Batman’daki Petrolkent Mahallesi’nde 2011 yılında düzenlenen yasa dışı eylem sırasında bazı göstericiler bir ana okuluna taş atarak zarar verdi. Soruşturma kapsamında, 'Gülay' kod adlı gizli tanığın ifadesi alındı. Gizli tanık, bu eylemi Murat Tamur, Serdar Şahin, Enes Uçar, Ümit Turgut, Şükrü Yakut, Murat Yağız, Cahide Umar ve Necdet Şan’ın gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu ifade üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, bu kişiler ile ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma sonucunda 8 kişi hakkında 'Terör örgütü üyeliği' suçundan 5-10 yıl hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı.

İddianameyi kabul eden Diyarbakır’daki 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, 8 sanık hakkındaki yargılamaya başladı. Davanın görülen ilk duruşmasına, başka suçtan tutuklu sanıklar Necdet Şan, Serdar Şahin ve Murat Tamur ile tutuksuz sanık Cahide Umar katılırken, 4 tutuksuz sanık katılmadı. Duruşmada söz hakkı verilen tutuksuz sanık Cahide Umar, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "Gizli tanık var mı, yok mu belli değil. İddialar tamamıyle asılsız" dedi. Savunması alınan tutuklu sanıklardan Serdar Şahin, ifadesinde şu iddialarda bulundu:

"Gözaltında polisler, kendileriyle çalışmamı istedi. Bunu yapmazsam, cezaevinden çıkamayacağımı söylediler. Benim hakkımdaki iddiaların ne kadar uydurma olduğu ortada. İddianamede adı geçen okulu hayatımda hiç görmedim. Okulun olduğu yerde kameralar var. Bu kişilerin tespit edilmesini istiyorum. Gizli tanık bu olaylara katılmış olabilir. Ama ben katılmadım."

Tutuklu sanıklardan Necdet Şan ise eylemlere kesinlikle katılmadığını belirterek, "Kamera kayıtlarında da benim eyleme katıldığıma dair ıspat yoktur"diye konuştu.

SAVCI, GİZLİ TANIK İFADESİNİN YETERLİ OLAMAYACAĞINI SÖYLEDİ

Esas hakkındaki görüşünü mahkemeye sunan Cumhuriyet Savcısı, sanıkların yöneltilen suçu işlediklerine dair dosyada gizli tanık beyanından başka bir kanıt olmadığını belirterek, "Sadece gizli tanık beyanı, Tanık Koruma Kanunu’nun 9/8 maddesi uyarınca hükme esas alınamaz. Gizli tanık beyanı mahkumiyet kararı için yeterli değil. Sanıkların tümünün beraatine karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Sanıklardan Cahide Duran’ın avukatı Servet Özen, savcının görüşüne katıldığını belirterek, "Tanık Koruma Kanunun’a göre, sadece gizli tanık beyanı delil sayılamaz. Bu dosyada da gizli tanık ifadesinden başka hiç bir delil yok. Bu nedenle beraatini talep ediyoruz" dedi.

MAHKEME: GİZLİ TANIK BEYANI TEK BAŞINA ESAS ALINAMAZ

Daha sonra kararını açıklayan Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selda Devrim Yıldırım, Tanık Koruma Kanunu’na göre gizli tanık ifadesinin tek başına hükme esas alınamayacağını belirtti. Mahkeme, haklarında gizli tanık ifadesi dışında kanıt bulunmayan 8 sanığın Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre beraatine karar verdi

"KARAR SAVCILIKLARA YOL GÖSTERİCİ OLMALI"

Mahkemenin verdiği kararı DHA muhabirine değerlendiren Diyarbakır Baro Başkanı Avukat Tahir Elçi, kararın emsal olması gerektiğini belirterek, şöyle dedi:

"Eğer başka maddi delillerle desteklenmezse, sadece gizli tanık beyanıyla mahkumiyet yoluna gidilemez. Sadece gizli tanığın beyanlarına dayanarak, dava açılması bile doğru değildir. Bu olumlu bir karardır. Diğer davalarda emsal olması gerekiyor. Asıl soruşturma makamı olan Savcılığa yol gösterici olması gerekiyor. Savcılıkların salt gizli tanık beyanlarına dayanarak, dava açmaması gerekiyor. Uygulamayı iyileştirici nitelikte bir karar olarak değerlendiriyorum."