Bilirkişiliğe kayıt için 2012 Ekim ayında başlayan ve ay sonuna kadar devam eden başvurular kapsamında, Diyarbakır'da ceza mahkemeleri için çeşitli alanlarda bilirkişilik başvurusu kabul edilerek atanan 56 kişiden 5'i ana dilde savunmaya tercüman olmak için mahkemelerde görevlendirilmeye başladı.
 
Daha önce mübaşir gibi adliye personelince yürütülen tercümanlık hizmeti yasal düzenleme ile resmiyet kazandığından yerel dil bilirkişiliği için Kürtçe bilenlere duyulan ihtiyaç da arttı. Bu kapsamda YÖK'ün onay verdiği yönetmelik doğrultusunda Dicle Üniversitesi'nde (DÜ) kurulan Sürekli Eğitim Merkezi ve Yaşayan Diller Merkezi işbirliğiyle düzenlenen Kürtçe ve Zazaca lehçesindeki kurslara olan talep her geçen gün artıyor.
 
Kursu başarıyla tamamlayanlardan birçoğu aldığı sertifika ile Kürtçe ve Zazaca lehçesinde bilirkişi olmak için başvuruda bulunurken, aralarında öğretim üyeleri, öğretmenler, avukatlar, doktorlar ve öğrencilerin de bulunduğu kişilerin katıldığı kurslarda ana dilde savunmayı öngören yasal düzenlemenin ardından yapılan başvuruların tamamı kabul edilmeye başlandı.
 

-Bilirkişiliğin usul ve esasları belirlenecek-
 

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, anadilde savunmayı öngören yasanın yürürlüğe girmesinin ardından yerel dilde bilirkişilik için Adalet Komisyonları'na başvuru yapılmaya başlandığını söyledi.
 
Başvuruların değerlendirildiğini ve 5 kişinin, ''Yerel Dil Bilirkişisi'' olarak listeye alındığını ifade eden Elçi, ''Bir ay içerisinde Adalet Bakanlığı'nca çıkarılacak ve bilirkişiliğin usul ve esaslarının belirleneceği yönetmelik doğrultusunda her ilin Adalet Komisyonu Başkanlıkları bilirkişi listesini oluşturacak'' dedi.
 

-İki dilde bilirkişi olarak atandı-
 

DÜ Fen Fakültesi'nden mezun olan ve 33 yıldır Kimya öğretmenliği yapan Diyarbakırlı Necati Güvenç de (53) yasal düzenlemeler ve anayasadaki değişiklikler doğrultusunda Kürtçe ve Zazaca lehçesinde kendisini geliştirmek amacıyla DÜ'de düzenlenen Kürtçe ve Zazaca kurslarında eğitim aldı.
 
Önce Kürtçe, daha sonra da Zazaca lehçesindeki kursu başarıyla tamamlayarak sertifika alan Güvenç, anadilde savunmayı öngören yasal değişiklikle mahkemelerde bilirkişi olmak için başvuruda bulundu. Başvurusunun kabul edilmesinin ardından yemin ederek yerel dil bilirkişisi olarak atanan Güvenç, mahkemelerde görev yapmaya başladı.
 
Güvenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasal düzenlemelerin ilerleyen süreçte tüm branşlarda tüm dillerin kullanımı ile ders anlatılmasının önünü açacağını düşünerek, Kürtçe ve Zazaca gramerini geliştirmek ve sertifika almak için üniversitede düzenlenen dil kurslarına katıldığını söyledi.
 

-''Tercümanlık hizmeti resmiyet kazandı''-
 

Güvenç, bir arkadaşının önerisi ile aldığı sertifikalarını Adalet Komisyonu'na sunarak bilirkişi olarak görev yapıp açılıma destek vermek istediğini belirtti.
 
Aralık ayında yemin ederek, bilirkişi olarak atandığını anlatan Güvenç, şöyle dedi:
 
