Daire, eşini veya sevgilisini öldüren erkeklere verilen cezalarda ''haksız tahrik indirimi'' uygulamasını bozma nedeni sayıyor. Şiddet gördüğü sırada kendini savunurken kocasını öldüren kadınlarla ilgili tahliye kararları da bu daireden çıkıyor.
 
Daire'nin 2008 yılından bu yana başkanlığını yürüten Mehmet Yalçın, AA muhabirine son yıllarda kamuoyunda sıkça yer alan kadın cinayetleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
 
Meslek yaşamında, ağır ceza mahkemesi başkanı olduğu dönemden bu yana 31 yıldır cinayet davalarıyla uğraştığını söyleyen Yalçın, Yargıtay üyeliğine seçildiği 2002 yılından beri de 1. Ceza Dairesi'nde görev yaptığını hatırlattı.
 
Yıllardır bu dosyalarla uğraştığını, bir karşılaştırma yaptığında kadına karşı şiddetin sayısının arttığını söyleyebileceğini ifade eden Yalçın, kadına yönelik şiddete ilişkin davalarda çok hassas davrandıklarını anlattı.
 
Başkan Yalçın, ''Kadınlarımızın öldürülmesini istemiyoruz. Üzerimize düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Bu konuda verdiğimiz kararlar da bunun teyidi olsa gerek. Çoğu kararımız basında yer almıyor, ancak birkaçı basında yer alıyor. Acımasızca bir kadın cinayeti var bunu kabul ediyorum ama biz daire olarak kadınlarımızın hakkını hukukunu korumak için elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz'' diye konuştu.
 
Eşinden şiddet görürken, kendini savunurken kocasını öldüren kadınlarla ilgili de çok sayıda kararları bulunduğunu, her zaman kadınların hak ve hukukunu koruduklarını vurgulayan Yalçın, ''O kadınlarımızın hakkını, hukukunu olabildiğince korumaya çalışıyoruz. Bu durumdaki kadınlarımızla ilgili çok sayıda karar verdik'' dedi.
 
Eşini veya sevgilisini öldüren erkeklerle ilgili yerel mahkemelerden gelen bazı dosyalarda ''tahrik indirimi'' uygulandığını gördüklerini belirten Yalçın, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, tahrik indirimi uygulanan bazı dosyalarda bozma kararı verdiklerini de anlattı.
 
Şiddet gördüğü sırada kocasını öldürmekten 15 yıl ceza alan bir kadının dosyasında ''meşru müdafaa'' dediklerini ve kadının tahliyesine karar verdikleri örneğini veren Yalçın, bu yönde yüzlerce karar verdiklerini söyledi. Yalçın, ''Kadınlarımızın hakkını hukukunu korumak için buradayız'' dedi.
 

-2012 yılı performansında birinci Daire seçildi-
 

Daire'nin iş yükü hakkında da bilgi veren Yalçın, yeni Ceza Kanunu ve Ceza Usul Yasası'nın yürürlüğe girmesiyle eski sistemin gidip yeni sistemin geldiğini, yeni yasaların yürürlüğe girmesinin ardından dairelerindeki hiç bir dosyayı geri çevirmediklerini, tamamını esastan incelediklerini anlattı.
 
Yeni yasalarla ilgili içtihatları oluşturduklarını ve yerel mahkemelere yol gösterdiklerini söyleyen Yalçın, 1 Haziran 2005'ten sonra çok sayıda bozma kararı verdiklerini, yerel mahkemelere giden dosyaların yeni dosyalarla beraber gelmesi nedeniyle gelen dosya sayısında artış yaşandığını kaydetti.
 
Bu artışın en fazla 2008 yılında görüldüğünü ve dosya sayısının ''zirve'' yaptığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:
 
''2008 yılında toplam 11 bin 44 dosya geldi. Bu tarihten sonra gelen dosya sayısında azalma başladı. 2010 yılında gelen dosya sayısı 7 bin 570 oldu. 8 bin 576 dosyayı da karara bağladık. Burada ilk kez karara bağlanan dosya sayısı gelen dosya sayısını geçti. Bu durum 2011 yılında da devam etti. 8 bin 565 dosya gelirken 8 bin 737 karar çıktı. En son 2012 yılında gelen işler azalmaya başladı, 6 bin 317 dosya geldi. 10 bin 166 dosyayı karara bağladık. Bu Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin tarihinde karara bağlanan dosyalar bakımından rekor.''
 
Tutuklu dosyalarına öncelik verdiklerini, makul yargılanma süresine de önem verdiklerini anlatan Yalçın, özellikle dosyaların zaman aşımına uğramasını da önlemeye çalıştıklarını kaydetti.
 
Tetkik hakimlerine dosya dağıtımını kendisinin yaptığını belirten Yalçın, şunları kaydetti:
 
''Tebliğnameleri tek tek incelerim, dosyaların ağırlığına, önemine göre o dosyayı hangi tetkik hakimi arkadaşım yapabilirse ona veririm. Öncelikle incelenmesi gereken dosya varsa onlara da öncelik veriyorum. Tutuklu işlere çok öncelik veriyoruz. Çünkü gündemde yer işgal ediyor, gündemden düşmüyor. Bugün suç tarihi ile inceleme tarihi arasında geçen süreyi 2 yılın altına düşürdük. Artık 3-5 yıl beklemek yok. Bunun nedeni tutuklu işlere öncelik vermemiz. Geçmiş yıllarda tutuklu işlerin sayısı hiç bir zaman 3 binin altına düşmüyordu. Ancak öncelik vermemiz nedeniyle bugün itibarıyla elimizdeki tutuklu dosya sayısı 570. Bu sayıda dosyayı 2 ay içinde karara bağlarız.''
 
Başkan Mehmet Yalçın, 2012 yılında çok yoğun, planlı ve disiplinli bir çalışma sonucu 10 bin 166 dosyayı karara bağladıklarını ifade ederek, ''Bu çalışma yoğunluğu içinde kaliteden zerre kadar ödün vermedik, çok başarılı bir çalışma yılı geçirdiğimize inanıyorum. Böyle olmalı ki Yargıtay 1. Başkanlığı da geçen yıl çalışma yılımızı yüksek performanslı, başarılı olarak değerlendirdi, böyle takdir edildi'' diye konuştu.




AA