Kahramanmaraş 7. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, eski BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer ve oğlu Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf Yazıcıoğlu ile kazada hayatını kaybedenlerden Erhan Üstündağ'ın oğlu Furkan Üstündağ, gazeteci İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş, pilot Kaya İstektepe'nin eşi Elçin İstektepe ve avukatlar katıldı.

Hakkında, "görevi kötüye kullanmak suçundan" dava açılan ve halen Isparta'da görev yapan Özmen ise duruşmaya katılmadı.

Duruşmada, Muhsin Yazıcıoğlu'nun 11 yıl özel kalem müdürlüğünü yapan Okan Köksal, tanık olarak dinlendi.

Köksal, avukatların "ifadeleri birilerinin güdümünde mi veriyorsun" sorusuna "hayır" cevabını verdi.

Avukatlar, sanık Özmen'in tutuklanmasını ve Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Mehmet Gül'ün telefon kayıtlarının ortaya çıkartılmasını talep etti.

"Akyürek dinlensin" talebi

Bir avukat da polis memuru Gül'ün telefonunun, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek tarafından kullanıldığını düşündüklerini, bunun için de Akyürek'in Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile dinlenmesini istedi.

Yazıcıoğlu'nun avukatlarından Kemal Yavuz ise dosyanın, birden fazla kişinin ölümü nedeniyle ağır ceza mahkemesinde görülmesini talep etti.

Duruşmada ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı Orhan Özdemir'in birinci sanık olarak yargılanması gerektiği ifade edildi.

Duruşma, 23 Haziran'a ertelendi.

"Hak aramak gerçekten zor"

Destici, adliye çıkışında gazetecilere yaptığı açıklamada, dosyanın bir bütün olarak ele alınmasını istediklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Bugün şunu gördük ki hukuk içerisinde hak aramak gerçekten çok zor. Maalesef Türkiye'de yargı sistemimizin problemi tüm hızıyla artarak devam etmekte. Bu soruşturma dosyasının ayrılmaması, bir bütün olarak ele alınması ve o şekilde soruşturulması gerekiyor. Bugün geldiğimiz noktada özellikle üst düzey memur ve bürokratlarla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında süren soruşturma henüz nihayete erdirilmiş değil. Bizde şu an dosya sanki özellikle geçiştiriliyor ya da geciktiriliyor gibi bir intiba mevcut. Burada görülen davanın ana soruşturmayla birleştirilmesini, tüm yönleriyle araştırılarak soruşturularak bu işin net bir şekilde ortaya konulmasını talep ettik."

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, dosyada yalan beyan ve sahte belgelerin olduğunu savundu.

Ortada vahim olayların bulunduğunu savunan Kamalak, "Organize bir suçun olduğu kanaatindeyim. Bu dosyayı aydınlatmak, açıklığa kavuşturmak, hiç şüphesiz ki hukuk devleti için bir namus borcudur. Eninde sonunda dosya aydınlatılacaktır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.