5 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanlığı’na ait Huber Köşkü’nü korumakla görevli özel harekât polislerini götürmedikleri gerekçesiyle tutuklu yargılanan eski helikopter pilotu 29 polisin yargılanmasına dün İstanbul 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Yargılamanın yapıldığı salon, FETÖ’nün 17 -25 Aralık 2013’teki operasyonları öncesinde inşa ettiği, FETÖ soruşturmalarının firari savcısı Fikret Seçen’in de yapımıyla bizzat ilgilendiği, Türkiye’nin en büyük duruşma salonuydu. 

KÜRSÜLERİ YIKTIRMIŞTI
Ergenekon ve Balyoz davalarının kilit ismi olan ve İstanbul Askeri Casusluk soruşturmasında usulsüz soruşturma yürüttüğü iddiasıyla 24 Kasım 2015’te görevden uzaklaştırılan, aynı gün de yurtdışına kaçan eski özel yetkili savcı Fikret Seçen’in, salonun inşaatıyla bizzat ilgilendiği, kürsüyü 2 kez yıktırıp yeniden yaptırdığı açıklanmıştı. Seçen, sütunları olan kürsüye üçüncüsünde ‘Tamam’ demişti.

23 MİLYON TL HARCANDI
Darbecilerin yargılanmasına başlandığı büyük salonlar, Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nde, Ergenekon ve Balyoz kumpas davalarının yapıldığı salonun karşısında yer alıyor. Binada büyük salonun dışında, 2 ayrı küçük duruşma salonu daha bulunuyor. 2013 rakamlarıyla 23 milyon TL harcanan ve 14 ay süren inşaat, 17 - 25 Aralık 2013 operasyonlarından 6 ay önce tamamlandı. Salon inşaatı sürerken, Balyoz davasında 21 Eylül 2012’de mahkûmiyet kararı verildi. İnşaatın tamamlandığı Mayıs 2013’te, Ergenekon davasında son savunmalar yapılıyordu. 5 Ağustos’ta Ergenekon davasında karar açıklandığında, salon tamamlanmış durumdaydı. Salonda, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın sanık yapılmaya çalışıldığı KCK davası ve DHKP-C terör örgütü davası görüldü.

976 KİŞİ KAPASİTELİ
Silivri Cezaevi Kampusu’nun karşısındaki 17 dönüm tarla üzerine inşa edilen bina, 3’ü bodrum katı olmak üzere 5 katlı. 1500 metrekarelik salon, 976 kişi alabiliyor. Ayrıca 345’er kişilik, 635’er metrekare büyüklüğünde 2 ayrı duruşma salonu daha bulunuyor. Büyük salonda 330 sanık, 400 avukat, 216 izleyici, 30 da basın ve milletvekili sandalyesi var. Binada salonların haricinde, bodrum katında nezarethane, baro odaları, kafeterya, basın odası, hâkim ve savcı odaları, mahkeme kalemleri, hâkim ve savcılar için yemekhane ile kafeterya yapıldı. En büyük duruşma salonuna sanıklar binanın bodrum katından merdivenlerle duruşma salonunun ortasındaki ‘çıkış tüneli’ gibi zeminden giriş yapıyor. Mahkeme heyeti ile Cumhuriyet savcısı ayrı kapıdan, izleyiciler ile basın ise ayrı kapılardan salona alınıyor. 

ARAÇLARDA ARAMA YAPILDI
Duruşma salonun bulunduğu alanda dün geniş güvenlik önlemleri alındı. Araçlar arandı. Binaya cep telefonu ile girilmesine izin verilmedi. Telefonlar jandarma tarafından emanete alındı. İçeri alınan basın mensuplarına ve sanık yakınlarına kimlikleri karşılığı kart verildi. Basın mensuplarına kısıtlama uygulandı. Daha önce duruşmanın yapılacağı salona, medya gruplarından birer kişi olmak üzere 25 kişi alınacağı, bina içerisinde bulunan basın odasına ekran konularak duruşmanın buradan da izlenmesine imkan sağlanacağı, basın odasına alınacak olan basın mensubu sayısına sınırlama getirilmeyeceği bildirilmişti. Ancak dün basın odasına alınacak olan basın mensubu sayısına da sınırlama getirildi. Medya grubu olarak birer kişi binaya alındı. Diğer basın mensupları ise binaya alınmadı. 

KULOĞLU: ‘GÜLEN CD’Sİ BANA AİT DEĞİL’
Davanın sanıklarından eski emniyet müdürü Zafer Kuloğlu, “Başakşehir İlçe Emniyet Müdür yardımcısı olarak görev yapıyordum. İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın telsizden söylediği her şeyi personele ilettim. Askeri birlik, tank geldiği taktirde kendilerini gözaltına alacağımızı, eğer silahla karşılık verirlerse silahla müdahale edeceğimizi personele ilettim” dedi. Evindeki aramada Gülen’e ait bir CD’nin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Kuloğlu, “Aramada yoktum. Kimse de yoktu. Bir CD ele geçirildiğini emniyette öğrendim. Gelen misafirler tarafından mı bırakıldı bilmiyorum. Anlamadık. Yoksa bana ait bir şey değil” diye konuştu. Duruşma bugüne ertelendi.

21 POLİSE 3'ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENİYOR
İSTANBUL 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 25’i tutuklu 29 sanık polis katıldı. Kimlik tespitleri yapılırken, 16 polis ihraç edildiğini, bir sanık sözleşmesinin son erdirildiğini diğer polisler ise açığa alındıklarını söyledi.  Davaya katılma talebinde bulunacaklarını belirten 15 Temmuz Derneği avukatları, Hukukçular Derneği avukatları ile Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Sarı da salonda hazır bulundu. Duruşma salonunda birinci dereceden sanık yakınları da izleyici olarak yer aldı. Sanık polisler savunmalarında suçlamayı kabul etmedi ve özel harekât polislerini 15 Temmuz gecesi Huber Köşkü’ne götürmeleri için kendilerine sözlü talimat verildiğini yine sözlü talimat ile uçuşun durdurulduğunu öne sürdü. İddianamede, 21 polis hakkında, ‘Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’, TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs’, ‘Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs’ suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet, 8 polis hakkında ise ‘Silahlı terör örgüt üyesi olmak’tan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti. 



Ayşegül USTA / Hürriyet