Kamu Denetçiliği Kurumu'ndan önemli karar

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunda yaşanan olayda bir başhekim yardımcısı, 15 Temmuz öncesinde, FETÖ mensuplarını şikayet ettiği için disiplin cezasıyla cezalandırılmış ve görev yeri değiştirilmiştir.

Ceza verilen başhekim yardmcısının daha sonra yaptığı başvurular, bir üst makam yerine, disiplin cezası veren aynı makama yönlendirilmiş ve cezaya yapılan itirazlar kaldırılmamıştır.

Kamu Denetçiliği Kurumu yaptığı incelemede, görev yerinin değiştirilmesi ve disiplin cezasıyla tecziye edilmesi işlemlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı hakkında duyulan şüphelerden dolayı bu işlemlerin tekrar incelenmesine karar verdi.

İŞTE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNUN KARARI

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU 
(OMBUDSMANLIK)


SAYI
BAŞVURU NO KARAR TARİHİ

.....-101.07.04-E.3778 2016/4599 
24/04/2017

TAVSİYE KARARI

BAŞVURAN

Akif A., 


BAŞVURAN VEKİLİ / TEMSİLCİSİ BAŞVURUYA KONU İDAREBAŞVURUNUN KONUSU- Sağlık Bakanlığı (resen)
Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu
Başvuranın, hakkında verilen disiplin cezalarının ile görev yeri değişikliği işlemlerinin kaldırılması ve sorumlu kamu görevlileri hakkında adli ve idari işlem başlatılmasını talebi hakkındadır.


BAŞVURU TARİHİ

24.10.2016

I. USUL
A. Başvuru Süreci
1. Başvuru, Kurumumuza e-posta yolu ile gönderilen ve 24/10/2016 tarih ve 11853 sayı ile kayıt altına alınan, gerçek kişiler için başvuru formu vasıtasıyla yapılmıştır. Başvurunun karara bağlanması için 14/06/2012 tarihli ve 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunumun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 28/3/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve İmza Yetkileri Yönergesi'nin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, başvurunun incelenmesine ve araştırılmasına geçilmiş olup, 2016/4599 başvuru sayılı "Tavsiye Karar Önerisi"yle Kamu Başdenetçisi'ne sunulmuştur.

B. Ön İnceleme Süreci
2. Yapılan ön inceleme neticesinde, başvuru konusunun Kurumumuzun görev alanına girdiği, başvuranın meşru, kişisel ve güncel bir menfaatinin olduğu, idari başvuru yollarının tüketildiği, başvurunun süresinde yapıldığı ve diğer ön inceleme konularında da bir eksiklik bulunmadığı, bu nedenle başvurunun incelenmesine ve araştırılmasına engel bir durumun olmadığı tespit edilmiştir.

II. OLAY VE OLGULAR

A. Başvuranın Konu Hakkındaki Açıklamaları ve İddiaları
3. Başvuran özetle, Başakşehir Semt Polikliniği Sorumlu Hekimi ve İmza Yetkili Başhekim Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, devlet büyüklerine hakaret ettiği iddia edilen kişi aleyhine ifade vermesi üzerine FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarınca hukuka aykırı bir şekilde disiplin cezalarıyla tecziye edildiğini ve görev yerinin Ağız ve Diş Sağlığı Semt Polikliniğinde Mavi Kod Ekip Sorumlusu olarak değiştirildiğini iddia ederek; bu kişilerce tecziye edilen disiplin cezalarının kaldırılmasını, görev yeri değişikliği işleminin iptal edilip liyakatine göre yapılacak yeni bir görevlendirmeyle iade-i itibarının sağlanmasını, mezkür terör örgütüyle bağlantıları bulunanlar hakkında adli ve idari işlem yapılmasını Kurumumuzdan talep etmektedir.

