Karslı hakkında iddianame hazırlayan savcı, “Geçmişte ne olduysa oldu, ölenin bir hatırası var” değerlendirmesi yaptı.

Üzerinden 86 yıl geçen olayın üçüncü kuşak taraflarını karşı karşıya getiren sürecin başlangıcı Ankara Barosu avukatlarından Nihad Karslı’nın Şeyh Said’e yönelik internette yer alan bir yazısı oldu. Karslı, hâkim, savcı ve avukatların üye olduğu ‘adalet.org’ isimli siteye 27 Haziran 2010 gecesi şunları yazdı: “Şeyh Sa… itini yakalayıp asanlardan biri de dedem. Yıllarca savaşta tek düşüncesi Misakı Milli’ydi. Tüm varlığını bu vatana armağan etti... Peki, bu köpekleri durduran dedenin torunu hangi köpeğe eyvallah der.”

‘Ölenin hatırası’
Avukat Karslı’nın sitede bu yazdıklarından, Şeyh Said’in torunu Diyadin Fırat da haberdar oldu. Fırat, dedesine hakaret edildiği gerekçesi ile Ankara Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcı Muhittin Kaya 14 Şubat’ta hazırladığı iddianamede Karslı hakkında yargılama yolunu “Suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise, ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş ve kardeşleri tarafından şikâyette bulunulabilir” sözleri ile açtı. Savcı Kaya, iddianamesine “ölenin geçmişte ne tür davranışlarda bulunmasının herhangi bir öneminin bulunmadığı, ölene ‘it’ demekle üzerine atılı suçu işlediği” değerlendirmesini de ekledi. Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk duruşması 12 Ekim 2011’de yapılacak.

Diyadin Fırat, dedesinden ‘bozuntu’ diye söz eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı açtığı sembolik tazminat davasını kazanmıştı.




Radikal