T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO. 2000/12-50
KARAR NO. 2000/47
KARAR TARİHİ. 2.2.2000


2004/m.58,61

ÖZET : Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya onanmış örneğinin takip talebine eklenmesi ve belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikâyet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/96,79 sayılı kararın incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamı ile; ( ... İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesine göre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12. Hukuk dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle ihtarname ancak takibe geçmenin koşulu olup, takip öncesi bir işlemdir. İİK 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin eklenmesinin zorunlu bir koşul olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.


kararara.com