T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/16328
K. 2018/104
T. 16.1.2018

 

* ANONİM ŞİRKETİN Y.K. ÜYELİĞİNDEN ÖNCEKİ PRİM BORÇLARINDAN SORUMLU OLMADIĞININ TESPİTİ ( Davanın Yasal Dayanağını Oluşturan 6183 S.K. 58. Md.sine Göre Kendisine Ödeme Emri Tebliğ Olunan Şahıs Böyle Bir Borcu Olmadığı veya Kısmen Ödediği veya Zamanaşımına Uğradığı Hakkında Tebliğ Tarihinden İtibaren 7 Gün İçinde Alacaklı Tahsil Dairesine Ait İtiraz İşlerine Bakan Vergi İtiraz Komisyonu Nezdinde İtirazda Bulunabileceği/ İtiraz Etmezse Borcun Kesinleşmiş Olacağı )

* MENFİ TESPİT ( İtiraz Davası İçin Öngörülen 7 Günlük Sürenin Hak Düşürücü Nitelikte Olduğu Konusunda Kuşku Bulunmadığı/Süresinde İtiraz Etmeyen Davacı Adına Düzenlenen ve Süresinde İtiraz Edilmediği İçin Kesinleşen Ödeme Emirleri Yönünden Menfi Tespit Davası Açılamayacağı )

* HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREDE İTİRAZ EDİLMEMESİ ( Hak Düşürücü Süre Niteliği İtibariyle Defi Değil Bir İtiraz Olup Sonuçlarını Kendiliğinden Meydana Getireceği ve Resen Gözönünde Tutulacağı - Süresinde İtiraz Etmeyen Davacı Adına Düzenlenen ve Süresinde İtiraz Edilmediği İçin Kesinleşen Ödeme Emirleri Yönünden Menfi Tespit Davası Açılamayacağının Gözetilmesi Gereği )

6183/m.58

ÖZET : Dava, dava dışı anonim şirketlerin 01.10.2008 tarihi öncesi prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 S.K. 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.İtiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır. Davacılardan Mesude adına düzenlenen ve süresinde itiraz edilmediği için kesinleşen ödeme emirleri yönünden menfi tespit davası açılamayacağının gözetilmesi gerekir.Diğer taraftan, her ne kadar menfi tespit istemli işbu dava açılmış ise de, diğer ödeme emirlerinin kesinleşip kesinleşmediği, bu bağlamda davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı ile, davaya konu miktar belirlenmeksizin, hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

DAVA : Dava, dava dışı anonim şirketlerin 01.10.2008 tarihi öncesi prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı ... Dokuma ve Madencilik San. ve Tic. A.Ş. ve ... San. ve Tic. A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi olduklarından bahisle bu şirketlerin 01.10.2008 tarihi öncesi borçlarından sorumlu olmadıklarının tespiti için işbu davanın açıldığı, söz konusu şirketlerin prim ve ferilerine dair borçlar için düzenlenen ödeme emirlerinden 2006/10441, 2007/10134, 2005/14219 numaralı ödeme emirlerinin davacılardan Mesude adına düzenlendiği ve yine davacıya 2011 yılında tebliğ edildiği, davanın ise 31.03.2014 tarihinde açıldığı, diğer ödeme emirlerinin ise, şirket adına düzenlendiği ve değişik tarihlerde davacılara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 Sayılı Kanun'un 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K.; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır.

Belirtilen açıklamalar ışığında, davacılardan Mesude adına düzenlenen ve süresinde itiraz edilmediği için kesinleşen 2006/10441, 2007/10134, 2005/14219 numaralı ödeme emirleri yönünden menfi tespit davası açılamayacağının gözetilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.

Diğer taraftan, her ne kadar menfi tespit istemli işbu dava açılmış ise de, diğer ödeme emirlerinin kesinleşip kesinleşmediği, bu bağlamda davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunup bulunmadığı ile, davaya konu miktar belirlenmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönler incelenmeksizin bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 16.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kazanci.com.tr