OHAL yönetmeliği jet hızıyla işlemde

Kilis İl Emniyet Müdürü Candemir Özdemir imzasıyla, Valilik makamına 5 Ağustos’ta gönderilen yazıda yeni yönetmeliğe dikkat çekilerek şöyle denildi:

“Son dönemde DEAŞ (IŞİD) Terör örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırıda, Suruç’ta 32 vatandaşımız hayatını kaybetmiş ve devamında PKK terör örgütü tarafından güvenlik güçlerine saldırılar başlamış ve 20’nin üzerinde şehit verilmiştir. İşyerleri ve araçlaraa yönelik yakma, tahrip etme vb. saldırılar da gerçekleşmiştir. Şehit cenazelerinde toplumsal hassasiyetler ön plana çıkmıştır.
 

Kilis 7 Aralık Üniversitesi’nde 3 Ağustos’ta kayıt işlemleri başlamış, buna bağlı olarak özellikle üniversite ve yurtlar civarında farklı siyasi düşünceye mensup özel ve/veya tüzel kişiliklerin gerek kendi taraflarına sahip çıkma gerekse yeni taraflar kazanma gayesiyle öğrencilere kayıt işlemleri ve/veya kalacak yer temini konusunda yardımcı olmak için stand açma girişim ve talepleri olduğu ve bunun da terör olayları nedeniyle toplumda oluşan hassasiyetin etkisiyle farklı gruplar arasında çatışma ortamı doğuracağı ve kamu güvenliğini olumsuz yönde etkileyeceği değerlendirildiğinden ek tedbirlere ihtiyaç duyulmuştur. 

Yerleşkede yapımı devam etmekte olan camiye kadar olan alan içinde bulunan resmi ve özel öğrenci yurtları, öğrenci evleri ile öğrenci pansiyonları bölgesinde toplumun huzur ve sükununu bozmaya yönelik eylemlerin gerçekleşmesi ve kitlelerin provoke edilmesi mümkün ve muhtemel olduğundan belirtilen alan içerisinde her türlü imza standı, tanıtım amaçlı, çadır kurulması basın açıklaması yapılması ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemesi ve benzeri etkinliklerin yapılmasının 30 gün süreyle yasaklanmasını, olurlarınıza arz ederim.”

İl Emniyet Müdürlüğü’nün ‘yasaklama talebi’ aynı gün Kilis Valisi Süleyman Tapsız tarafından onaylandı. Valilik oluru ardından üniversite çevresinde stant açan ve herhangi bir siyasi grupla bağlantı olmayan “Cahit Çetin Pansiyon” isimli işyeri sahibi Hurşit Çetin’e yapılan tebligatta, üniversite yerleşkesinde resmi ve özel öğrenci yurtları, öğrenci evleri ile öğrenci pansiyonları bölgesini kapsayan alanda stand açılması, çadır kurulması, basın açıklaması yapılması ile toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesi gibi etkinliklerin yasaklandığı belirtildi.

İç Güvenlik Paketi’nin iptali davası Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) beklerken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve İstanbul Barosu, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına sınırlama getiren Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu Uygulanmasına ilişkin yeni yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’da çifte dava açtı. Dava dilekçelerinde “açık ve yakın tehlike halinde” vali ve kaymakamlara toplantı ve gösteri yürüyüşünü bir aya kadar erteleme veya yasaklama yetkisi veren değişikliğe iptal istendi.  Dayanak 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun iptali istemiyle AYM’ye taşınması da talep edildi.

 

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ifade özgürlüğü ile birlikte demokratik toplumun temelini oluşturduğunu vurgulayarak, “Bu özgürlüklere müdahale, demokratik toplumun varlığını tehlikeye sokmaktadır” dedi. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal da  “Anayasal bir hak olan toplantı gösteri yürüyüşleri hakkı işletilemez hale getirildi” diye konuştu.

(Mesut Hasan BENLİ / Hürriyet - Oya ARMUTÇU/ANKARA)