T.C.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 
Esas No:9934/2013
Karar No:645/2014 

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y    İ L A M I

Esas no : 2013/9934 
Karar no : 2014/645
Tebliğname no : 12 - 2012/67266

İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi  : Ünye 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç Tarihi : 15.10.2011
Hüküm : TCK'nın 73/4. ve CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince şikayetten     vazgeçme nedeniyle düşme

Taksirle yaralama suçundan  sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Olay gecesi saat 01:00 sıralarında, sanığın sevk ve idaresindeki araçla, içerisinde mağdurlar da olduğu halde, meskun mahalde, yağmurlu havada, çift yönlü cadde üzerinde, olaydan yaklaşık 7 saat sonra alınan rapor içeriğine göre 0,88 promil alkollü şekilde seyir halindeyken, seyir istikametine göre yolun sağında park halinde bulunan kamyonu son anda farkederek, çarpmamak için direksiyonu aniden sola çevirmesi üzerine, karşı şeride geçerek, yol kenarındaki aydınlatma direğine çarpması sonucu, aldırılan geçici hekim raporlarına göre, mağdur Sedat Bacacı'nın klavikula kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde, mağdur Adem Bacacı'nın  pubis kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde ve Uğur Bayıroğlu'nun da  boyunda C7 'de transverse processte kırık oluşacak şekilde yaralanmaları şeklinde gerçekleşen olayda, bilinçli taksirin unsurlarının oluştuğu, TCK'nın 89/5 maddesi gereğince eylemin bilinçli taksirle meydana gelmesi nedeniyle, nitelikli yaralanmada şikayetten vazgeçmeye değer verilemeyeceği gözetilmeden ve mağdurlara ait kesin raporları da temin edilerek  sanığın  TCK'nın 89/4, 22/3. maddeleri ile cezalandırılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Birden fazla kişinin taksirle yaralanması eylemi ile ilgili olarak sanık hakkında dava açıldığı ve şikayetten vazgeçme nedeniyle sanık hakkıda açılan davanın düşmesine karar verildiği halde, kararın gerekçe kısmında, sanık hakkında mala zarar verme eyleminden dolayı açılan davanın şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinden bahsedilmek suretiyle gerekçeyle hükmün karıştırılması, 

Kabule göre de;
Sanığın, olay gecesi, idaresindeki araç içinde mağdurlarla birlikte alkol aldıktan sonra, mağdur Adem'i evine bırakmak için meskun mahaldeki çift yönlü caddede seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeritteki aydınlatma direğine çarparak durabildiği olaydan yaklaşık 7 saat sonraki rapora göre 0,88 promil alkollü olduğu tespiti karşısında, sanığın eyleminin trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturabileceği nazara alınarak sanık hakkında CMK'nın 226. maddesi uyarınca TCK'nın 179/3. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınarak bu suçtan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün belirtilen sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA,  16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

 

hukukmedeniyeti.org