AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Cumhuriyet Savcısı Kürşat Kayral tarafından açılan davanın iddianamesinde, Siyasal Bilgiler Fakültesi Konferans Salonunda, Mülkiyeliler Birliği ile fakülte öğrencilerinin oluşturduğu Mülkiye Sosyal Araştırma Topluluğu organizesinde, 8 Aralık 2010 tarihinde gerçekleştirilen ''Türkiye'de Anayasa Sorunu'' isimli konferansa, Burhan Kuzu'nun da katıldığı anımsatıldı.

Toplantı öncesinde, güvenlik güçlerine, toplantının protestolu ve sıkıntılı geçeceği ile olaylar çıkacağı hususunda duyumlar geldiği belirtilen iddianamede, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığı ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğünce, gerekli güvenlik önlemlerinin alınması için Ankara Valiliği ve Emniyet Müdürlüğüne yazılar yazıldığı kaydedildi.
    
Konferansın ilk konuşmacısı olan CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum'un anlatımlarının ıslık ve sloganlarla devam ederek sona ermesini takiben, Burhan Kuzu'nun, konferans vermek amacıyla salona gelerek kürsüye çıktığı hatırlatılan iddianamede, bu sırada salonda bulunan kişilerce ''Kolektif Yumurta Şenliğine Hoş Geldiniz'' ve ''Hesap Soracağız Öğrenci Kolektifi'' yazılı pankartlar ile İstanbul'da darp edildiği belirtilen bir kişinin resminin bulunduğu dövizler açıldığı, çeşitli sloganlar atıldığı ve Kuzu hedef alınmak suretiyle yoğun şekilde yumurta, pet şişe, konfeti ve ayakkabı atılmaya başlandığı belirtildi.
    
Atılan materyallerden korunmak için tedbir olarak bulundurulan şemsiyeler açılsa da yumurtaların Kuzu'ya isabet ettiği kaydedilen iddianamede, başlamadan kesilen konferansın, Burhan Kuzu'nun salondan çıkarılması ve emniyetinin sağlanması ile sona erdiği anlatıldı.
    
İddianamede, öğrencilerden biri tarafından güvenlik görevlilerine koltuk atıldığı, başka bir öğrenci tarafından hakarette bulunulduğu, bir başkasının ise sivil güvenlik görevlisinin boğazını sıktığı ifade edildi.
    
Öğrencilerin, savcılık ifadelerinde, yumurta ve ayakkabı attıklarını kabul ettikleri aktarılan iddianamede, yumurta ve ayakkabı atılmasının ''küçük düşürücü'' nitelik arz ettiği ve söz konusu eylemin ''hakaret'' kapsamında değerlendirildiği kaydedildi.
    
İddianamede, üniversite öğrencilerinden 10'unun, TCK'nın 125/1-3a-4. maddeleri gereğince, ''Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'' iddiasından, 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar hapisle, 3'ünün ise TCK'nın 265/1-3. maddeleri uyarınca, ''Kamu görevlisine görevini yaptırmamak amacıyla cebir kullanmak'' gerekçesiyle, 8 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.



AA