Kaymakamların kura töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Biz artık protokollerde arzı endam eden idareciler değil, halka yol gösteren idareciler istiyoruz” dedi.

94. Dönem Kaymakamlık Kursu Kapanışı ve Kura Çekim Töreni Ankara'da yapıldı. Törene katılan Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada Türkiye’nin kalkınma ve demokratikleşme sürecinin yerelden başlayacağını vurgulayarak şöyle konuştu:

“Türkiye'nin her bir ilçesinin köylerine, mezralarına, mahallelerine kadar değişim ve dönüşümü hissetmesi gerekir. Bunu sağlayacak olan değişimi Türkiye'nin en ücra köşelerine taşıyacak olan sizlersiniz. Ben mazeretlere sığınmayacağınıza, imkansızlıkları bahane etmeyeceğinize, imkanlarınızı kendiniz oluşturup, yönettiğiniz her bir ilçenin çehresini köklü şekilde değiştireceğinize yürekten inanıyorum."
Kaymakamlardan gittikleri ilçelerde sağlıklı ilişkiler kurmalarını isteyen Başbakan, “Bu ülke ve bu aziz millet, bürokratik süreçlerin içinde işlemlerin içinde kaybolup giden yöneticiler değil, sonuç odaklı çalışan netice üreten, gerektiğinde ayağına çizmeleri giyen, eline kazmayı küreği alıp bizzat çalışan idareciler istiyor” diyerek şöyle devam etti:

“Valimiz de kaymakamımız da belediye başkanımız da hepimiz, kazma kürek gerektiğinde arazide olacağız. Öyle olduğumuz zaman o ilçenin, o ilin halkının da sizinle beraber olduğunu göreceksiniz. Sizinle beraber yatıp kalktığını göreceksiniz. Bunu bizzat yaşayan bir insan olarak söylüyorum. Biz artık protokollerde arz-ı endam eden idareciler değil, halkın arasına karışmış, halktan biri haline gelmiş ve halka yol gösteren idareciler istiyoruz. Görev süreniz dolduğunda o ilçeden ayrılırken isminiz Yadigar kalsın.
Arkanızdan ‘sorma be öyle bir kaymakam geldi ki onun döneminde ilçenin kaderi. manzarası değişti, çıtayı çok yükseğe taşıdı. Ondan sonra gelenler de onun izinden gittiler. Adeta onunla yarış halinde oldular’ denilsin. Her birinizin bunu başaracak yeteneğe sahip olduğunuzu biliyorum.”
Erdoğan, kaymakamlık mesleğinin mesai saati olmayan bir devlet memurluğu olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:

“Tabii ki kendinize ve ailenize vakit ayıracaksınız. Ama görevinizin, hizmetin, halkımızı memnun etmenin kişisel hayatınızdan önce geldiğini her an hatırda tutmalısınız. Yani benim kaymakam kardeşim, telefonu 24 saat açık olan insan demektir. Biz bu milletin efendisi olmaya değil, hizmetkarı olmaya talibiz. Biz halka hizmetin, hakka hizmet olduğunu bilenlerdeniz. Vatandaşla ilişkilerde her zaman önce devlet demeyin. Önce insan deyin. Sonra devlet deyin. Vatandaşın hakları her zaman aklınızda olmalıdır. Lütfen öncelikle yetkilerinizi değil, görevlerinizi artırın. Sorumluluklarınızı aklınızda tutun."(ANKA)