Bunun için ölümü takip eden (mirasın açılmasından itibaren) mirası reddi için dava açılması genel bilinen yol ise de, bu durumda olan bir kişinin terekesinin-malvarlığının borca batık olduğunun iddiası yoluyla ret isteminde bulunulması mirasçılara karşı sürdürülen dava ve takiplerde savunma şeklinde de yapılabilmektedir.
 
Mirasın reddi her zaman borç ilişkisine bağlı değildir. Duygusal bir nedenle de miras ret edilebilir. Türk Hukukunda iki durumda miras reddedilse veya reddedilmiş sayılsa dahi geride kalanlar haklarını mirasın reddi halinde dahi isteyebilmektedirler. 

 Bunlardan ilki kaza nedeni ile alınacak tazminatlardır. Örneği trafik kazasında ölen, iş kazasında ölen yani başkasının sorumluluğunu gerektirecek bir nedenle ölen kişilerin tazminat alacaklarıdır. Alınacak tazminatların ölenden değil geride kalanların kendi şahıslarında doğduğu ilkesidir. Bunun en güzel örneklerinden birisi nikahı olmayan eşin tazminat alacağıdır. Alınacak tazminatın maddi veya manevi tazminat olması önemli değildir.

DİĞER HUSUS İSE MİRASIN REDDİNİN ÖLÜM-DUL-YETİM AYLIĞINA ENGEL OLMAMASIDIR

Ölüm halinde eş, çocuk,anne baba gibi hak sahiplerinin  SSK ve BAĞ-KUR’lular için aldıkları aylığa ölüm aylığı, Emekli Sandığı için Dul ve Yetim Aylığı adı verilmektedir.

Hangi nedenle olursa olsun mirasın reddi hak sahiplerinin aylıklarına engel olmamaktadır.

Ancak şu ihtimallerde akla sorular gelmektedir;

Örneğin ölenin 30.000TL BAĞ-KUR borcu vardır. Borç ödenmeden aylığa hak kazanılamamaktadır. Mirası reddeden kişi aylık almak için bu borcu öderse mirası kabul etmiş sayılır mı, borcu mirasçı olmayan biri yatırsa durum değişir mi gibi sorularla karşılaşılabilir.

Yargıtay’ın ölüm aylığı bağlanması için yeterli BAĞ-KUR hizmeti varsa (örneğin 5 yıl) kalan borçlar ödenmeden de aylık alınabileceğine dair içtihatlarını hatırlayıp araştırmakta yarar bulunmaktadır. Aslında bu hal reddi miras olmayan durumlarda da geçerlidir. BAĞ-KUR dışı hizmetlerin varlığı halinde diğerlerinin (Emekli Sandığı hariç) aylık bağlamaya yetip yetmemesinin değerlendirilmesi seçenekler arasındadır.

Emekli Aylıklarının üzerine nafaka borçları, kurum alacakları (SGK) ve kişinin haciz konmasını kabul ettiği borçlar dışında haciz konamadığını hatırlatalım.

Ancak kişilerin kıdem tazminatı, emekli ikramiyeleri haczedilebilir hususlardandır. 

Bu aşamada mirası reddedenlerin, muris ölenin Emekli Sandığına tabi olması durumunda Emekli ikramiyesi mirası ret halinde dahi eşe ve çocuklara ödenmekte, ölenin borcu için haciz işlemi yapılamamaktadır  (Kurum uygulaması bu yöndedir). 

Şu ayrıntıyı koymakta gerekir kişi kendi emekli dilekçesi verip ölmüş ise artık emekli ikramiyesi mirasına dahil olduğundan alacaklılar haciz yaptırabileceklerdir.

Kaynak: Ali Tezel