T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2009/4466
KARAR NO. 2009/7493
KARAR TARİHİ. 20.4.2009


4721/m. 2

ÖZET : Boşanma kararından uzunca bir süre bekledikten sonra kararın tebliğ ettirilmesi iyi niyetli bir davranışolarak kabul edilemez. Zira taraflar boşanma kararından sonra iki yıl birlikteliği sürdürmüşlerdir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Mahalli Mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Tarafların anlaşarak boşanma taleplerine ve bu yönde hüküm almalarına rağmen, hüküm tebliğ ettirilmeyip, iki yıldan fazla birlikteliğin sürdürülmesi, açıklanan iradelerinin samimi olmadığını gösterir. 2 yıl 6 ay sonra hükmün tebliğ ettirilmesi Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi ile bağdaşmaz. Bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2009/16037
KARAR NO. 2010/17586
KARAR TARİHİ. 25.10.2010

4721/m. 2, 166

ÖZET : 
Tarafların anlaşmalı boşanma taleplerine ve bu yönde hüküm almalarına rağmen, davacının hukuki ve fiili bir engeli olmadığı halde; iki yıl sekiz ay evliliği sürdürdükten sonra davalıya kararın tebliğini istemesi davacı için bir “hak” olmakla birlikte; dürüstlük kuralına aykırı ve “hakkın kötüye kullanılması” niteliğindedir. Boşanma iradelerinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda; mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Tarafların anlaşmalı boşanma taleplerine ve bu yönde hüküm almalarına rağmen, davacının hukuki ve fiili bir engeli olmadığı halde; iki yıl sekiz ay evliliği sürdürdükten sonra davalıya kararın tebliğini istemesi davacı için bir “hak” olmakla birlikte; Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı ve “hakkın kötüye kullanılması” niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu’nun 2/2. maddesinde belirtildiği gibi bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanma iradelerinin samimi olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


kararara.com