FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığı'nın Beştepe Karargahındaki eylemlerle ilgili 244 kişinin yargılandığı davaya devam edildi.

Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesinde Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen davanın ikinci gününde, bazı sanıkların daha Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) vasıtasıyla kimlik tespiti yapıldı.

Kimlik tespitinin ardından Mahkeme Başkanı Abdullah Köksal, alfabetik sıraya göre savunma yapacak sanıkların isimlerini okumaya başladı.

İsimleri okunan yaklaşık 20-30 kişiden bazıları, avukatları olmadığı için savunma veremezken, pek çok sanık da bir hafta sonra savunma yapmak için süre istedi.

Sanıkların sürekli bir hafta süre istemesi üzerine Mahkeme Başkanı Köksal da sanıkları "Ağız birliği yapmış gibi konuşuyorsunuz" diyerek uyardı.

Sanık eski yarbay Bülent Ak'ın da bir hafta sonra savunma yapabileceğini söylemesine karşılık Köksal, "Sen mi örgütlüyorsun bunları yoksa? Herkes bir hafta süre istiyor." dedi.

Köksal'ın, tüm sanıklara yönelik kimin savunma yapmak istediğini sorması üzerine ilk önce 6-7 sanık ayağa kalktı. Bunun üzerine Köksal, savunma yapmak istediklerini belirterek, ellerini kaldıran tüm sanıkları not ettirdi.

İlk savunmayı eski yüzbaşı verdi
Daha sonra duruşmada ifade vermek isteyen sanık eski yüzbaşı Ahmet Evren Saka savunma yaptı.

Saka, Mahkeme Başkanı Köksal'ın sanıklar hakkındaki eylemler ve suçlamalara ilişkin iddianameyi özetlemesinin ardından yaptığı savunmasında, olay tarihinde Jandarma Genel Komutanlığında tayin subayı olarak görev yaptığını söyledi.

15 Temmuz'da saat 10.00-11.00 civarında saç tıraşı olduğunu, saat 14.00 gibi eşiyle markete gittiğini, her şeyin rutin devam ettiğini anlatan Saka, akşam lojmandaki evinde misafirleriyle otururken aynı şubede görev yaptığı kısım amiri Yüzbaşı Yasin Özdemir'in telefon edip kendisini acilen çağırdığını öne sürdü.

Saka, misafiri olduğundan yarın gitmek istediğini ancak Özdemir bunu kabul etmediği için saat 23.00'ten sonra karargaha vardığını belirterek, girdikten sonra Özdemir'i gördüğünü, onun da terör saldırısı olabileceğini ve kamuflajını giyinmesini söylediğini ifade etti.

Bunun üzerine 6. kattaki odasına çıkıp kamuflajını giydikten sonra aşağı indiğini, bu sırada çatışma seslerini duyduğunu ve terör saldırısı yaşandığını düşündüğünü öne süren Saka, bu sırada bulunduğu yerde yan salondaki açık televizyona baktığını ve Cumhurbaşkanının açıklamalarını izlediğini anlattı.

Sanık Saka, kafasının karıştığını, nizamiyeden dışarı çıkamadığı için ormanlık alandan geçip tellerden atlayarak uzaklaşmayı düşündüğünü belirterek, bunun için önce odasına çıkıp sivil elbiselerini giydiğini bildirdi.

Ormanlık alanda yürüdüğü sırada kursiyer teğmen olduğunu öğrendiği bir askerin kendisini durdurup "Kimsin?" diye seslenmesi üzerine "Ahmet Yüzbaşı" cevabını verdiğini iddia eden Saka, bu kişinin "Komutanım sivilsiniz, nereye gidiyorsunuz, kaçıyor musunuz?" şeklindeki sorularına da "İlerideki kulübelerde bir ihtiyaç olup olmadığına bakmaya gittiği" yalanını söylediğini öne sürdü.

Saka, başka bir kursiyer teğmenin de bunun için o bölgeye gittiğini ve geri döndüğünde sıkıntı olmadığını söylediğini belirterek, şarjı bitmek üzere olan cep telefonunu açtığı sırada bir silah sesi duyduğunu, yanındaki kursiyer teğmenin vurulduğunu söylediğini aktardı.

Kursiyer teğmenin apoletinden vurulduğunu, muhtemelen bir keskin nişancının telefonun ışığına doğru atış yaptığını anlatan Saka, bunun üzerine odasına döndüğünü ve odasından saat 07.00 gibi çıktığında çatışmanın devam ettiğini fark edince kapıyı kilitleyip saat 14.00'e kadar odada kaldığını savundu.

Saka, 27 Temmuz Çarşamba gününe kadar görevine devam ettiğini, kameraları izleyen bir savcının kendisini çağırması sonrası gözaltına alındığını bildirdi.

Mahkeme Başkanı ve heyet üyelerinin "15 Temmuz'u kim yaptı?" sorusuna "FETÖ" yanıtını veren Saka, "Elebaşısı burada olsa ne söylemek istersin?" sorusuna da "Bu hainliği neden yaptın?" diyeceğini iddia etti.

Saka, "Yakalarsan ne yaparsın?" sorusunu ise "Emniyet güçlerine teslim ederim." diyerek cevapladı.

AA