Terör örgütlerinin şehirlerde eylemlerini artırmaları, aralarındaki işbirlikleri, bazı belediyeler ile sivil yapılanmaların bu faaliyetlere destek vermesi; terörle yasal zeminde etkin mücadelenin önemini artırdı. Bakanlık "özel ihtisas mahkemeleri ve savcılıkların kurulması" amacıyla çalışma başlattı.

TBMM'de Mart 2014’te yasalaşan torba kanun ile, adil yargılanma hakkı önündeki en önemli engel olarak görülen özel yetkili mahkemeler kaldırılmıştı. Ayrıca uzun tutukluluk sürelerine çözüm olarak 10 yıl olan azami tutukluluk süresi 5 yıla indirilmişti.

Yargı organizasyonu içindeki genel yetkili hâkim ve savcıların sahip olmadığı gücü kullanan hâkim ve savcıların yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi için bu düzenlemeye gerek duyulmuştu.

"İHTİYAÇ DOĞDU"

Teröre karşı etkin ve etkili bir mücadele verme, bunun için alanında uzman, ihtisas sahibi yargı birimleri oluşturulması gereği ortaya çıkınca Adalet Bakanlığı, Terörle Mücadele Kanunu’nda değişikliğe gitmek üzere çalışma başlattı.

Halen üzerinde kafa yorulan taslak çalışmada, terör ve örgütlü suçlara bakan savcılıkların görev alanlarının genişletilmesi, faaliyet alanlarının bölgesel olması yani bölge savcılıkları kurulması, terör konusunda deneyimli ve ihtisas sahibi savcıların atanması, soruşturmalarda etkinliği artırmak üzere kolluk kuvvetlerinin çalışma prensiplerinin düzenlemesi ve yargı makamları ile adli kolluk arasındaki ilişkileri düzenleyen bir dizi önlem planlanıyor.

"SINIR AŞAN TERÖR"

Taslak çalışma; önleyici tedbirler, gözaltı ve arama kararlarına ilişkin de yeni düzenlemeler içeriyor. Farklı soruşturma ve kovuşturma usullerini içeren güçlü terörle mücadele savcılıkları ve terör suçlarına bakan ihtisas mahkemeleri kurulması öngörülüyor.

Örneğin Şırnak’ın İdil İlçesi’ni ele alırsak, buradaki terörle mücadele soruşturmalarını, her adli vakaya bakan, yaş ve deneyim itibarıyla yeterli olmayan bir savcı değil, terör konusunda ihtisas sahibi bir bölge savcısına bağlı 10-11 kişilik ekibinin yürütmesinin daha isabetli ve sonuç alıcı olacağı vurgulanıyor. Kaldı ki terörizm ve terör suçları çoğu zaman ilçeyi, ili hatta ülke sınırlarını dahi aşıyor. Bu davaların görüleceği mahkemelerin de ihtisas sahibi olması gerekiyor. Mahkeme önüne çıkarılan terör suçu zanlısı, serbest kalabiliyor.

"GERİYE DÖNÜŞ YOK"

Terörle mücadele ve organize suçlara bakacak etkili bir sistem oluşturulurken, geçmişin hataları tekrar edilmeyecek ve asla geriye dönüş olmayacak. Kısa süre önce yaşanan olumsuz özel yetkili savcılık ve mahkemeler örneğinden yola çıkılarak, yargıda yeni bir vesayet oluşmasına izin verilmeyecek.

Özel yetkili mahkemelerdeki hâkim ve savcıların sahip olduğu yetkiler, iyi niyetli olmayanların elinde siyasi kozlara dönüşebiliyor. Bu nedenle Terörle Mücadele Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’nda bir dizi değişiklik öngörülüyor. Arama koruma tedbirlerinin somut delillere dayandırılması, teknik takip ve iletişimin dinlenmesi, kişisel verilerin korunması, adil yargılama ve denetim konusunda da tedbirler düşünülüyor.



Bülent AYDEMİR / GAZETE HABERTÜRK