Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)


ŞIRNAK'ta 1993-95 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan, aralarında Kayseri eski İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz ve Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların da bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davanın kilit tanığı Mehmet Nuri Binzet, ilk kez dinlendiği duruşmada eski ifadelerini geri çekti. Binzet, "Benim olabilir, duydum gibi beyanlarım, ifadelere biliyorum ve gördüm şeklinde geçirilmiş. Bana defalarca tutanaklara imzalar attırdılar. Ancak ben imzaladığım ifade tutanaklarının hiç birini okumadım. Bundan önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Ağabeyim suçsuz olarak bir insanı kaçırıp veya öldürmüşse, idam edin, ben onların celladı olurum" dedi.

Şırnak'ta, 1993-95 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan ve o tarihlerde kentte görev yapan Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak, Abdulhakim Güven, Adem Yakin, Hıdır Altuğ, Kukel Atak ve Temer Atak'ın yargılanmalarına Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. 13'üncü kez hakim karşısına çıkan tutuklu sanıklar duruşmada hazır bulunurken, yargılama nedeniyle sıkı güvenlik önlemi alınan adliye çevresi bariyerlerle kapatılırken, binaya girmek isteyenler 4 ayrı arama noktasından geçirildi.

KAYIT ALTINA ALINDI

Duruşma ilk kez kamerayla kayıt altına alındı. Mahkemenin talebi üzerine iki polis memuru, seyyar iki kamerayla kayıt yaparken, duruşma salonunda bir de sabit kamera bulundu. Mahkeme, meydana gelmesi muhtemel olaylar nedeniyle kamera kaydının yapıldığını zapta geçirdi. Duruşma başladıktan sonra 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Menderes Yılmaz, salonda bulunan herkesi uyararak, "Duruşma salonunda bulunan herkesi uyarıyorum. Diğer duruşmalarda gösterdiğimiz müsamahayı bu duruşmada göstermeyeceğiz" dedi.

MEHMET NURİ BİNZET İLK KEZ DİNLENDİ

Tanık olarak verdiği ifadelerle davanın açılmasına neden olan sanıklardan Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak'ın kardeşi Mehmet Nuri Binzet duruşmada ilk kez dinlendi.

`Adama yaralama ve kaçırma' suçlamasıyla Kırıkkale Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve duruşmada dinlenilmesi için Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne nakledilen tanık Mehmet Nuri Binzet yoğun güvenlik önlemi altında duruşma salonuna getirildi. Takım elbise giyen, top sakal bırakan ve elindi kalın bir dosyayla duruşma salonuna gelen tanık Binzet'e, mahkeme başkanı sanıklar ile akrabalığı olduğunu için tanıklık yapamayabileceğini ve mahkeme heyetinin izni olmadan duruşma salonundan ayrılabileceğini söyledi. Mahkeme başkanı tanık Binzet'e, "Tanıklık yapman sanıkların üzerine atılı suçların aydınlatılması açısından önem arz ediyor" dedikten sonra yemin edip etmeyeceğini sordu. Binzet, yemin ettikten sonra tanık sıfatıyla ifadesi alındı.

BİNZET: BU DAVA NASIL BU HALE GELDİ ANLAMADIM

İfadesine başlayan tanık Binzet, "Bu dava bu hale nasıl geldi anlamış değilim. Bir hakim ve savcıya güven bu kadar mı sarsılır. Burada vereceğim ifadeler esastır. Benim yokluğumda şahsıma yapılan hakaretleri olduğu gibi iade ediyorum" dedi.

Binzet, 2005 yılında yeğeni Tamer Atak ile tartışmasının ardından Cizre'den ayrılıp Mersin'e yerleştiğini ve yaptığı bir hatadan dolayı suç işleyerek cezaevine girdiğini anlattı. Mersin'de suça karışmasından ötürü ailesinin kendisine tavır aldığını, 3 yıl boyunca kendileriyle irtibatının olmadığını söyleyen Binzet, "Benim onlara karşı yaptığım hiçbir şey yoktu. Zor durumda olmama rağmen, bu süre içinde ailemden hiçbir talepte bulunmadım. Ama ailemle ilişkimi koparmama rağmen, bana saldırdılar, hakaret etmeye devam ettiler" dedi.

