Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Hurşit Tolon ile Varol Bülent Aral dışındaki tutuklu sanıklar, müştekiler ve avukatları katıldı.

Söz alan tutuklu sanık Hüseyin Yelki, iddianamede Kayra ve Zirve yayınevleriyle ilgili bilgi taşıdığı ve haber elemanlığı yaptığı yönünde iddialar bulunduğunu hatırlatarak, "Ne Kayra ne de Zirve Yayınevi hakkında kimseye bir bilgi ve belge vermedim. Ben haber elemanı değilim. Savcının bu iddiaları kanıtlaması lazım" dedi.

Davaya 2 sene sonra dahil edildiğini savunan Yelki, "Ben devleti ve hükümeti yıkmaya teşebbüs etmedim, etmem de. Zaten benim inancım olan Hristiyanlık bunu engeller. Ben 2002 yılında Hristiyan oldum. Ben Hristiyan olduğumda bir Hristiyan cemaati yoktu. Pek çok sınavda birinci, ikinci, en fazla üçüncü olurken kimse bana iş vermedi ama Hristiyanlar bana sahip çıktı, beni tedavi ettirdiler" ifadelerini kullandı.

Bir gazetede halen de zaman zaman yayımlanan "İncil okur musunuz?" ilanıyla Hristiyan olduğunu belirten Yelki, beraatını istedi.

Ses kayıtları dinlendi

Yelki'nin ifadelerinin ardından, bir kişinin misyonerlikle ilgili bilgiler aktardığı bazı ses kayıtları dinlendi. Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, tutuklu sanıklardan Adem Gedik'e söz konusu ses kaydında kendisinin de bulunduğu yönündeki iddiaları hatırlattı. Bunun üzerine Gedik, belirtilen tarihte yurt dışında olduğunu ileri sürdü.

Tutuklu sanık Haydar Yeşil de ses kaydında, "görevlendirdikleri bir askerin misyonerlikle ilgili İngilizce bir metnin çevirisini yapıyor" olabileceğini belirterek, rütbeli personel olmayan askeri hatırlamadığını iddia etti.

Bu arada söz alan tutuklu sanık Levent Ercan Gelegen, ses kayıtlarında misyonerlikle ilgili anlatılan bilgilerin doğru olduğu söyledi. Gelegen, misyonerlerce özellikle Doğu bölgesinde Alevi ve Kürt vatandaşlarla görüşülerek, hassasiyetlerinin, zaaflarının hatta tuttukları takımlarına kadar pek çok konuda bilginin öğrenildiğini ve kişiye bu açılardan yaklaşıldığını öne sürdü.

Duruşmada, kısa bir görüntü de izlettirildi. Tutuklu sanıklardan Ruhi Abat, görüntülerin kendi evinde çalışma odasında çekildiğini belirterek, "Zaten ya benim evimdir ya da ya da Haydar beyin evidir" dedi.

Öte yandan, mahkeme heyetinin ara kararla tutuklu sanık Varol Bülent Aral'ı önceki günkü duruşmada, Mahkeme Başkanı Kısa'nın uyarılarını dikkate almayarak söz almadan konuşması ve tehditlerde bulunması dolayısıyla, bu hafta yapılacak duruşmalardan men ettiği öğrenildi.