T.C
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2010/6196
KARAR NO: 2010/18012
KARAR TARİHİ: 06.07.2010

-YARGITAY İLAMI-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

1- Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,

2- Borçlu vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;

Takibe konu yapılan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1085 Esas 2008/251 sayılı kararının hüküm bölümünün (2) numaralı bendinde "davacının davasının diğer davalılar Mustafa Gelhasan, Alaaddin Özbiçerler, Erol Yarım, Ayhan Yıldız ve Murat Kılıç olmak üzere toplam beş kişi aleyhine kararın verildiği, kararın vekalet ücretine ilişkin bölümünde ise, davalılar arasında teselsül ilişkisi kurulmaksızın "davalılardan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde tahsil hükmü KURULDUĞU GÖRÜLMÜŞTÜR.

Mahkeme kararında görüldüğü gibi teselsül ilişkisi kurulmadığından hükmedilen vekalet ücreti alacağının bu kişilerden eşit oranda TAHSİLİ GEREKİR. Bu durumda, mahkemece; toplam vekalet ücreti alacağının 1/5 olarak borçlu lehine hükmedilmesine karar vermek gerekirken 1/2 olarak HÜKMEDİLMESİ İSABETSİZDİR.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428 inci maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.07.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ.

AYRICA BU OLAY DİSİPLİN SORUŞTURMASINADA KONU OLDUĞUNDN,TBB DİSİPLİN KURULU KARARI

TBB DİSİPLİN KURULU KARARI

Tarih - Esas No - Karar No Konu
T. 06.09.2013
E. E.2013/29
K. K.2013/667

Şikayet konusu mahkeme kararında taraflar arasında nasıl paylaştırma yapılacağının bildirilmediği karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin nasıl paylaşılacağına ilişkindir.

(1136 sayılı Av.Y. m. 34, 134 ; TBB Meslek Kuralları 3, 4 )

Şikâyetli avukat hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi 2006/269 Esas, 2007/577 Karar sayılı “görevsizlik” kararında hükmedilen 450 TL vekâlet ücreti ile ilgili olarak …İcra Müdürlüğü 2010/16521 E. sayılı dosyası ile ilamda belirlenen avukatlık ücretinin tümü için … İcra Müdürlüğü’nün 2010/269 Esas sayılı takip yaptıklarını, bu takibin … İcra Hukuk Mahkemesi 2010/1063 Esas sayılı dosyası ile ücretin ancak ½’sinin istenebileceği gerekçesi ille iptal edilmesine karşın, … Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2010/70 E. 2011/111 K. sayılı ilamı ile hükmedilen vekâlet ücretinin tamamını … İcra Müdürlüğü’nün 2011/7544 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiği, bunun üzerine … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/509 Esas sayılı dosyası ile takibin iptali için dava açıldığını ve vekâlet ücreti alacağının yarısı bakımından tedbiren takibin durdurulduğu, ikinci takip ile birlikte şikâyetli avukatın bunu hataen yapmadığı, eylemim Avukatlık Yasası 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelere aykırı olduğu iddiası ile açılan disiplin kovuşturması sonucu eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli avukat önceki savunmaları ve itirazında özetle; Mahkemece takdir edilen avukatlık ücretinin davalılar arasında yarı yarıya paylaştırılmasına ilişkin bir ibare bulunmadığını, şikâyetçinin temyiz dilekçesinde dahi buna değinmediğini, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının olmadığını, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/509 Esas sayılı dosyasını temyiz ettiklerini ve bu nedenle kesin hükümden bahsedilemeyeceğini, Bursa 6. İcra Müdürlüğü dosyasının infaz edildiğini şikâyete konu edilmesinin anlamsız olduğunu, yapılan diğer icra takibi için “avukat bunu biliyordu” diyerek suçlama yapılamayacağını, avukatın mesleki kabiliyetini etkilemeye çalışmanın hukuka aykırı olduğunu, Şikâyetçi vekilinin aynı konu ile ilgili olarak Avukat H.D. hakkında … Barosuna yaptığı şikâyet üzerine şikâyet edilen avukat hakkında disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