''O günden beri yeminli tercümanlık statüsü oluştu. Diyarbakır'da Kürtçe ve Zazaca lehçesinde yeminli bilirkişi olarak atanan tek kişiyim. Anadilde savunmaya ilişkin yasanın çıkmasının ardından Diyarbakır Adliyesi'nde de gerekli hazırlıklar yapılmıştı. Yerel dil bilirkişisi olarak ilk görevimi, 2009 yılında kapatılan DTP'den belediye başkanıyken yaptıkları ortak açıklama nedeniyle haklarında dava açılan 98 belediye başkanı ve 8 il genel meclis başkanının yargılandığı duruşmada yaptım. 4'üncü Yargı Paketi'nin devreye girmesi ile bu hizmetlerin çok daha yerine oturacağına inanıyorum. Biz de bu hizmet ile toplumsal barışa hizmet etmiş oluyoruz. Aslında bunun büyük bir demokratik hak olarak da algılanmasını istemem. Diyarbakır'da herhangi bir vesile ile yabancı bir kişinin yolu mahkemeden geçtiğinde bu kişinin dilini bilen bir tercüman atanarak bu hizmetler zaten karşılanıyordu. Sadece bölgede yaşayan insanların ana dili ile kendini ifade etmesi sorunu ortadan kalktı. Bilirkişilik görevimizin sadece siyasi içerikli olmadığının da bilinmesini isterim. Düzenleme ile bugüne kadar adliye personeli tarafından yapılan tercümanlık hizmeti resmiyet kazandı. Daha 3 ay önce kayıtlara, 'bilinmeyen bir dil' olarak geçen bu dilde savunmanın AB kriterlerine uyun hale gelmesi önemli.''
 
Bilirkişi olarak yemin eden devlet memuru Esat Yıldız ise, DÜ'de düzenlenen dil kursuna katılarak aldığı sertifika ve ilgili belgelerle Adalet Komisyonu'na başvuruda bulunduğunu anlattı.
 
Yıldız, başvurusunun kabul edilmesinden sonra Zazaca ve Türkçe üzerine Adalet Komisyonu'nda yemin ederek bilirkişi olarak atandığını belirtti.
 

-Adalet Komisyonu'na başvuracak-
 

Baro personeli Abdullah Ekici ise, bu sürece çok daha öncesinde dahil olarak uzun yıllar asliye ve ağır cezanın da aralarında bulunduğu tüm mahkemelerde Kürtçe ve Zazaca lehçesinde fahri ve zorunlu olarak tercümanlık yaptığını söyledi.
 
Sertifikası bulunmamasına rağmen, bölgedeki tüm şiveleri iyi bildiğini ifade eden Ekici, ''Mahkeme, sanığın yeterince Türkçe bilmediğini anladığı takdirde görevlendirildiğim duruşmalarda yemin ederek tercümanlık yapıyordum. 6411 sayılı Yasa'daki düzenlemeler doğrultusunda ben de istenen evrakları tamamlayarak, 'yerel dil bilirkişisi' olarak atanmak için Adalet Komisyonu'na başvuracağım'' diye konuştu.
 

-Dil kurslarına talep arttı-
 

Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ahmet Çoban, Kürtçe ve Zazaca lehçesi ile Arapça kurslarını başarıyla tamamlayan ve sertifika verilen 3 dönemde yaklaşık 350 kişiden onlarcasının yeminli bilirkişi olmak için başvuruda bulunduğunu öğrendiğini ifade etti.
 
Doç. Dr. Çoban, gösterilen ilgi nedeniyle kursların temel düzeyin ardından orta ve yüksek düzeylerini de açtıklarını, bu kapsamda temel eğitimi bitirenlerin orta düzeye, orta düzeyi bitirenlerin de ileri düzeye devam ettiğini anlatarak, okur yazar olanın da, profesörün de kurslara katıldığını, hiç bir ayrım yapmadan talep eden herkese bilimsel eğitim verdiklerini belirtti.
 
Kursiyerlerden bazılarının sınavda gösterdikleri başarı doğrultusunda aldıkları sertifikayı mahkemeye verdiklerini ve yeminli bilirkişi olduklarını söylediğini aktaran Çoban, ''Duyduk ki bu talepler kabul edilmiş, bu çok sevindirici. Kurslarımıza olan yoğun talep nedeniyle anayasal düzenleme sonuçlandıktan sonra bilirkişilikle ilgili ayrı bir kurs açmayı da düşünebiliriz. Bilirkişilerde aranan özellik ve niteliklere göre kursu daha kapsamlı ve işlevsel hale getirmemiz de mümkün. Kurumların işleyişine eleman kazandırmak, destek vermek mutluluk verici. Bu, aynı zamanda verdiğimiz eğitim ve sertifikanın ne kadar güvenilir olduğunu da gözler önüne seriyor. Kursun gelecek ay başlayacak döneminde yoğun ilgi nedeniyle başvuruda bulunan herkes kabul edilecek'' dedi.



AA