Suç duyurusunda Özay’ın bildiride geçen “hurafe” sözünden neyi kasettiklerini sorduğu öğretmenin örnek olarak “cinleri, perileri” vermesi üzerine, “Kuran’da cin suresi var. Kuran’a inanmıyor musunuz?” sorusunu yönelttiği belirtildi. Milliyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, Avukat Bedrettin Kalın ile gözaltına alınan dört öğretmenin imzasını taşıyan tutanağa adliyede yaşananlar şöyle yansıdı:

‘CİNLER BİR ÖRNEKTİR’

Savcı Özay, bir öğretmenin ifadesi sırasında sert bir üslupla dağıtılan bildiride yer alan, “hurafeler”in neler olduğunu, eğitim sistemindeki, “dinsel gericiliğin” neler olduğunu sormaya başladı. Sorgulanan öğretmen ise genel olarak eğitimde laiklikten uzaklaşılmasının kastedildiğini söyledi. Ancak savcının ısrarla, “hurafelerin neler olduğunu” sorması üzerine, “Küçük çocuklara cinler, perilerin anlatılması bir örnektir” yanıtını verdi.
 
Bunun üzerine Özay, “Kuran’da cin suresi var, bunu bilmiyor musun? Kuran’a inanmıyor musun?” diye ısrarla sordu. Kalın, bu soruya müdahale ederek “Müvekkilin dini inançlarını sorgulayamazsınız. İnanıp inanmadığı gibi bir soruya cevap vermeyi reddediyoruz, bunu soramazsınız” dedi.

‘BEN NE SORACAĞIMI BİLİRİM'
 
Özay ise, “Ben neyi soracağımı bilirim. Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede bu soruyu sorarım” karşılığını verdi. Kalın ise, “Dini inançlarımızla ilgili bir soru soramazsınız” dedi. Savcının ısrarlı soruları üzerine öğretmen, “Eğitim sisteminin laik bilimsel temellere dayanması gerektiğini, zorunlu dini eğitimin doğru olmadığını, AİHM kararlarının da bu yönde olduğunu, devletin bu kararları uygulamadığını” anlattı.
Bundan sonra yaşanan diyalog şöyle gelişti:

‘TOPLUMDA IŞİD VAR’


Avukat: Sayın Savcı, eğitim sisteminin dinsel inançlara göre düzenlenmesi toplumda tartışma yaratıyor. Bu konu çok tartışmalı, toplumda Aleviler var, Boko Haram var, IŞİD gibi örgütlenmeler var.
Savcı: IŞİD İslam değildir.
Avukat: Gidin bir de onlara sorun İslam mı, değil mi diye. Kim karar verecek olup olmadığına?
Savcı: O zaman Mustafa Kemal de din değil, Mustafa Kemal de din değil.
 
Bu tartışmadan sonra Özay, dört öğretmeni tutuklanmaları talebiyle Sulh Ceza Hâkimliği’ne sevk etti. Sulh Ceza Hâkimi, “dini değerleri aşağılama” suçunun 6 aydan 1 yıla kadar hapis öngördüğünü, ceza sınırı bakımından tutuklama kararı verilemeyeceğini belirterek öğretmenleri serbest bıraktı. 

Savcı için suç duyurusu 
 
Avukat Kalın, tartışmalardan sonra Özay hakkında, “görev ve yetkilerini kötüye kullandığı” iddiasıyla HSYK’ya şikayet başvurusunda bulundu. Özay’ın ifade sırasında, “kin ve nefretle” hareket ettiğini ileri süren Kalın, “20 yıllık öğretmenleri ayakta tuttuğuna” da dikkati çekti. Savcının, “Bildiride yer alan bazı ifadelerden yola çıkarak kişilerin inançlarını sorgulamaya başladığını” anlatan Kalın, sorular dayanılmaz bir duruma geldiğinde müdahale etmek zorunda kaldığını söyledi.