Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, NTV Ankara Temsilcisi Nilgün Balkaç’ın sorularını yanıtladı.

Reyhanlı’daki olayda 51 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu vatandaşlarımızın hepsi sivil şehit oldu mu?

O kadar acı bir olay ve o kadar anlamlı bir günde anneler gününde bu olayın olması insanın kendi yüreğinde yuvaların dağılması annelerin evlatsız kalması evlatların annesiz kalması o kadar acı bir şey ki hiçbir şey anlamadık anneler gününden.

Biz şehit yakınları ve gazilerle ilgili iki düzenleme yaptık. Birisi terörden dolayı mağduriyet yaşayan sivil vatandaşlarımızla alakalıydı. Onların mağduriyetlerini gidermek adına maaş hakkı vermiştik. Terörden mağdur olan vatandaşlarımızla ilgili istihdam hakkı yoktu. İkinci pakette istihdam hakkını da veriyoruz. 3713 dediğimiz terörle mücadeleden dolayı zarar gören vatandaşlarımızın elde ettiği haklar neyse şehit yakınları ve gazilerimizin hakları neyse sivil vatandaşlarımızın da hakkı o hale getirildiği için bu patlamadan dolayı mağduriyet yaşayan ailelerimizin de her yönden haklarının güçlendirildiği bir paketin hızlı bir şekilde çıkarılmasını sağlayacağız. Bunun sonunda 4506 sivil vatandaşımızı bu kanundan istifade ettiriyoruz, 796 gazimiz de bu kanundan istifade edecek. Tabi can geri gelmiyor, acı o kadar büyük ki onların acısı bizim acımız, bütün yüreğimizle bunu hissediyoruz. Biz bunu zaten Reyhanlı için çıkarmamıştık ama böyle olaylar yaşanınca da paketin önemi, büyüklüğü çok daha net ortaya çıkıyor.

Devlette iş imkanı için başvurularla ilgili ne bekliyorsunuz?

20 bin civarı yeni istihdam hakkı bu paketin içinde geliyor. Bizim tahminimiz 15-20 bin istihdam hakkı oluşacak. Biz maliyete değil tabi kaç kişi olacak diye bakmıyoruz bir canın acısını paylaşma üzerine bakıyoruz.

Çocuğu askerde şehir olan ve yardıma muhtaç ailelere de destek sözü var bu noktada ve bununla ilgili da yasal düzenleme hayata geçecek. Kaç kişi başvurdu 250 liralık maaşı alabilmek için?

Şu an 20 bin aile vakıflarımıza başvurdu. Bizim tahminimiz 50 bin civarı bir ailenin bu durumda olduğunu düşünüyoruz. Ailenin muhtaçlık şartının içinde olması gerekiyor. Bu da fert başına düşen askeri ücretin üçte birinden az eve para giriyorsa biz o zaman ayda 250 TL mali desteği çocuğu askerden gelene kadar anneye vermeye başlayacağız.

Ne zaman başlayacak bu efendim?


Ekonomik ve sosyal analizini yapıyoruz ve hemen ertesi ay maaşını alacak şekilde işlemlerini hızlandırıyoruz.

Çocuk hakları ile ilgili yeni bir düzenleme yapıyorsunuz. Bu düzenleme de neler olacak?

Adalet Bakanı'mız başkanlığında bir heyet oluştu bir komisyon kuruldu. Sağlık Bakanı'mız ve ekibi bizim ekibimiz kendi içinde uzmanlar çalıştı sonra müsteşarlar bir araya geldi. Geçen dönem çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili çok güçlü bir kanun teklifi vardı. Bunun da içinde olduğu TCK’nın 102., 103.maddesinin çok daha güçlendirildiği, eğer çocuksa istismara veya ihmale uğrayan cezanın çok daha fazla arttırıldığı bir düzenleme var. Ayrıca hepinizin yakinen takip ettiği "ruh sağlığı bozulmuş mudur?" gibi çok garip bir soruyla karşı karşıya kalınıyor ve büyük bir mağduriyet yaşanıyor bundan dolayı. Ruh sağlığı bozulmuştur çok izafi bir kavram. Neye göre test edeceksiniz, neye göre bu ölçüyü koyuyorsunuz? Şimdi hiç bozulmamış gibi görünür yarın evlendiği zaman bozulduğu ortaya çıktığı zaman bunun hesabını kim verecek? O yüzden bu tür soruların yanlış olduğunu böyle bir şartın olmaması gerektiğini ihmal ve istismar olduysa en yüksek cezayı alacak hukuki temelin oluşturulmasını sayın bakanımızla çalıştık. İnşallah pakette meclise sevk edilmek üzere çıktığı zaman çocuğu koruyan kadını koruyan ihmali, ve istismarı koruyucu ve önleyici güçlü bir yasanın alt yapısı oluşacak.

Rıza da aranmayacak.

Hayır aranmayacak tabi 13-14 yaşındaki çocuğun rızası ne olur çocuk o daha. Yüksek mahkeme kamu adına bu kararı veriyor. Kamunun rahatsız olduğu bir kararı devam ettirmemek gerekiyor.

Kamu görevlilerinin cezalarının artması en çok merak edilen konu. Nasıl bir düzenlemeye gideceksiniz?

Bir de bunu yapan eğer kamudan biriyse esas çözüm makamında olan, görevi bunu önlemek olan bir birimin başı bir de bu suçu işlediyse bu cezanın üç kat arttırıldığı çok daha kesin bir cezai yaptırıma dönüştürüldüğü bir altyapı hazırlanıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Normal vatandaşın cezasının üç katı artacak şekilde düzenleme yapılıyor.