''Kafes eylem planı'', ''Amirallere suikast'', ''Gölcük'te ele geçirilen belgeler'' ile ''ÇYDD ve ÇEV yöneticileri hakkındaki iddialar''a ilişkin dosyaların birleştiği 8'i tutuklu 85 sanıklı ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat'' davasının görülmesine devam edildi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu 8 sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

Tanık dinlemesi yapılacağı belirtilen duruşmada söz alan bazı sanıkların avukatı Kemal Yener Saraçoğlu, davanın sanıklarından Ercan Kireçtepe, Eren Günay ve Erme Onat'ın avukatlarının, yargılamanın usulsüz olduğu gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru yaptıklarını hatırlatarak, Adalet Bakanlığı'nca, sanıkların iddialarıyla ilgili mahkemeden cevap istendiği ve üye hakim Mehmet Hamzaçebi'nin de bakanlığa 3 sayfalık bir cevap yazısı gönderdiğini ifade etti.

Hakim Hamzaçebi için ''ihsası rey'' iddiası

Üye Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin, Mahkeme Heyeti Başkanı imzasıyla Adalat Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'ne, 7 Aralık 2012'de gönderdiği yazıda, ihsası rey (kendi oyunu belli etme) yaptığı kanaatine vardıklarını iddia eden Saraçoğlu, Hamzaçebi'nin yazıda, usul ve yasaya aykırı olan aramaları ve dijital belgelere imaj alınmadan el konulmasını hukuka uygun olarak nitelediğini ifade etti.

Sanıkların iddialarıyla ilgili yazıda geçen, ''Soruşturma savcısının şifahi olarak vakıf olduğu bir konuyu sanığa sorarak cevaplamasını istemesinin sanki daha önceden bilinmeyen bir konuda soru yöneltilmiş şeklinde algılanması ve manipüle edilmesi amacıyla sorulduğu algısı uyandırmaktadır'' gibi cümleler kuran Hamzaçebi'nin, bu kanaatleriyle ihsası rey yaptığının açık olduğunu da öne süren Saraçoğlu, bu nedenlerle Hamzaçebi hakkında daha önceden yaptıkları reddi hakim talebinin kabul edilmesini istedi.

Mahkemenin davada çekilmesi talebi

Avukat Celal Ülgen de, Hakim Hamzaçebi'nin yazdığı metni okuduğunda şaşırdığını ve bu metnin yargılama yapan mahkemenin bir hakimine yakışmadığını belirterek, ''Bu metin, kararın gerekçesidir. Böyle bir şey olabilir mi? Adalet sistemi bu derece ayaklar altına alınabilir mi? Bu savunma ve cumhuriyet savcısına da saygısızlıktır'' dedi.
Meslektaşı Saraçoğlu'nun talebine katıldığını aktaran Ülgen, Hamzaçebi hakkında reddi hakim istedikleri gibi, mahkeme heyetinin de bu yargılamayı yapamayacağı gerekçesiyle davadan çekilmesini talep ettiklerini söyledi.

Sanıkların avukatlarından Hüseyin Ersöz de, dana önce de reddi hakim talebinde bulunduklarını hatırlatarak ve Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin artık yargılamaya katılamayacağını savundu. Ersöz, Hamzaçebi'yi reddettiğini ifade etti.

''Bir bebek kadar savunmasız bırakıldık''

Duruşmada söz alan davanın tutuklu sanıklarından Mehmet Fatih Ilğar, Türkiye'de terör örgütü liderinin sözlerinin gündem olduğunu, tanıklığının muteber sayıldığını ve askerlerin tanıklığına itibar edilmediğini öne sürerek, ''Dijital terör karşısında bizler cami avlusuna bırakılmış bir bebek kadar savunmasız bırakıldık'' dedi.

Tutuklu sanık Levent Bektaş da, üye Hakim Mehmet Hamzaçebi'nin yazdığı metni okuduğunda, onun ilk kez duruşmaya katıldığı izlenimi edindiğini, 'duruşmaya girse bunları yazmazdı' diye düşündüğünü belirterek, duruşmalarda aramaların ve ele geçirilen metaryallerin hukuka aykırı olduğunu defaatle gösterdiklerini söyledi.

Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 134. maddesine göre, aramalarda ele geçirilen dijital belgelerin imajının alınması gerektiğinin belirtildiğini ve buna rağmen dava konusu aramalarda metaryallerin imajının alınmadığının bilindiğini savunan Bektaş, Hakim Hamzaçebi'nin davadan çekilmesini talep etti.

Savcı taleplerin reddini istedi

Taleplerle ilgili görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, reddi hakim talebinin herhangi bir gerekçeye dayanmadığını ve yargılamayı uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, bu yöndeki taleplerin reddedilmesine karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek üzere duruşmaya bir süre ara verdi.



AA