-TBB İnsan Hakları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aybay da, raporun önsözünde, son günlerde Türkiye'de tutukluluğun önemle üzerinde durulması gereken güncel bir sorun haline geldiğinin apaçık bir gerçek olduğunu ifade etti.

Türkiye Barolar Birliği'nin hazırladığı "Tutuklama Raporu", AKP'nin iktidarda olduğu son 7 yılda, cezaevlerindeki tutuklu sayısının hükümlü sayısını aştığını ortaya koydu. Rapora göre, 2004 yılından bu yana cezaevindeki tutuklular ile hükümlüler arasındaki makas tamamen açıldı. Son yedi yılda cezaevlerindeki toplam tutuklu sayısı 338 bin 520 iken, hükümlü sayısı 266 bin 986 olarak hesaplandı.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) İnsan Hakları Merkezi tarafından "Tutuklama Raporu" hazırlandı. TBB Başkanı Ahsen Coşar raporun sunuşunda, "tutuklama kararının" özgürlük hakkına hukuk yoluyla da olsa tecavüz niteliği taşıdığını ifade etti. Coşar, "Tutuklama kararı, adli yargılama hakkı ile doğrudan ilişkili ve yine ceza değil bir önlem, kural değil bir istisna olduğu için son derece dikkatli biçimde verilmesi gereken bir yargı kararıdır. Ne yazık ki, ülkemizde mahkemeler tarafından çok sık ve çoğu zamanda keyfi olarak verilmekte, tutuklama kararları, istisna ve önlem olmaktan çıkarak kural ve hatta cezaya dönüştürülmektedir" dedi. Coşar, raporun sunuş bölümünde, tutuklamalara ilişkin eleştirileri şöyle dile getirdi:
"Tutuklamaya ilişkin yargı kararlarındaki bu keyfi ve çifte standartlık mağdur olan sade yurttaşlar tarafından yakınma, avukatlar tarafından eleştiri konusu yapılmasına rağmen kamuoyunda yeteri kadar ilgi, tepki ve destek görmemiştir. Süreç ve işleyiş, sade yurttaşa yönelik olarak böyle devam ederken, "Ergenekon' olarak isimlendirilen soruşturma ve kovuşturmalarla birlikte, kimi askerlerin, gazetecilerin, siyasetçilerin, akademisyenlerin, yani sade yurttaş dışındaki kişilerin ne ile suçlandıklarını daha tam olarak bilmeden tutuklanmalarının hemen ardından, tutuklama olgusu, başta siyasetçiler, hukukçular, yazılı ve görsel medya olmak üzere ülke kamuoyunun gündemine gelip oturmuş, yoğun itiraz, eleştiri ve tartışmaları da beraberinde getirmiştir."

-TÜRKİYE'DE TUTUKLAMALAR-

TBB İnsan Hakları Merkezi Başkanı Prof. Dr. Rona Aybay da, raporun önsözünde, son günlerde Türkiye'de tutukluluğun önemle üzerinde durulması gereken güncel bir sorun haline geldiğinin apaçık bir gerçek olduğunu ifade etti. Türkiye'de tutuklama karar ve oranlarına dikkat çeken Prof. Dr. Aybay, şöyle dedi:
"Tutuklu sayısının ve oranının fazlalığı ile uzayan tutukluluk süreleri, tutukluluk konusunda hukuk devleti açısından gelişmiş olan ülkeler karşısında Türkiye'nin durumunun çok olumsuz bir tablo oluşturduğunu göstermektedir. Yargıçlarımız, tutukluluk kararlarını ve tutukluluk halinin devamına ilişkin kararları, çok kolay verir görünmektedir. Bu yüzden, özellikle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile getirilmiş düzenlemeler karşısında bir "ayrıksılık' (istisna) olması gereken tutukluluk "kural' haline getirilmiş, tutuksuz yargılama ise ayrıksılık (istisna) gibi olmuş gibidir. Haksız ve gereksiz olarak tutuklanmış kişilerin, bu nedenle uğradıkları madde ve manevi zararlarının devletçe giderilmesi Anayasa'nın gereğidir. Ancak Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin "Haberal kararı' kanun hükümlerini açıkça zorlayarak tutuklama kararı verilmesinin "ağır kusur oluşturduğu'nu saptamakta ve bu nedenle, yargıçlar aleyhine doğrudan tazminat isteminde bulunabilmesinin yolunu açmaktadır. Bu kararın, Türk hukuk uygulamasında yol gösterici bir içtihat olarak yerleşmesini dileriz."

-SON 7 YILDA TUTUKLU SAYISI ARTTI-

Rapora göre, Türkiye'de son 7 yılda cezaevinde bulunan tutuklu sayısı hükümlü sayısını aştı. Raporda, "Rakamlar en genel yorumla, olması gerekenin aksine tutuklu sayısının hükümlülere göre giderek arttığını, CMK düzenlemesinin (2005) ardından beklentilerin aksine, bu açığın daha da büyüdüğünü göstermektedir" denildi. Son yedi yılda Türkiye'deki cezaevlerindeki toplam tutuklu sayısı 338 bin 520, toplam hükümlü sayısı ise 266 bin 986 olarak hesaplandı. Cezaevlerindekilerin yüzde 56'sı tutuklu konumunda bulunuyor. Dünya standartlarında tutuklu ve hükümlü oranlarının "üçte bir tutuklu, üçte iki hükümlü" olarak belirlendiğine dikkat çekilen rapora göre, 1975 ile 2010 yılları arasında Türkiye'deki cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü oranları ve yüzdeleri şöyle:

Yıllara Göre Tutuklu ve Hükümlü Oranları

     Tutuklu Hükümlü
Yıl         Sayı     Pay(%)   Sayı  Pay(%)  TOPLAM
1970    26.392    47,0    30.119    53,0    56.511
1975    23.340    62,0    14.276    38,0    37.616
1980    38.931    55,5    31.241    44,5    70.172
1985    25.842    36,0    45.388    64,0    71.230
1990    16.233    35,5    29.373    64,5    45.606
1996    23.904    47,0    26.979    53,0    50.883
1998    24.505    40,5    35.886    59,5    60.391
2000    24.657    49,5    24.855    50,5    49.512
2002    28.550    48,0    30.637    52,0    59.187
2004    31.920    55,0    26.010    45,0    57.930
2005    31.012    55,5    24.858    44,5    55.870(*)
2006    44.141    63,0    26.336    37,0    70.277
2007    53.229    58,5    37.608    41,5    90.837
2008    56.830    60,0    37.584    40,0    94.409
2009    60.606    52,0    56.084    48,0    116.690
2010    60.782    51,0    58.506    49,0    119.288(**)

(*) CMK yürürlüğü
(**) Mart ayı itibariyle





(ANKA)