B. İdarenin Başvuru Konusuna İlişkin Açıklamaları

4. Başvuruya konu iddialar hakkında bilgi-belge talebimize istinaden Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun 14/12/2016 tarihli ve 35360496 sayılı cevabi yazısı ve eklerinde özetle:

4.1. Başvuranın görev yeri değişikliğine ilişkin işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırılığı ile devlet büyüklerine hakaret ve paralel devlet yapılanmasının mevcudiyetine ilişkin iddiaların araştırılması için görevlendirilen İstanbul İli Bakırköy Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterinin 20/05/2016 tarihinde tamamladığı araştırmasında; ilgililer hakkında adli ve idari yönden yapılacak bir işlem bulunmadığı, ancak Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Eski Genel Sekteri ile diğer genel sekreterlik personelinin paralel devlet yapılanması bağlantıları bulunduğu iddialarının müfettiş marifetiyle incelenmesi gerektiği kanaatine varıldığı,

4.2. Araştırma Raporunda belirtilen bu gereklilik üzerine incelemede bulunan Sağlık Denetçisinin 27/07/2016 tarihli Ön İnceleme Raporunda "Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Eski Genel Sekreterinin Kurumla ilişiğinin kesilmiş olması ve İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma yürütülmesi nedeniyle, anılan Genel Sekreterlik ve bağlı sağlık tesisleri çalışanları hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduklarını doğrulayan somut verilere ulaşılamamasından dolayı haklarında soruşturma izni verilmemesi" teklifinde bulunulduğu,

4.3. Başvuranın, 16/06/2016 tarihinde BİMER'e, 28/06/2016 tarihinde ise CİMER'e yapmış olduğu Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği personelinin paralel devlet yapılanması bağlantıları bulunduğu hakkındaki başvurularının İstanbul Valiliğine gönderildiği,
açıklamalarına yer verilmiştir.

C. Olaylar

5. İstanbul Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin 01/04/2015 tarihli ve 4269 sayılı yazısı doğrultusunda, Başakşehir Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısının, Semt Polikliniğinde görevli bir kişi hakkındaki devlet büyüklerine hakaret ve paralel devlet yapılanmasına ilişkin ihbarı incelemek üzere görevlendirildiği; inceleme neticesinde ise bu kişinin devlet büyükleri hakkında hakaret içerikli konuşmalar yaptığına ilişkin hukuken somut olarak değerlendirilebilecek bir bulguya ulaşılamadığının belirtildiği,

6. Bu inceleme yürütülürken, devlet büyüklerine hakaret ettiği iddia edilen kişi aleyhine ifade veren başvuran hakkında 2015 yılı Mart ayı sonu ile Nisan ayı başlarında idareye iletilen şikayet dilekçeleri üzerine, Başakşehir Devlet Hastanesi Başhekimliğinin 06/04/2015 tarihli ve 2345 sayılı yazısı ile aynı Başhekim Yardımcısının inceleme yapmakla görevlendirildiği,

7. 04/12/2015 tarihinde tamamlanan bir üst paragraftaki incelemede, başvuran ile devlet büyüklerine hakaret ve paralel devlet yapılanmasına ilişkin hakkında ihbarda bulunulanın da aralarında bulunduğu üç kişinin aynı ortamda çalıştırılmaması kanaatinin Başhekimliğe bildirildiği, bunun üzerine Başhekimliğin 14/12/2015 tarihli ve 9048 sayılı yazısıyla başvuranın Ağız ve Diş Sağlığı Semt Polikliniğinde Mavi Kod Ekip Sorumlusu olarak görevlendirildiği,

8. Başvuranın; görevlendirmenin hakkaniyetsiz ve şahsını itibarsızlaştırmak amacıyla yapıldığı ve Başakşehir Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısının incelemesi sırasında devlet büyüklerine hakaret ve paralel devlet yapılanmasına ilişkin ihbarda bulunan kişiyi üstü kapalı bir şekilde tehdit ettiği, böylece paralel devlet yapılanması mensubu kişileri koruma cihetine gittiğine ilişkin 29/12/2015 tarihli şikayet başvurusu üzerine, İstanbul İli Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin 08/01/2016 tarihli Oluru ile Silivri Devlet Hastanesi Başhekiminin incelemeci olarak görevlendirildiği,