2008 yılında Şırnak'ta bir davayla ilgili yargılandığında ağabeyi diyemeyeceğini söylediği Kamil Atak'ın duruşma salonuna gelerek mahkeme başkanıyla konuştuğunu belirten Mehmet Nuri Binzet, "Mahkeme başkanı benim yargılandığımı ve beraat ettiğimi söyledi. Kamil Atak da `biz onun canını istiyoruz. Keşke onu idam etseydiniz' dediğini duydum" dedi.

İFADELERİMİ KABUL ETMİYORUM

Davaya konu soruşturmanın açılmasıyla ilgili süreci anlatan tanık Binzet şöyle devam etti:

"Midyat M Tipi Cezaevi'nde ailemin beni dışladığını duyunca, koruculuk yaptığım 1993 ile 1999 yılları arasında duyduğum bir takım şeyler vardı. Ben de duyduklarımı anlatıp, adalet önüne çıkarılacağını düşündüm. Bu inançla 2008 Eylül ya da Ekim ayında Midyat Cumhuriyet Savcısı ile görüşerek bildiğim 5-6 olayı anlattım. Savcı soruşturmanın gizi yürütüleceğini belirterek, kimseye bir şey anlatmamamı istedi. 2009 yılının Ocak ayında bana dilekçe yazdırdılar. Görüşmede detaylı bilgi istediklerini, geniş çaplı araştırma yaptıklarını, gerekli araştırmaları yaptıklarını, olayın içerisinde sadece Kamil, Kukel ve Tamer'in olmadığını diğer şahısların da olayların içinde olduğunu tespit ettiklerini bana Cumhuriyet Savcıları B.Ö., ve E. T., söyledi. Benden yardımcı olmamı istediler. Savcı ile 2 kez daha görüştüm. Savcı B.Ö., bana her şeyi bildiğini, olayın içerisinde Cemal Temizöz ile itirafçıların da olduğunu, kendilerine yardım etmemi söyledi. Ben de bunun üzerine ifade verdim. Ancak, benim olabilir, duydum, gibi beyanlarım, ifadelere biliyorum ve gördüm şeklinde geçirilmiş. Bana defalarca tutanaklara imzalar attırdılar. Ancak ben imzaladığım ifade tutanaklarının hiç birini okumadım. Bundan önce verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. İHD'yi insan haklarını savunan dernek olarak biliyordum. Onların tayin ettiği avukatlarla görüştüm. Olayın farkına sonradan vardım. Ama biraz geç olmuştu. Burada şunu da söylemek istiyorum, ağabeyim dediğim bu kişilerin asla kurtulmasını istemiyorum. Eğer suç işlemişlerse cezalandırılmalarını istiyorum. Bu nedenle tanıklık yapmak istiyorum. Ağabeyim Kamil Atak, megaloman bir adamdır, yani sürekli kendini düşünen birisidir. Cizre'de teröre müzahir kişiler tarafından sevilmiyor. Cizre'de terör yandaşı kime sorarsanız sorun ağabeyim Kamil'in seri katil olduğunu söylerler, ifade edilir."

