Selçuk Üniversitesi'nde faaliyet gösteren iki ayrı taşeron şirkette çalışan 500'den fazla işçiyi örgütleyen Sosyal-İş Sendikası, Selçuk Üniversitesi'ndeki taşeron uygulamasının hukuka aykırı olduğu iddiası ile dava açtı. Sosyal-İş Sendikası, davada taşeron uygulamasının hukuka aykırı olduğunun tespit edilerek, taşeron şirket işçilerinin üniversitenin kendi işçisi olarak işlem görmeleri ve Sosyal-İş Sendikası'nın işyerinde çoğunluğa sahip olduğunun tespit edilmesini istedi.

Sosyal-İş Sendikası Örgütlenme Dairesi Başkanı Hüseyin Kaşif, konuya ilişkin ANKA'ya değerlendirmede bulunarak, davanın yalnızca Selçuk Üniversitesi'nde çalışan bine yakın işçiyi değil, aynı zamanda taşeron şirketlerde emsal koşullarda çalışan yüz binlerce işçiyi de yakından ilgilendirdiğini belirtti.

-MAHKEME TALEBİ KABUL EDERSE TAŞERON İŞÇİLER ÜNİVERSİTE KADROSUNA GEÇECEK-

Sosyal-İş Sendikasının, 2010 yılı Nisan ayında Selçuk Üniversitesi'nde iki ayrı taşeron şirket bünyesinde çalışan işçilere yönelik bir sendikalaşma faaliyeti başlattığını ifade eden Kaşif, 1 aydan kısa sürede 500'den fazla taşeron şirket işçisinin sendikalarına üye olduğunu bildirdi.
Kaşif, Mahkeme'nin, Selçuk Üniversitesi'ndeki taşeron uygulamalarının muvazaalı olduğunu tespit etmesi halinde, İş Yasası'nın 2. maddesi uyarınca taşeron şirketlerde çalışan işçilerin doğrudan üniversitenin işçisi olarak işlem göreceğini ifade ederek, "Yani doğrudan üniversitenin işçisi olacaklar. Bu durumda işyerinde çoğunluğa sahip olan sendika Sosyal-İş Sendikası olacaktır. Yargı süreci bu biçimde sonuçlandığı takdirde sendikamız, üniversitede çalışan tüm işçiler adına toplu iş sözleşmesi imzalayacaktır" dedi.
Bu davanın, gerek öğrenci sayısıyla gerek kampüsüyle Türkiye'nin en büyük üniversitesi olan Selçuk Üniversitesi'nde yaklaşık bin işçiyi doğrudan ilgilendiren Türkiye'nin en büyük muvazaa davalarından biri olduğunu sözlerine ekleyen Kaşif, "Selçuk Üniversitesi'nde üniversitenin işçisi olarak çalışan 129 arkadaşımızın da mesailerini birlikte paylaştıkları taşeron şirket işçilerinin bu haklı davasını anlayışla karşılayacaklarını ve desteklerini esirgemeyeceklerine inanıyoruz. Çünkü bu dava, bu mücadele yalnızca taşeron işçilerinin değil aynı zamanda üniversite işçilerinin de davasıdır, mücadelesidir. Başarıya ulaştığımız takdirde kazanan tüm işçiler olacaktır" diye konuştu.(ANKA)
(BRŞ/ÖMR)