Avrupa Birliği ülkelerine bir gezi mi yapacaksınız. Günler öncesinden, yabancı elçilikler önünde kuyruğa giriyorsunuz, elinizde; tapu senetleri, banka dekontları sıraya girip sorgulanıyorsunuz ve döviz üzerinden önemli ölçüde para veriyorsunuz. Sonra gümrük kapılarında sürünüyorsunuz

Yunanistan, yunan adalarına girişte vize mükellefiyetini kaldırdı. Gemilerle gelen binlerce turist girişte işlem yaparak adalara girebiliyor; barlara, tavernalara, otellere gidebiliyor. Bunun tek sebebi Türk turistlerin parasını alabilmek.

Avrupa Birliği- Avrupa Toplulukları Komisyonu, bu uygulamayı kendi kurallarına aykırı görerek kaldırdı. Buna karşın Yunanistan itiraz ederek, ciddi bir gelir kaybı yaşayacağını, aynı uygulamanın tekrar getirilmesini istedi. Yani “Bırakın Türklerin parasını alayım” dedi ve AB Komisyonu tekrar “kapıda vize, tavernada soygun” uygulamasına izin verdi.

Bu nasıl Avrupa Birliği ve Avrupa Toplulukları Komisyonu ki, konu para olunca kendi kurallarını bile bir kenara atıyor.

Bu durumun derhal düzeltilmesi, Avrupa Birliğinin saygınlığını ve kurallarını koruması ve haksız kazanca engel olması için Avrupa Birliği- Avrupa Toplulukları Komisyonu (Commission of the European Communities)’ na derhal aşağıdaki şekilde Türkçe ve İngilizce olarak resmi bir başvuruda bulunduk:
 
Commission of the European Communities,
(Avrupa Toplulukları Komisyonu) 
Sayın Komisyonunuz Yunanistan’ın adalara girişte uyguladığı “kapıda vize” işlemini, kurallarınıza aykırı görerek iptal etmiştir. Ancak Yunanistan’ın başvurusu üzerine “kapıda geçici vize” tekrar geçerli kılınmıştır. Yunanistan’ın başvurusu, adalara gelen turistlerden kazanılan para ile ekonomik gerekçelere dayanmaktadır. Para kazanma karşılığı, kurallarınızın ihlal edilmesi, buna göz yumulması kabul edilemez bir durumdur. Sayın Komisyonunuzun ve Avrupa Birliği’nin güvenirliğini zedeleyicidir. Durumun incelenerek genel kuralların uygulanması ve tarafımıza bilgi verilmesi rica olunur. Saygılarımla. 

Avukat A.Erdem Akyüz
Ankara Barosu Avukatı
Hukukun Egemenliği Derneği
Onursal Genel Başkanı
 
Ayrıca TC. Başbakanlığı’na da resmi bir başvuruda bulunarak bu haksız uygulama, haksız kazanç ve soyguna engel olunmasını istedik.
Çünkü burada seyahat firmaları arasında haksız rekabet uygulanmakta ve adalara gezi düzenleyen firmalar ve katılanlar haksız bir gelir elde etmektedirler.

Yunan adalarına, meyhane ve tavernalarına, otellerine giden Türk sayısı hiç de az değil, hatta inanılacak gibi değil. Bir sezonda tam “Bir milyon kişiyi” buluyor.

Kaldı ki bu Yunanistan; Ege denizinde ve kıyılarımızda yer alan ve bize ait olan 18 ada ve bir kayalığa el koyan bir ülkedir.

Kıbrıs’ta karışıklık çıkaran ve yunanistana bağlamak isteyen bir ülkedir.

Hiçbir şekilde varolmayan ve bir iftiradan ibaret olan “rum-pontus soykırımı” şeklindeki uydurmaları dünya gündemine sokmak isteyen bir ülkedir.

Türkiye’de darbe yapmak isteyen suçluları koruyan ve Türkiye’ye vermeyen bir ülkedir.

Bu ülkelere giden ve gitmek isteyen vatandaşlarıma da söyleyeceğim bir iki cümle var.

Büyük bir kısmınız, çok güzel Türk adaları olan Avşa, Bozcaadaya ayak basmamışsınızdır.

Bulunduğunuz şehirde; görmediğiniz bir çok müze, tiyatro, eğlence mekanı vardır.

Türkiye’nin illerinden kaç tanesine, kaç kere gittiğinizi, bir yabancı turist kadar bilginiz olup olmadığını düşünün.

Sonra; işgal edilen adalarımızı, Kıbrıs’ı, rum-pontus iddialarını, Balkanlarda Türk ve müslümanlara uygulanan baskı ve zulümleri düşünün.
Ve sonra “kapıda vize, tavernada soygun’u” düşünün.