TEMİZÖZ'E İŞKENCESİ İMASINI TERÖR YANDAŞLARI YAYDI

Binzet, Albay Cemal Temizöz hakkında da bazı bilgiler vereceğini ifade ederek, Temizöz'ü kişisel olarak sevmediğini söyledi. Binzet, mahkemeye gelmeden önceki süreler içinde kendisine bir takım mektuplar yazıldığını ve korktuğunu, bu nedenle de ifade değiştireceği şeklinde beyanların yazıldığını savundu. Binzet, Cemal Temizöz'ün Cizre'ye gelmesinden önce ilçede sokağa çıkma yasağı olduğunu iddia ederek şunları söyledi:

"Cizre halkı teröristler tarafından sindirilmişti. Gazze gibi bir yerdi, Cizre işgal altındaydı. Terör örgütü mahkeme kurup yargılama yapıyordu. Halka bazı şeyler inandırılmıştı. Temizöz, korkmadan dolaşıyordu. Zırhlı olmayan araçlarla dolaşıyordu. Halka korkmadığını göstermeye çalışıyordu. Halkla ilişkiler kurmaya çalışıyordu. Cemal Temizöz'ü işkence eden, öldüren iması terör yandaşları tarafından lanse edildi. Bu dönemde de daha önceki gibi faili meçhul cinayetler işlenmeye devam etti. Türkiye'de 17 bin 500 faili meçhul cinayet işlendi sanki bu cinayetleri, asker, korucular tarafından işlendiği terör örgütü tarafından, bazı insan hakları savunucuları olduğunu söyleyenler tarafından ifade ediliyor. Vijdanım şu şekilde rahatsız, terör işledi diye bu eylemleri başkasının ceza çekmeye hakkı yok. Ağabeyim suçsuz olarak bir insanı kaçırıp veya öldürmüşse, idam edin, ben onların celladı olurum."

SAVCI ISRARLA TEMİZÖZ HAKKINDA BİLGİ İSTİYORDU

Mahkeme heyetinin iddianamede yer alan ifadelerini okuduğu tanık Binzet, ifadelerinin çarpıtıldığını ileri sürerek, ifadeleri kabul etmedi. Cumhuriyet savcısının Temizöz hakkında ifade vermesi için kendisini çok zorladığını savunan Binzet, savcının Temizöz'ün uygulamaları nedeniyle dağa çıkışların olduğunu söylediğini belirtti. Kendisinin iyi niyetli olarak ifade verdiğini kaydeden Binzet, "Bu coğrafyada yaşıyorsak, Kürtler dahil hiçbir halkın dışlanmasını istemiyorum. Geçmişte bazı olaylara şahit olmuşuzdur" dedi.

`HİZBULLAHÇIYIM'

Mahkeme başkanın iddianamede yer alan köy korucularıyla, Hizbullah arasında bir bağlantı olup olmadığını yönündeki sorusunu, Binzet "Ben de Hizbullahçıyım, her Müslümanında Hizbullahçı olması gerekir" diyerek cevapladı. Mahkeme başkanının, defalarca ceza verdiklerini ve Yargıtay kararlarına göre Hizbullahın terör örgütü olduğunu söylemesi üzerine Binzet, "Hizbullah'ın terör örgütü olduğunu bilmiyorum, benim gördüklerim terör örgütü değildi" dedi.

İHD'nin tayin ettiği bazı avukatların kendisini yönlendirmeye çalıştığını iddia eden Binzet, "İskan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili bana fotoğraf gönderdiler. Fotoğraflar bende duruyor. Bu fotoğrafları bana getiren avukat C.Ç., hatta bana, `elini vicdanına koy, olmayan şeyi söyleme' dedi. Bu nedenle o avukata teşekkür ediyorum" diye ifade verdi.

Duruşmaya, daha sonra ögğle arası verildi.

İSTENEN CEZALAR

Şırnak ve çevresinde görev yaptığı 1993- 95 yılları arasında 23 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan ve cinayet, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, adam öldürmeye azmettirmek suçlamasıyla tutuklanan sanıklardan Albay Temizöz hakkında 9, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak'ın 7, Tamer Atak'ın 2, Adem Yakın'ın 7, Hıdır Altuğ'un 3, Fırat Altın'ın (Abdulhakim Güven) 6, Kuktel Atak'ın 1 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor.