Onlarca kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan Hizbullahçılar başta olmak üzere birçok sanığın CMK 102. maddeden serbest kaldığı bir dönemde, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nden 'farklı' bir karar çıktı. Mahkeme, 5 kişinin 2 katil sanığını, azami süreyi 'ayrı ayrı' değerlendirerek tahliye etmedi.

Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 5 kişiyi öldürmekten sanık 2 kişinin tahliye talebini, suçlarını ayrı ayrı süre kapsamına alarak reddetti. Sarıçam piknik alanında 24 Eylül 2003 günü, Hasan Ak (29), Cennet Kayan (22), Serpil Sertdaş (24) ile çocuklar Çağrı Yalçın ve Buse Kayan'ın öldürülmesi olayıyla ilgili tutuklanan Ferhat ve Mehmet Calayır kardeşler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) tutukluluk sürelerini yeniden düzenleyen 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından, yargılandıkları Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tahliye talebine ilişkin dilekçe verdi. Mahkeme, 5 ayrı öldürme suçundan 36 yıl hapis cezasına çarptırılan Mehmet Calayır ve 6 yılını hücrede geçirmek üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ferhat Calayır'ın tahliye taleplerini reddetti. Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında, cezaları kesinleşmeyen, ancak tahliye beklentisinde olan sanıkların talebini, olayda 5 kişinin öldürülmesi nedeniyle tutukluluk sürelerinin her bir suçtan ayrı ayrı dikkate alınmasını gerekçe gösterdi.

ÖLDÜRÜLEN KİŞİ SAYISI 5 5 SENEDEN EDER 25 YIL

Mahkemenin kararında özetle şu ifadelere yer verildi: '... 01.06.2005 tarihi öncesinde suçlar belirtilmek suretiyle tek tutuklama kararı yazıldığı, sanıkların 5 kişiyi öldürmek suçu nedeniyle tutuklandıkları ve ayrı ayrı cezalandırıldıkları, bu halde esasen 5 ayrı tutuklama kararının bulunduğu birden fazla tutuklama kararının düzenlenmemesinin sonucu değiştirmeyeceği, her suç için tutuklukta geçmesi gereken azami sürenin ayrı ayrı gözetilmesi gerektiği, bu nedenle de azami süre olan 25 yılın aşılmadığı anlaşılmakta, talebin reddine...''

3 şehirde 12 sanığa tahliye

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 102. maddesi uyarınca tahliye edilenlere dün iki katil daha eklendi. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 cinayetten sabıkası bulunan ve şartla salıverildikten sonra tekrar cinayet işlediği iddiasıyla yargılanan Hüseyin Yeniyapan'ın tahliyesini kararlaştırdı. Ankara'da PTT radyolink binasında Şubat 1980'de 2 kişinin öldürülmesi de dahil olmak üzere, Yeniyapan'ın 4 cinayet ile yağma, uyuşturucu, hırsızlık ve 6136 sayılı yasaya muhalefet gibi 15 suçtan sabıkası bulunuyor. Cezaevinden 2002'de şartlı olarak salınan Yeniyapan hakkında, Ankara'da işlenen bir cinayetin faili olduğu gerekçesiyle bir kez daha dava açılmıştı. Yeniyapan, bu dava kapsamında, Kasım 2005'ten bu yana tutuklu bulunuyordu.

'ORAKLI' UŞAK SERBEST

Mahkeme, 12 Temmuz 1999'da Bangladeş'in Ankara Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğgeneral Shariful İslam'ı öldürmeye teşebbüs ettiği, eşini ve oğlunu orakla öldürdüğü gerekçesiyle yaklaşık 41 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 11 yıldır hükmen tutuklu bulunan uşak Hafızar Rahman'ın da tahliyesine karar verdi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi de 'cinsel istismar'dan yargılanan bir kişi hakkında tahliye kararı verdi.

PKK ve Hizbullahçılar da serbest

Bir tahliye haberi de Diyarbakır'dan geldi. Biri Hizbullah, beşi PKK üyesi altı kişi serbest bırakıldı. Batman, Adana ve Antalya'da, 1991-1998 döneminde terör örgütü Hizbullah adına eylem yaptığı gerekçesiyle Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Lütfü Sertkaya, 102. madde kapsamında salıverildi. Diyarbakır'daki özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanan ve haklarında karar verildikten sonra dosyaları Yargıtay'a gönderilen PKK üyesi beş kişi de dosya karar bağlanamadığı için serbest bırakıldı. Böylece, Diyarbakır'da tahliye edilenlerin sayısı 16'ya yükseldi. Sakarya'da da 'adam öldürmek'ten mahkum 4 kişi tahliye edildi.

Hukukçulara göre yapılan yorum yanlış

- İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süheyl Donay: Mahkemenin yorumunu yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir suç var. 5 kişi de ölse 3 kişi de ölse suç tek. Tutukluluk süresi 5 yılı doldurmuş ise tahliye etmesi gerekir.

- İstanbul Barosu Başkanı Doç. Dr. Ümit Kocasakal: Bu bir yorum. Bir iddianamede birden fazla fiil gösterilmiş olabilir ancak tutukluluk süresi tektir. 5 yılı doldurmuş ise tahliye edilmesi gerekir. O zaman 102. maddeye tutuklama üst sınırı getirilmesinin bir anlamı kalmıyor. O zaman adam 5 kişiyi öldürmüş ise 25 yıl, 7 kişiyi öldürmüş ise 35 yıl tutuklu kalması gerekir mantığı bence yanlıştır.

Ercan SARIKAYA/Akşam