İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Voyvoda, 2004 yılında ODTÜ'de yüksek mühendis olarak görev yapan Murat Temizsoy ile evlendi ve eşinin soyadını da aldı. Yrd. Doç. Dr. Voyvoda, 2006 yılında Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, sadece kızlık soyadını kullanmak istemiyle dava açtı. Ancak Asliye Hukuk Mahkemesi, ‘görevsizlik’ kararı verdi. Ardından Yrd. Doç. Dr. Voyvoda, bu kez Ankara 3'üncü Aile Mahkemesi’ne başvurdu.

KIZLIK SOYADI ZAFERİ

Yrd. Doç. Dr. Voyvoda, 4 yıllık hukuk mücadelesinin ardından eşinin ‘Temizsoy’ olan soyadını sildirip, sadece kızlık soyadının yer aldığı nüfus cüzdanına kavuştu. Avukatı Alev Yıldız, “AİHM'e gitmeden böyle bir karar aldırdığımız için çok sevinçliyiz. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik. Daha öncesinde bu tür davalar açılmış, ancak AİHM'e taşınmak zorunda kalınmıştı. Bu karar kadınların bir zaferi ve bundan sonra birçok karara emsal olacak niteliktedir” dedi.

Avukat Yıldız, Yrd. Doç. Dr. Voyvoda'nın dünya çapında eserleri olduğu ve kızlık soyadıyla uluslararası platformda tanındığı için böyle bir karar aldığını belirterek, mahkemenin Anayasa'nın ‘eşitlik ilkesi’ni ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde böyle bir karara hükmettiğini söyledi. Kariyer yapan ve evlenmeden önceki soyadıyla bilinen kadınlar için bu kararın büyük bir zafer olduğunu kaydeden avukat Yıldız, “Türkiye'de daha öncede kızlık soyadının kullanımı için davalar açıldı. Ancak, çoğu sonuçlanmadığı için AİHM’ye götürüldü. Bu kararın çıkması büyük bir başarı. Eşler arası eşitlik açısından da büyük önem arz ediyor. Birçok kadının bu kararı baz alarak dava açacağını düşünüyorum” diye konuştu.

EŞİMİN KARARINA SAYGU DUYUYORUM

Yrd. Doç. Dr. Voyvoda'nın yüksek mühendis eşi Murat Temizsoy, eşinin böyle bir karar almasına saygı duyduğunu belirterek, “Kendisi uluslararası eserlere sahip biri. Evlenmeden önceki soyadıyla tanınıyor. Böyle bir karar almasını saygıyla karşıladım. Mahkeme sürecinde de kendisine destek oldum. Eşim adına mutlu oldum” dedi. Yrd. Doç. Dr. Voyvoda ise yeni kimliğine kavuştuğu için mutlu olduğunu söyledi.

Gerekçeli karar

ANKARA 3'üncü Aile Mahkemesi'nin davayla ilgili gerekçeli kararında, şu görüşlere yer verildi: “Davacının akademik kariyer sahibi olarak öncesinde ‘Voyvoda’ soyadıyla ulusal ve uluslararası eserler yayınladığı ve bu soy isim ile yayınlanan eserler ve çalışmalar sonucu çeşitli ödüller aldığı sabit olup, bu yönüyle öncelikle talepte hukuki yararın bulunduğu anlaşılmıştır. Öte yandan her ne kadar iç hukukta talebi karşılayan yasal bir düzenleme mevcut değil ise de talebin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90'ıncı Maddesi gereği Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar çerçevesinde de değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Ayrıca kadının kocasının soyadını kullanmak zorunda olmasının, ‘Kanun önünde eşitlik’ başlıklı Anayasa'nın 10'uncu, ‘Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir’ denilen 12'nci, ‘Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı’ başlıklı 17'nci ve ‘Ailenin korunması’ başlıklı, ‘Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır’ hükmünü içeren 41'inci maddeleri ile Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere aykırıdır.”

ANAYASANIN 90. MADDESİ

Anayasa’nın 90. maddesininde "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa mahkemesine başvurulamaz. Usülüne göre yürülüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır" denilmektedir.

İZMİRLİ AVUKAT AİHM GİTMİŞTİ

İzmir Barosu avukatlarından 15 yıllık evli Ayten Ünal, eşinin soyadı ‘Tekeli’yi sildirip, sadece ‘kızlık soyadı’nı kullanmak için 2004 yılında Karşıyaka 4’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ‘soyadı düzeltme’ davası açmıştı. Ancak Ünal, Medeni Kanun’da böyle bir hüküm olmadığı için davayı kaybedince, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürmüş, AİHM, Türkiye’nin sadece kızlık soyadını kullanmaya izin vermeyerek, ayrımcılığı yasaklayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 14’üncü ve özel hayata ilişkin 8’inci maddelerini ihlal ettiğine kanaat getirmişti. Böylece Ünal, AİHM tarafında haklı bulunarak kızlık soyadına kavuşmuştu.

ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURDU

Ankara 8. Aile Mahkemesi Yargıcı Eray Karınca da kocasının soyadını almak istemeyen bir kadının açtığı davada, evlenen kadının ya yalnızca kocasının soyadını ya da kocasının soyadıyla birlikte kızlık soyadını kullanmasını düzenleyen TMK’nın 187. maddesini Anayasa’ya aykırı bularak ve itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurda bulunmuştu.


Fevzi KIZILKOYUN/ANKARA, (DHA)