9. Silivri Devlet Hastanesi Başhekiminin yürüttüğü inceleme sonucunda, başvuranın hastane yönetimi ve personeline ilişkin ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle 657 sayılı Kanun'un 125 inci maddesinin (e) fıkrası kapsamında uyarma cezası ile tecziye edilmesinin önerildiği, bu önerinin 31/03/2016 tarihinde onaylandığı; başvuranın İstanbul Valiliği İl Disiplin Kuruluna yasal süresi içerisinde yaptığı itirazın reddedildiği,

10. Yukarıda açıklanan inceleme devam ederken, İstanbul İli Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinin 08/01/2016 tarihli Oluru ile başvuranın Başakşehir İlçe Sağlık Müdürüne ve ailesine 30/12/2015 tarihinde hakarette bulunduğu iddialarını araştırmak üzere Esenyurt Devlet Hastanesi Hastane Yöneticisinin incelemeci olarak görevlendirildiği, inceleme raporu sonucu doğrultusunda İstanbul Valiliği İl Disiplin Kurulu tarafından başvuranın "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile tecziye edildiği, bu cezanın kaldırılması için Yüksek Disiplin Kuruluna yaptığı itirazın kabul edildiği ve Yüksek Disiplin Kurulu tarafından 657 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile 15/06/2016 tarihinde tecziye edildiği,

11. Başvuranın, İstanbul Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekterlik ve bağlı sağlık tesislerinde çalışanlarının FETÖ/PDY terör örgütü bağlantıları bulunduğu, devlet büyüklerine hakarette bulunmalarına ilişkin iddiaların gereğince incelenmediği ve kendisinin başka bir poliklinikte görevlendirilmesi işleminin hakkaniyete uygun olmadığı iddialarıyla 08/02/2016 tarihinde İstanbul Valiliğine, 12/02/2016 ve 29/02/2016 tarihlerinde BİMER'e başvurularda bulunduğu,

12. Başvurular üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından 31/03/2016 tarihinde Bakırköy Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterinin araştırmacı olarak görevlendirildiği, araştırmacının düzenlediği 20/05/2016 tarihli Araştırma Raporunda başvuranın görev yeri değişikliğine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Eski Genel Sekteri ile diğer genel sekreterlik personelinin paralel devlet yapılanması bağlantıları bulunduğu iddialarının müfettiş marifetiyle incelenmesi gerektiği kanaatine vardığı,

13. Araştırma Raporu üzerine görevlendirilen Sağlık Denetçisinin 27/07/2016 tarihli Ön İnceleme Raporunda "Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Eski Genel Sekterinin Kurumla ilişiğinin kesilmiş olması ve İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında soruşturma yürütülmesi nedeniyle, anılan Genel Sekreterlik ve bağlı sağlık tesisleri çalışanları hakkında FETÖ/PDY terör örgütü üyesi olduklarını doğrulayan somut verilere ulaşılamaması ve başvuran hakkındaki disiplin cezaları ve görev yeri değişikliği işlemleri ile ilgili olarak Çekmece Kamu Hastaneleri Birliği, Başakşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Başakşehir Devlet Hastanesi görevlileri hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince haklarında soruşturma izni verilmemesi" teklifinde bulunulduğu,

14. Başvuranın 16/06/2016 tarihinde BİMER'e, 28/06/2016 tarihinde ise CİMER'e yapmış olduğu Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Eski Genel Sekterlik ve bağlı sağlık tesislerinde çalışanların paralel devlet yapılanması bağlantıları bulunduğu hakkındaki başvuruların İstanbul Valiliğine gönderildiği,

15. İstanbul Valiliğinin 18/08/2016 tarihli ve 2016-99 sayılı Kararı'nda Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince İstanbul Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterinin kurumla ilişkisi kesildiğinden hakkında 4483 sayılı karar verilmesine gerek olmadığına, diğer kişiler için soruşturma izni verilmemesine, başvuran hakkındaki disiplin cezaları ve görev yeri değişikliği işlemleri ile ilgili olarak Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği, Başakşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Başakşehir görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesi kararının verildiği,

16. Başvuranın 15/11/2016 tarihinde İstanbul Valiliğinin kararı hakkında Kurumumuza başvuruda bulunduğu ve Kurumumuzca 20/01/2017 tarihli ve E.404 sayılı Gönderme Kararı verildiği,

