Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 90. duruşması Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam etti. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Mehmet Ülger, Haydar Yeşil, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Adil Akçay, Adem Gedik, Levent Ercan Gelegen, Abuzer Yıldırım, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker, Emre Günaydın, Ruhi Abat, Abdullah Atılgan ve Hüseyin Yelki hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Varol Bülent Aral, Elbistan Cezaevi'nden görüntülü konferans sistemiyle katıldı. Tutuklu sanık Hurşit Tolon ile tutuksuz sanıklar İlker Çınar ile Aykut Saka katılmadı.

Duruşmada 5 gün boyunca savunma yapan tutuklu sanık binbaşı Haydar Yeşil, savunmasını tamamladı.

Duruşmada mahkeme heyeti ara kararı vermeden önce tarafların taleplerini aldı. Tutuklu sanık uzman çavuş Mehmet Çolak, kendisinin jandarmada kaçakçılık şubesinde görevli olduğunu, aşırı saf faaliyetler(ASAF) şubesinde görevli olmadığını, bu nedenle misyonerlikle ilgili çalışmalar içinde yer almadığını öne sürdü. Çolak, cinayetler öncesi misyonerlerle ilgili beyanatlarıyla televizyonlara çıkan İlker Çınar ile görüşmesini ise ‘tarihi eser kaçakçılığına ilişkin görüştük’ şeklinde açıkladı.

Tutuklu sanık uzman çavuş Adem Gedik de aleyhinde somut delil bulunmadığını savunarak tahliye talebinde bulundu.

Tutuklu sanıklardan Hüseyin Yelki ise 4 Ekim’de savcılığa verdiği önemli ifadelerle ilgili diğer sanıkların kullandıkları sözlere diğer celsede cevap vereceğini ifade etti. Yelki, jandarma tarafından misyonerlikle ilgili haber elamanı olarak kullanıldığı iddia edilen, yayınevinin eski çalışanı tutuklu sanık Levent Ercan Gelegen’e ilişkin yeni iddialar ortaya attı. Gelegen’in 1999 yılında Malatya’da askerlik görevini yaptığını öne süren Yelki, askerlik görevi biterken komutanının kendisine Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çalışmayı teklif ettiğini ileri sürdü. Bu diyalogları Gelegen’in aynı koğuşta kalırken kendisine anlattığını söyleyen Yelki, sanığın (Ben asla Hıristiyan olmadım. Elhamdülillah Müslüman’ım) dediğini aktardı. Yelki, Levent Ercan Gelegen’in askerlik görevinin hemen ardından haber elemanı olarak kullanılmaya başlandığına işaret etti.

SANIKTAN İLGİNÇ İDDİALAR

Dava kapsamındaki her duruşmada farklı tutumlarla mahkeme karşısına çıkan tutuklu sanık Varol Bülent Aral, önemli iddialarda bulundu. 1995’te DHKP-C adına eylemlere katıldığını anlatan Aral, bu eylemlerde kimsenin yaralanmadığını belirtti. Gelişmeleri analiz ettiğinde derin devletin elini gördüğünü, bu yüzden örgütten ayrıldığını söyleyen Aral, yakın zamanda adliye lojmanlarına yönelik saldırılar olacağını öne sürdü. Davada tutuklu sanıkların suçlarını inkar ettiklerini anımsatan Aral, “Tabiî ki suçsuzum diyecekler. TUSHAD yok deniyor. Sonra ortaya çıkıyor. JİTEM yok deniyor sonra ortaya çıkıyor. Bu olaylarda derin devletin payı var. (tutuklu sanık) Albay Mehmet Ülger bana cezaevi nizamiye girişinde (cinayeti işleyen failler için) ‘Ancak bunları bulabildik Bülentçiğim’ dedi. Cezaevinin kamera kayıtları incelensin bu ortaya çıkar. Beni öldürsünler sorun değil. Diğer sanıklar önceden benimle konuşmuyorlardı. Ne zaman mahkemeye yönelik tehditlerim oldu benimle konuşmaya başladılar. Bülent Arınç’ın dediği gibi (İyi ki biz bunlarla savaşa girmemişiz)” diye konuştu.

İddialar üzerine Mehmet Ülger, “Ben ciddiye almadığım için cevap vermedim. Cezaevinde bizim diğer sanıklarla yan yana gelme imkanımız yok” diye cevap verdi.

MAHKEME BAŞKANI İLE AVUKATIN JİTEM DİYALOĞU

Tutuklu sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, müvekkilinin ‘JİTEM’i bilmiyorum’ şeklindeki ifadesinin tüm beyanatlarının mesnetsiz gibi algı oluşturmaması gerektiğinin altını çizdi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa, JİTEM’in önce defalarca inkar edildiğini, daha sonra Genelkurmay Başkanlığı tarafından mahkemelere gönderilen belgeler, Ergenekon Davası’nda yargılanan Arif Doğan gibi sanıkların ifadelerinde var olduğu beyan edildiğini anımsattı.

JİTEM’in 1.5 yıl gibi sürede deneme amaçlı Diyarbakır’a kurulduğunu, bu dönemde Tolon’un KKTC’de alay komutanı olarak görev yaptığını anlatan avukat İlkay Sezer, Tolon’un JİTEM'i bilmemesinin normal olduğuna işaret etti.

Mahkeme Başkanı Kısa, kendisinin 1999-2004 yılları arasında Mardin’de görev yaptığını belirterek “Mardin’de görev yaparken yaşadığım olayı anlattırıp gazetelere manşet yaptırmayın” ifadelerini kullandı.

Verilen kısa aranın ardından mahkeme ara kararı açıkladı. Mahkeme azmettirici sıfatıyla yargılanan tutuklu sanık Hüseyin Yelki’nin tahliyesine, diğer tutuklu sanıklarının tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme heyeti, önceki celsede de talep edilen ancak gönderilmeyen Ergenekon terör örgütü, Balyoz Darbe Planı davalarının kararları ve Diyarbakır'daki JİTEM davasının iddianamelerinin birer suretinin talep edilmesiyle ilgili cevabın beklenmesini kararlaştırdı.

Duruşma 16 Aralık tarihine ertelendi.

 CİHAN