Diyarbakır'da bu büyüklükte bir salon olmadığı için, sanıkların dönüşümlü olarak duruşma salonuna alınması yoluna gidilmesi bekleniyor. Bu durumda KCK davasıyla ilgili ilk duruşmanın birkaç gün sürebileceği belirtiliyor.

7 BİN 578 SAYFALIK İDDİANAME
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 7 bin 578 sayfalık iddianame, 18 Haziran'da 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti. 104'ü tutuklu, 151 şüpheli, 'Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak', 'Terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak' ve 'Terör örgütüne yardım ve yataklık etmek'le suçlanıyor. Sanıklar hakkında 15 ila ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen cezalar isteniyor.

Hakkında yakalama kararı bulunan terör örgütü PKK'nın Avrupa sorumlusu Sabri Ok'un ilk şüpheli olarak yer aldığı iddianamede, kapatılan Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) 28 yöneticisi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu 12 belediye başkanı, 2 il genel meclisi başkanı ile 2 belediye meclis üyesi de şüpheliler arasında bulunuyor.

KCK'nın yapısı, faaliyetleri ve kimlerden talimat aldığı yönündeki bütün bilgiler, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamelerde anlatılıyor. Buna göre, şehirlerde daha aktif olmayı amaçlayan terör örgütü PKK, 4 Şubat 2005 tarihinde 'Koma Ciwaken Kürdistan-Kürdistan Topluluklar Birliği'ni (KCK) kurdu.

KCK, yargılayan, silahlı mücadele yapan, mahalli ve merkezi teşkilatları olan, özellikle yerel yönetimler üzerinde söz sahibi olmaya çalışan ve Abdullah Öcalan'ın önderliğini dikte eden bir yapıya sahip. Kurulmasının ardından, terör örgütünün şehir merkezlerindeki bütün faaliyetlerini KCK planlayıp hayata geçirdi. Sokak eylemleri, kamu kurumlarına molotofkokteylli saldırı, araç kundaklama gibi eylemler gerçekleştirdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2 yıl süren teknik takibinden sonra 14 Nisan 2009 tarihinde KCK-TM'ye operasyon düzenlendi. İlk dalga operasyonda örgütlenmenin üst yapılanmasındaki 52 isim gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Bu isimler arasında DTP'nin 3 genel başkan yardımcısı Kamuran Yüksek, Bayram Altun ve Selma Irmak da vardı. Ardından 17 Haziran'da ikinci operasyon yapıldı. Daha çok DTP'li yöneticiler ve il genel meclisi üyelerinden oluşan 18 kişi gözaltına alındı. 11 Eylül 2009 tarihinde yapılan üçüncü operasyonda, KCK'nın sendikalardaki üyeleri oldukları iddia edilen 35 kişi yakalandı.

TEKNİK TAKİP
İmralı'da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan'ın 'yerim dar' açıklamasından sonra başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere Türkiye genelinde sokak eylemleri ardından, çıkan olaylarda 4 kişi hayatını kaybederken, sokak eylemleri sırasında KCK yöneticilerinin telefon görüşmeleri teknik takibe takıldı. Soruşturmayı sürdüren Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 ilde eş zamanlı operasyon başlattı. 9 belediye başkanının da aralarında bulunduğu 34 kişi gözaltına alındı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, KCK'nın, Kandil Dağı'nda bulunan Murat Karayılan'dan talimat aldığı belirtiliyor. KCK örgütlenme şemasında, yapının 'Amed' kod adlı Sabri Ok tarafından yönlendirildiği kaydediliyor. KCK'nın, kendi siyasal çizgisindeki bütün belediye başkanlarını yönlendirdiği ileri sürülüyor.



CİHAN