17. Gönderme Kararımız sonrasındaki 27/01/2017 tarihli ve K.2016-99 sayılı İstanbul Valiliği yazısında ise 23/12/2016 tarihinde kararın itirazen incelenmek üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesine gönderildiğinin Kurumumuza bildirildiği,

18. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesinin 25/01/2017 tarihli ve E.2016/710, K.2017/63 sayılı kararında "4483 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi hükmü gereği hazırlık soruşturması yapılmasının idari izne bağlanmasına gerek bulunmadığından, İstanbul Valiliğinin 18/08/2016 tarihli ve 2016-99 sayılı "soruşturma izni verilmemesi" kararının kaldırılmasına, 4483 sayılı Kanun uyarınca karar verilmesine yer olmadığına, genel hükümlere göre işlem yapılmak üzere dosyanın Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesine" hükmettiği,
tespit edilmiştir.

D. Kamu Denetçisi Mustafa ÖZYAR'ın İnceleme ve Araştırma Bulguları

19. Başvurunun çözümüne dayanak teşkil etmek üzere 23/11/2016 tarihli ve E.8861 sayılı yazıyla Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumundan bilgi ve belge talep edilmiş olup, ilgili idare tarafından gönderilen cevabi yazı ve eklerine "İdarenin Başvuru Konusuna İlişkin Açıklamaları" ve "Olaylar" bölümünde yer verilmiştir.

E. Başvuru Konusu Uyuşmazlığın Çözümü İçin Yürütülen Uzlaşma Çalışmaları

20. Başvuranın "Başvuranın Konu Hakkındaki Açıklamaları ve İddiaları" başlıklı bölümde izah edilen taleplerinin yerine getirilmesi yeni bir idari işlem yapılmasını gerektirdiğinden, başvuru konusu uyuşmazlığın çözümünde İdare ile uzlaşma yoluna gidilememiştir.

III. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE

A. İlgili Mevzuat


21. 18/10/1982 tarihli ve 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Başlangıç bölümünün altıncı fıkrasında; "Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu" hükmü; "Cumhuriyetin nitelikleri" başlıklı 2 nci maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti, ... insan haklarına saygılı, ... başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir." hükmü, "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" başlıklı 74 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarında; "Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir... " "Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir " hükmü,

22. Birleşmiş Milletler "İnsan Haklarının Geliştirilmesi ve Korunması İçin Kurulan Ulusal Kuruluşların Statüsüne İlişkin İlkeler/Paris Prensipleri'nde; "Ulusal kuruluşlar, yürürlükteki yasaları, mevzuatı ve yasa tasarıları ile yasa önerilerini incelerler ve metinlerin, insan haklarının temel ilkeleriyle uyumlu hale getirilmeleri için uygun gördükleri tavsiyeleri yaparlar; gerek gördükleri takdirde, yeni yasaların kabul edilmesini, yürürlükteki yasaların uyumlu hale getirilmesini ve idari önlemlerin alınmasını veya değiştirilmesini tavsiye ederler...
... Ulusal düzeyde yürürlükte olan yasaların, mevzuatın ve uygulamaların, insan haklarına ilişkin uluslararası belgeler ve mekanizmalarla uyumlu hale getirilmesini ve hayata geçirilmesini teşvik ederler ve sağlarlar... " hükmü,

23. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Ayrımcılık Yasağı" başlıklı 14 üncü maddesinde;
"Bu Sözleşme 'de tanınan hak ve özgürlüklerden yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasal veya diğer kanaatler, ulusal veya toplumsal köken, ulusal bir azınlığa aidiyet, servet, doğum başta olmak üzere herhangi başka bir duruma dayalı hiçbir ayrımcılık gözetilmeksizin sağlanmalıdır. " hükmü,

24. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun "Kurumun görevi" başlıklı 5 inci maddesinde; "Kurum, idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmakla görevlidir." hükmü,

25. 28/03/2013 tarihli ve 28601 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "Tavsiye kararı" başlıklı 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; "İnceleme ve araştırma sonucunda şikayetin yerinde olduğu kanaatine varılması halinde tavsiye kararı verilir. Kararda idare hakkında aşağıdaki tavsiyelerden bir veya birkaçına yer verilir: c) İşlem yapılması veya eylemde bulunulması. " hükmü,
yer almaktadır.

