Edinilen bilgiye göre, konuyla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu, Profesyonel Disiplin Kurulu Başkanı Av. Halit Fahri Gültekin, Profesyonel Disiplin Kurulu Başkanı Vekili Av.Sinan Gürsoy, Profesyonel Disiplin Kurulu Raportörü Av. Serdar Ölmez. Profesyonel Disiplin Kurulu Üyeler av. Memduh Oğuz, av. Yusuf Reha Alp, av. Tolga Erol, av. Kadir Er, hakkında "Görevi Kötüye Kullanma" suçundan Trabzon Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma başlatıldı.

Konuyla ilgili şikayet dilekçesinde "TFF’nin bünyesinde görev yapmakta olan PFDK’nın 06/05/2012 tarih ve 111 sayılı toplantısında alınan kararda, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, yöneticiler Mehmet Şekip Mosturoğlu, İlhan Ekşioğlu ve o karardaki tüm diğer kişiler hakkında İstanbul C.Başsavcılığının 2010/2287 soruşturma sayılı dosyasındaki İddianamesine konu futbol müsabakaları ile ilgili müsabaka sonuçlarını etkilemekten dolayı sevk yapılmış ise de isnat olunan disiplin ihlalinin unsurlarının oluşmadığından dolayı ceza tayinine yer olmadığına, gibi çok komik bir karar almıştır. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi söz konusu Fenerbahçe Kulübü'nde görev yapan söz konusu kişilerle ilgili 2011 yılında Türkiye Futbol Süper Ligi'nde şike yaptıkları, şike teşebbüsünde bulundukları ve teşvik pirimi verdikleri konusunda hem fikir olup, bu yönünde karar verirken, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu ise Fenerbahçe Kulübü başkanı ile yöneticilerinin 2011 yılında Türkiye Futbol Süper Liginde şike, şike teşebbüsü ve teşvik primi vermediklerinden bahisle karar vererek Fenerbahçe Kulübü'nü bir nevi beraat ettirerek aklamıştır. Halbu ki, Cumhuriyet Başsavcılığınız tarafından, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 Esas sayılı dosyasının istenilip, incelendiğinde de Türkiye Futbol Fedarasyonu'nun bünyesinde görev yapan Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun 06/05/2012 tarih ve 111 sayılı (söz konusu karar dilekçem ekinde ekte sunulmuştur) kararının ne kadar subjektif bir şekilde ve taraf tutularak hukuka aykırı bir şekilde verildiği anlaşılacaktır" denildi.

Hukuki değerlendirmede ise " İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2010/2287 soruşma sayılı İddianamede, TFF çalışanlarının ve üyelerinin ceza hukuku uygulamasında kamu görevlisi sayılacaklarına ilişkin değerlendirme yapılmış olup, sonra bunun Yargıtay tarafından da kabul edildiği belirtilerek Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26.06.2007 tarih, 2006/2636 Esas ve 2007/6041 Karar sayılı kararına bir atıf yapılmaktadır. 3289 sayılı kanuna göre, TFF 'örevlileri, kamu görevlisi sayılırlar: 257. maddenin lafzından anlaşılacağı üzere, suçun faili kamu görevlisi olanlardır. 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Bağımsız Spor Federasyonları' başlıklı Ek 9. maddesine göre: 'Federasyon faaliyetlerinde görevli bulunanlar, görevleriyle ilgili olarak işlemiş oldukları suçlar bakımından kamu görevlisi sayılır. Bu husus Yargıtay tarafından da bu şekilde kabul edilmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 26.06.2007 tarih, 2006/2636 Esas, 2007/6041 kararı ), (Federasyonca müsabakalarda görevlendirilen hakemler ve diğer kişiler, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Personeli, Türkiye Futbol Federasyonu personeli kamu görevlisidir. Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun 06/05/2012 tarih ve 111 sayılı kararını veren kişiler yukarıda zikrettiğim açıklamalar doğrultusunda kamu görevlisi olduklarından ve Ceza kanunlarının uygulanması bakımından da bunların işledikleri suçlarla, bunlara karşı işlenen suçlarda Devlet memurlarına ilişkim hükümler uygulandığından dolayı görevlerini kötüye kullanarak Fenerbahçe Kulübü başkanı ile yöneticileri hakkında Ceza tayinine yer olmadığına dair karar vermiş olduğundan dolayı söz konusu 7 şüpheli hakkında Görevi Kötüye Kullanmak suçundan Cumhuriyet Başsavcılığınıza suç duyurusunda bulunmak zarureti doğmuştur. Sonuç ve istem olarak yukarıda zikrettiğim sebeplerden ötüre Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde görev yapmakta olan Profesyonel Futbol Disiplin Kurulunun tüm üyeleri (7 kişi) hakkında Görevi Kötüye Kullanmak (TCK.nun 257. maddesi) suçundan soruşturma yapılarak haklarında kamu davası açılmasını arz ve talep ederim" ifadeleri kullanıldı.



İHA