Bülent AYDEMİR


Yüksek Askeri Şûra kararlarına karşı yargı yolunun açılmasının ardından çeşitli nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetle- ri’nden (TSK) ilişiği kesilenler dava açmaya başladı. İlk başvurulandan birini, 25 yıl önce teğmen rütbesindeyken ordudan atılan Ahmet Akdoğan yaptı. Akdoğan, YAŞ kararının iptalini ve haklarının iadesini istedi. Akdoğan, geçtiğimiz günlerde Ankara İdareMahkemesi’ne Başbakanlık ve İçişleri Bakanlığı aleyhine dava açtı.Mahkemeye sunduğu dava dilekçesinde, “İnsan hayatında bir kez olan bir olay neticesinde subjektif kanaatlerle ayırma kararı verilemez. Bu, tekrar eden veya alışkanlık haline gelen ıslah olmaz bir hata değildir” görüşünü savundu.

YÜKSEK HESAP KAVGASI
Dava dilekçesinde yer alan bilgilere göre Ahmet Akdoğan, Tuzla Piyade Okulu’nda görevliyken üç subay arkadaşı ile birlikte izin dönüşüne yakın bir saatte gittikleri pavyonda gelen hesabı ‘yüksek’ bularak itiraz etti. Bunun ardından çıkan kavgada Ahmet Akdoğan ve arkadaşları pavyon çalışanlarınca dövüldü; pavyonda da maddi hasar oluştu. Olaydan üç gün sonra bağlı olduğu birlikte Teğmen Akdoğan’ın savunması alındı ve 10 gün oda hapis cezasına çarptırıldı.

DAVADAN BERAAT
Pavyon sahibinin şikâyeti üzerine Akdoğan hakkında dava açıldı; bu dava beraatle sonuçlandı. Olaydan 1 ay sonra toplanan YAŞ, TSK Personel Kanunu’nda düzenlenen “disiplinsizlik veya ahlaki durumnedeniyle ayırma” ve Subay Sicil Yönetmeliği’nde düzenlenen “aşırı derecedemenfaatine, içkiye, kumara düşkün olma; TSK’nın itibarını sarsacak derecede ahlak dışı hareketlerde bulunma” gerekçeleriyle Jandarma Teğmen Akdoğan’ın TSK ile ilişiğinin kesilmesine karar verdi.

25 YIL SONRA DAVA
Müvekkilinin TSK’dan atılmasına gerekçe olan Personel Kanunu’na dikkat çeken Akdoğan’ın avukatı Nejdet Göğüsdere, “Müvekkilimin bu kanunun uygulanmasını gerektirecek bir disiplinsizliği ya da ahlaki durumu bulunmamaktadır. Üst sicil amirlerinin subjektif, sadece bir olaya bağlı olarak düzenledikleri kanaatlerle ayrılmasına karar verilmiştir. Karar, somut hiçbir delile, tutanağa, tanık beyanına dayanmamaktadır” dedi.




Habertürk