B. Kamu Denetçisi Mustafa ÖZYAR'ın Kamu Başdenetçisi'ne Önerisi

26. Başvuranın görev yerinin değiştirilmesi ve disiplin cezasıyla tecziye edilmesiyle sonuçlanan incelemelerin, nesnel ve adil bir şekilde yürütülmüş olduğu hakkındaki şüpheler, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Birinci İdari Dava Dairesinin kararı ile diğer güncel gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde bu işlemlerin ilgili İdarece tekrar incelenmesi ve yapılacak araştırmalar sonucunda iddialarının yerinde olduğunun tespit edilmesi halinde başvuranın mağduriyetinin giderilmesi ile bu mağduriyete sebep olanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması hususlarında Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Tavsiyede bulunulmasına ilişkin öneri Kamu Başdenetçisi'ne sunulmuştur.

C. Hukuka ve Hakkaniyete Uygunluk Yönünden Değerlendirme

27. Başvuran; "Konuya İlişkin Açıklamaları ve İddiaları" bölümünde yer verilen başvurusunda özetle, Başakşehir Semt Polikliniği Sorumlu Hekimi ve İmza Yetkili Başhekim Yardımcısı olarak görev yapmakta iken hukuka aykırı bir şekilde disiplin cezalarıyla tecziye edildiği ve görev yerinin Ağız Diş Sağlığı Semt Polikliniğinde Mavi Kod Ekip Sorumlusu olarak değiştirildiği iddialarıyla; bu işlemlerinin iptal edilip liyakatine göre yapılacak yeni bir görevlendirmeyle iade-i itibarının sağlanmasını, mezkür yapılanmayla bağlantısı bulunan Genel Sekreterlik ve bağlı sağlık tesislerinde çalışanlar hakkında adli ve idari işlem yapılmasını Kurumumuzdan talep etmektedir.

28. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 04/10/2016 tarihli ve 2016/430 sayılı Kararında;
FETÖ/PDY terör örgütü "3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Vinci maddesinden hareketle terör örgütü, cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla her türlü suç teşkil eden eylemleri işleyecek kişi veya kişilerin mensup olduğu örgüt" olarak tanımlanmış; "hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa dışı faaliyete de başvuran organize bir terör örgütü olduğu ", "ülkemizde bir korku imparatorluğu oluşturan örgütün baskı kurmak maksadıyla uyguladığı yöntemlerin hedef kişi veya kişilerin sayısı, konumu, mesleği, görev, toplumdaki statüsü, kişisel zaafları ve örgütün hedef kişiye beslediği husumetin derecesine göre farklılık gösterdiği", "kamu çalışanını çalıştığı kurum ve kamuoyu nazarında itibarsızlaştırmaya veya suçlu göstermeye yönelik şahsın özel hayatına veya meslek hayatına ilişkin iddialarda bulunmak.-... Bu iddialardan yola çıkarak kişiler hakkında adli ve idari soruşturmalar başlatmak... faaliyetlerinde bulunduğu" ifade edilmiştir.

29. Anayasa Mahkemesinin 04/08/2016 tarihli ve E:2016/6, K:2016/12 sayılı Kararında;
"Yapılanmanın kendisine atfettiği kutsallığın doğal bir sonucu olarak vatan, devlet, millet, ahlak, hukuk, temel hak ve hürriyetler de dahil olmak üzere her şeyin değer bakımından kendisinden sonra geldiği anlayışına sahip olduğu, kamu görevlisi olan mensuplarının yapılanmaya olan aidiyetlerinin devlete olandan önce geldiği, toplumdaki karşılığı sınırlı olan yapılanmanın kamu kurum ve kuruluşlarındaki mensuplarının oranının toplumsal karşılığı ile kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm anayasal kurumlarını (yasama, yürütme, yargı erklerini) ele geçirmeyi ve bundan sonra devleti, toplumu ve fertleri kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden şekillendirerek oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü yönetmeyi hedeflediği" ifadelerine yer verilmektedir.

30. Yukarıda belirtilen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Anayasa Mahkemesi kararlarında da tespit edildiği üzere FETÖ/PDY terör örgütü, işlem ve eylemlerini hukuka uygun bir niteliğe büründürerek yürütme erkinin kritik noktalarında kadrolaşabilmek amacıyla, yalan söyleme, iftirada bulunma, delil uydurma gibi ahlak, vicdan ve hukuk dışı yöntemlere başvurmaktan çekinmemiş; mensubu olmayan kişilerde büyük mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu mağduriyetler, insan haklarına ilişkin sözleşmelerde de insan haklarının özünü oluşturduğu ifade edilen "insan onuru"nu derinden yaralamaktadır. Vatandaşlarımıza hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme hak ve yetkisine doğuştan sahip kılan ve "İlgili Mevzuat" başlığında yer verilen Anayasamız ilkesi gereği; egemenliğinin kaynağını milletinden alan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başvuranın yaşamdan ziyade, onurlu bir yaşam sürebilmesi için, tespiti halinde mağduriyetinin giderilmesini kendisine verilmiş bir ödev addetmektedir.

31. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına sadakatle bağlı kalmak ve bunları milletin hizmetinde uygulamak, Anayasal düzeni bozmayı amaçlamış bir zümrenin yararını gözetenlerle mücadele etmek, her kurumun olduğu gibi Kamu Denetçiliği Kurumunun da ülkesi ve milletine bir borcudur. Bu çerçevede, örgütün hukuka uygunmuş gibi görünmekle birlikte özünde hukuka aykırı olan ve toplumsal adalet duygusunu zedeleyen faaliyetlerinin sebep olduğu bir mağduriyetin ortadan kaldırılması kurumumuzun "İlgili Mevzuat" başlığında yer verilen görevleri arasındadır. FETÖ/PDY terör örgütünün faaliyetleri, örgütlenme şekli ile kadrolaşmak için başvurduğu ahlak dışı uygulamaların neden olduğu mağduriyetler göz önünde bulundurulduğunda, başvurunun değerlendirilmesinde esas alınacak mihengin, her bir somut olayı kendi koşulları içinde ele almayı gerektiren "hakkaniyet" olgusu olduğu açıktır.

32. Devlet büyüklerine hakaret ettiği ve paralel devlet yapılanması mensubu olduğuna ilişkin hakkında ihbar bulunan kişi için yapılan ilk incelemede; ifade veren o dönemki başhekim yardımcısı olan başvuran ile ihbarcı dışındaki diğer kurum personelinin bu yöndeki söylemlere şahit olmadıklarını belirtmeleri üzerine, iddialar hakkında somut ve net bir bilgiye ulaşılamadığı tespit edilmiştir.

33. İlk incelemenin başlatıldığı 01/04/2015 tarihinden oldukça kısa bir zaman sonra başvuran ile hastane personeli arasında çalışma barışını bozacak bir huzursuzluğun bulunduğuna ilişkin idareye iletilen şikayet dilekçeleri üzerine, ilk incelemeyi de yürütmekle görevli Başhekim Yardımcısının, 06/04/2015 tarihli Emir ile ikinci incelemeyi de yürütmekle görevlendirilmesinin, her iki incelemenin de tarafsızlığını sorgulanır duruma getirdiği değerlendirilmektedir.

34. Bununla birlikte, Kurumumuzca yapılan değerlendirmede ilk incelemede hakkında inceleme yürütülen kişinin aleyhine ifade veren tek kurum çalışanının başvuran olduğu, incelemenin uzun sürmesi nedeniyle incelemeci olarak görevlendirilen kişiyi başvuranın şikayet ettiği tespit edilmiş olup, başvuranın da aralarında bulunduğu ikinci inceleme için de şikayet ettiği kişinin incelemeci olarak görevlendirilmesinin incelemelerin tarafsızlığı hakkında kuşkuları arttırdığı değerlendirilmektedir.

35. Yapılan ikinci inceleme sonucunda çalışma barışının bozulduğundan bahisle başvuranın Ağız ve Diş Sağlığı Mavi Kod Ekibi Sorumlusu olarak görevlendirilmesi işlemi, kamu yararı gözetilerek hukuka uygun bir takdir yetkisiyle gerçekleştirilmiş gibi görünmektedir. Benzer şekilde, yapılan inceleme sonucunda başvuranın, hastane yönetimi ve personeline ilişkin ithamlarda bulunduğu gerekçesiyle uyarma cezası ile tecziye edilmesinde ve İstanbul Valiliği İl Disiplin Kuruluna yasal süresi içerisinde yaptığı itirazın reddedilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmektedir.

36. Ancak, idarenin işlemleri münferiden değil bütüncül bir bakış açısıyla gözlemlendiğinde, sebepleri ve mahiyeti itibarıyla incelemelerin başvuranın benzer nitelikteki iddiaları hakkında yürütüldüğü değerlendirilmektedir. Başvuranın görev yerinin değiştirilmesi ve disiplin cezası ile tecziye edilmesi sonucunu doğran bu incelemeler hakkında yukarıda zikredilen birtakım şüphelerle birlikte bu durum, gerek incelemelerin gerekse disiplin cezasının nesnelliğine gölge düşürmektedir.

37. Ayrıca, İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin, Çekmece Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği, Başakşehir İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Başakşehir görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesi yönündeki İstanbul Valiliği kararını kaldırması; görev yeri değişikliği ve disiplin cezası işlemlerinin tarafsız ve kamu yararı saikiyle yapılıp yapılmadığına ilişkin şüpheleri artırmaktadır.
38. Dosyadaki bilgi ve belgeler, başvuranın iddiaları, yargı kararı ile diğer güncel gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde, başvuranın görev yerinin değiştirilmesi ve disiplin cezasıyla tecziye edilmesi işlemlerinin nesnelliği ve tarafsızlığı hakkında duyulan şüphelerden dolayı bu işlemlerin tekrar incelenmesi ve yapılacak araştırmalar sonucunda iddialarının yerinde olduğunun tespit edilmesi halinde başvuranın mağduriyetinin giderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

IV. HAK ARAMA ÖZGÜRLÜĞÜNE İLİŞKİN YASAL MEVZUAT

A. Dava Açma Süresinin Yeniden Başlaması


39. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu'nun 17 nci maddesinin sekizinci fıkrasına göre Kamu Denetçiliği Kurumuna dava açma süresi içinde yapılan başvuru, işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmakta olup, anılan Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, bu tavsiye kararı üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis edilmez veya eylemde bulunulmaz ise durmuş olan dava açma süresi kaldığı yerden işlemeye başlayacaktır.

B. Yargı Yolu
40. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlıklı 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında "Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü yer almakta olup, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca ilgili idarenin işlemine karşı 60 günlük dava açma süresinden varsa arta kalan süre içinde İstanbul İdare Mahkemesine yargı yolu açıktır.

V. KARAR

Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre BAŞVURUNUN KABULÜNE,

Başvurana tecziye edilen disiplin cezaları ile başvuranın görev yerinin değiştirilmesi işlemlerinin nesnel ve adil bir şekilde yapıldığı hakkındaki şüpheler ile güncel gelişmeler göz önünde bulundurularak, bu işlemlerin hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden tekrar incelenmesine,

Hukuka ve hakkaniyete aykırılığın tespit edilmesi halinde, başvuranın mağduriyetinin ivedilikle giderilmesi ile bu mağduriyete sebep olanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması hususlarında SAĞLIK BAKANLIĞINA ve TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA TAVSİYEDE BULUNULMASINA,

6328 sayılı Kanunun 20 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun bu karar üzerine tesis edilecek işlem ya da tavsiye edilen çözümün uygulanabilir nitelikte görülmediği takdirde gerekçesinin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna;

Kararın BAŞVURANA, SAĞLIK BAKANLIĞINA ve TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNA tebliğine;

Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisince karar verildi.

e-imzalıdır 
Şeref MALKOÇ
Kamu Başdenetçisi