Birleşik Metal İş Sendikası’nın (BMİS) aldığı grev kararının Bakanları Kurulu tarafından “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle iki ay süreyle ertelenmesi, yargıya taşındı. Hukukta Sol Tavır Derneği, grevin ertelenmesi yönündeki kararında hukuka aykırı olduğunu, Bakanları Kurulu’nun işçi-işveren ilişkilerinde işveren yararına hakaret ettiğini savunarak, yürütmenin durdurulması için Danıştay’da iptal davası açtı.

Hukukta Sol Tavır Derneği’nin bugün Danıştay’a sunduğu dava dilekçesinde Bakanlar Kurulu’nun “millî güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle grevi iptal etmesinin “sebep” yönünden hukuk dışı olduğu ifade edildi. Dilekçede, “Yasal bir grevin milli güvenliği bozucu nitelikte görülebilmesi için, ülke ve devletin özel savunma ve güvenlik altına alınmasını zorunlu kılacak ciddi tehlikelerin ortaya çıkması gerekir. Grevin hangi yönden milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu, grevin ülkenin savunması için hangi özel tedbirin alınmasını zorunlu kılacak bir sonuç ortaya çıkardığı açıklanmamıştır” denildi. Grevin 60 gün süreyle ertelenmesinin sendikanın grev hakkının fiilen elinden alınması anlamına geldiği kaydedilerek, “İşçilerin işvereni anlaşmaya zorlamak için tek silahı olan grev hakkı da erteleme kararıyla ortadan kaldırıldığından işçiler ya işverenin önerdiği şartlarla toplu iş sözleşmesini imzalayacak, ya 60 günlük sürenin sonunda Yüksek Hakem Kurulu uyuşmazlığı çözecek ya da işçilerin sendikasının yetkisi düşecektir. Üç ihtimalde de işçilerin taleplerini kabul ettirebilmek için sonuca etki edecek adımlar atması açıkça engellenmiş olacaktır” denildi.

 Bakanlar Kurulu’nun işçi ve işveren ilişkilerinde tarafsız olması gerektiği belirtilerek “Bakanlar Kurulu işçi sendikası ile işveren sendikası arasında tercihini işveren sendikası yönünde kullanmıştır. Nitekim grevin ertelenmesi kararının, grev kararının alındığı 14 Ocak 2015’ten hemen sonra değil de grevin başladığı ilk gün olan 29 Ocak’ta alınmış olması Bakanlar Kurulu’na kanunla verilen hakkın açıkça kötüye ve işveren yararına kullanıldığını göstermektedir” denildi. Dilekçede ayrıca, kararın hem Anayasa’ya, hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de aykırılık içerdiği ifade edierek, yürütmenin durdurulması istendi.


Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal