Malatya’daki Zirve Yayınevi’nde, üç Hristiyan’ın bıçaklanarak öldürülmesine dair davaya, bugün Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Mahkemeye ulaşan evraklarda, haklarında ‘evlerini terk etmeme’ kararı verilip elektronik kelepçe takılan sanıklardan Cuma Özdemir ve Hamit Çeker’in, bu yaptırımı defalarca ihlal ettikleri halde mahkemenin tutuklama kararı almadığı ve adli kontrol tedbirine devam edilmesini istediği ortaya çıktı. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün bütün ikazlarına rağmen mahkeme , “ iş yoğunluğu” nedeniyle sabit telefon hattından aranıp evinde inceleme yapılmadıkça, sadece telefon sinyal bilgilerinden hareketle evrak gönderilmemesi ihtarında bulundu.

Zirve Yayınevi katliamının beş faili, azami tutukluluk süresinin beş yıl ile sınırlandırılmasının ardından tahliye edilmişti. Sanık Cuma Özdemir’e tahliye edildikten sonra, 9 Mart 2014’te, elektronik kelepçe takıldı. Fakat sistemi sürdüren GSM şirketinin sinyal gücünün zayıf olması nedeniyle bu işlem gerçekleştirilemedi. Bu süreçte tüm kontrol, Malatya’nın Darende ilçesindeki Jandarma birimi tarafından yapıldı. 10 Mart’ta ilgili GSM şirketine yazı yazılıp bölgedeki sinyal gücünün arttırılması istendi. Ardından Özdemir’e, 14 Mart günü bir kez daha elektronik kelepçe ve ev ünitesi takıldı. Ünite yine çalışmayınca bu kez 19 Mart’ta GPS ile çalışan farklı bir elektronik kelepçe takıldı.

Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığı’nın raporuna göre Özdemir, 22 Mart 2014 günü 7 kez kontrol alanının dışına çıktı. Fakat Özdemir telefonla arandığında, dışarıya çıkmadığını, evde olduğunu, salona, mutfağa ve lavaboya gittiğinde cihazın ses çıkarttığını, durumun kendisini rahatsız ettiğini söyledi. Özdemir, uyarıya rağmen 24 Mart ve 25 Mart’ta da evinden ayrıldı. Darende Jandarması 25 Mart’ta evine giderek, Özdemir’in evinden ayrılmadığını saptadı. Adalet Bakanlığı’ndan bir hakim, cep telefonuyla Özdemir’i aradı. Görüşme sırasında Özdemir evin dışına çıkarıldı ve üç aynı noktada ölçüm yapıldı. Bu tespite rağmen Özdemir, 26 Mart ve 29 Mart’ta dört kez evini terk etti.

MAHKEME: BENİ UĞRAŞTIRMAYIN
 
Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün ihtarına rağmen Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Özdemir hakkında karar vermeye gerek görmedi ve 9 Mayıs’ta talebi reddetti. Karardan sonra Özdemir, 7 Haziran 2014’te saat 04.06’da konutunu terk etti. Amcasının aranması üzerine Özdemir’le görüşüldü. Jandarma görevlileri Özdemir’in evine giderek, konutta olduğunu tespit etti. Özdemir, bir gün sonra saat 17.54.08-17.54.28 arasında ve saat 18.00’de evinden yine ayrıldı. Yapılan telefon görüşmesinde evinde olduğu anlaşıldı. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, 12 Haziran’da yazı yazarak, kontrol tedbirlerini ihlal eden Özdemir hakkında karar verilmesini istedi.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise 20 Haziran’da, kendi “iş yoğunluğu” nedeniyle, sadece sinyal bilgileri değerlendirilerek yükümlünün adli kontrol kararını ihlal etmiş sayılamayacağını belirterek, gerekli tespitler yapılmadan evrak gönderilmemesini istedi ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün ihtar edilmesini istedi. Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne yazılan ihtar yazısında, “sanığın sabit telefon hattından aranması veya görevlilerin ilgilinin konutuna giderek tutanak tanzim etmek suretiyle belgelenmesi halinde” evrak gönderilmesi talep edildi.

Öte yandan, Elbistan Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün yazısına göre Çeker, 17 Haziran’da 22:33:00-22:59:00 saatleri arasında belirlenen alanı terk etti. Yetkilerce saat 21.10’da aranan Çeker’in evinde olduğu anlaşıldı. Çeker’in de adli kontrol kararını ihlal etmediği sonucuna varan mahkeme, uygulamaya devam edilmesini istedi. Çeker, 13 Mayıs’ta da dört saat suretiyle kontrol alanının dışına çıkmıştı.


 Haber: İSMAİL SAYMAZ - Radikal