İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Mehmet Şenay Baygın tarafından hazırlanan iddianamede, ‘FETÖ’nün Türkiye’de 17 üniversite kurduğu ve bunların darbe girişiminin ardından kanun hükmünde kararnameler ile kapatıldığı hatırlatılırken, “Yükseköğretim Kurumu örgütlenmesine paralel bir yapı olarak kendi örgütlenmelerini her üniversitede oluşturmuşlardır” tespitine yer verildi.

Marmara Üniversitesi’nde okuyan öğrencilere ‘FETÖ’ mensuplarının yurt tahsis ettiği, öğrencilerin burada ‘abi’ ve ‘abla’lar tarafından örgütsel eğitime tabi tutuldukları belirtilen iddianamede, “Işık evlerinden, dershanelerden yetiştirilen öğrenciler örgütün istediği bölümler için üniversiteye hazırlanmış, üniversite sınavlarında bu bölümlere girebilmeleri için her türlü sınav yolsuzluğu yapılmıştır. Üniversiteye giren bu öğrenciler örgütün üniversite imamları tarafından korunmuş ve örgüt hiyerarşisi içerisinde ileride tayin edilecek görevler için özel olarak yetiştirilmiştir” dendi.

İddianamede 15 sanığın ‘FETÖ’nün haberleşme programı ‘ByLock’u kullandığı, Bank Asya’da hesaplarının bulunduğu, talimat üzerine Digitürk aboneliklerini sonlandırdıkları belirtilirken, sosyal medya paylaşımları ile elde edilen diğer delillere yer verildi.

Bu kapsamda tutuklu sanıklar araştırma görevlileri Y.S., E. Ş., İ. Ç., A. S., A. B., A. B., A.K., Doç. Dr. A.D., Doç. Dr. A. Ş., B. G., Yrd. Doç. Dr. G. Ş. Y., Doç. Dr H. K., İ. G., okutman İ. A. ve Doç. Dr Y. Kı. hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla 7.5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.