… Barosu Yönetim Kurulu’nun 2011/Ş.1268 dosya no 2012/1274 karar No.lu 06.09.2012 tarihli kararının gerekçesinde “ Mahkeme tarafından takdir edilen karsı taraf vekil ücretinin, şikâyetçi avukatın müvekkili tarafından ödenmesi asıl olup, şikâyetli avukatın diğer davalının da hak ettiği vekâlet ücretini tahsil etmek amacıyla takipte bulunmasının şikâyetçi avukatın müvekkili aleyhine bir durum yaratmadığı, bu konudaki şikâyet hakkının diğer davalı tarafa ait olduğu dikkate alınarak, konuya ilişkin ilgili mercilerce yapılacak yargılama sonunda bir karar verilecek olması ve bu bakımdan şikâyet konusunun disiplin hukuku anlamında değerlendirmeye tutulamayacağı” gerekçesi ile disiplin kovuşturması açılmasına yer olmadığına karar verildiğini, vekâlet ücretinin yükümlüsü şikâyetçi avukatın müvekkili olup, eğer diğer davalının hükmedilen vekâlet ücretinin 1/2 sine sahip olduğu iddia ediliyorsa bu konudaki şikâyet hakkının şikâyetçiye ait bir hak olmadığı da açık olduğunu kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.

İncelenen dosya kapsamından hakkında … Asliye Ticaret Mahkemesi 2006/269 E. 2007/577 Karar sayılı “görevsizlik” kararında hükmedilen 450 TL vekâlet ücreti ile ilgili olarak … İcra Müdürlüğü’nün 2010/16521 Esas sayılı dosyası ile ilamda belirlenen avukatlık ücretinin tümü için … İcra Müdürlüğü’nün 2010/269 Esas sayılı takip yapıldığı,

İzmir Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2010/70 E. 2011/111 K. sayılı ilamı ile hükmedilen 9.940.00 TL vekâlet ücretinin tamamını … İcra Müdürlüğü’nün 2011/7544 Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulduğu, … İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2011/509 Esas sayılı dosyası ile vekâlet ücreti alacağının yarısı bakımından tedbiren takibin durdurulduğu, Şikâyetli avukatın beyanından kararın kesinleşmediğinin bildirildiği görülmektedir.

Disiplin kovuşturmasına konu asıl sorun Mahkeme kararında taraflar arasında nasıl paylaştırma yapılacağının bildirilmediği karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin nasıl paylaşılacağına ilişkindir.


“Avukatlık Asgari Ücret Taifesi’nin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırlan ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı madde 3/2 “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur,” hükmünü içermektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2010/8650 Esas 2010/18012 Karar sayılı kararında.”Mahkeme kararında görüldüğü gibi teselsül ilişkisi kurulmadığından hükmedilen vekâlet ücreti alacağının bu kişilerden eşit oranda alınması gerekir.” 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 23.03.1974 gün ve 1974/8/246-263 sayılı kararında da bildirildiği üzere “Bir davada davalılar müteaddit, savunma sebeplerinin değişik olması halinde davanın reddi dolayısıyla vekille temsil olunan her davalı için ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi, müteaddit davalıların savunmalarının birleşmesi halinde ise tek vekâlet ücreti takdir edilerek aralarında paylaştırılması gerekir.”

Gerekçeleri açık olup gerek vekâlet ücretinin ödenmesinde ve gerekse birden çok davalı lehine vekâlet ücretinin tek olarak takdirinde paylaşım zorunludur.

Şikâyetli avukatın itirazında bildirdiği… Barosu Yönetim Kurulu’nun gerekçesine de bu nedenle katılmak mümkün olmadığı gibi bu gerekçe Avukatlık Yasası 164/son fıkrada “Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir” düzenlemesine de aykırı bir yorumdur.

Avukatlık Yasasının 34. maddesi “ Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler ” 

Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesi “Avukat mesleki çalışmasını ve kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır.” hükümlerini amirdir.

Şikâyetli avukatın ilk yaptığı takipte ½ oranında paylaşım gereklidir kararına karşın kararın kesinleşmediğinden bahisle ikinci takipte de ısrarcı olması, bu hususta araştırma ve inceleme yapmadan ve meslektaşının da emeğini gözetmeden alacağı tahsile çalışması mesleki dayanışma ile bağdaşmadığı gibi, avukatların özen ve doğruluk kurallarına göre hareket etmek, kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde sadakatle davranmak, mesleğin itibarını sarsacak her türlü davranıştan kaçınmak zorunda olduğu ilkelere de aykırıdır.

Bu nedenle eylemin disiplin suçu olduğuna ilişkin Baro Disiplin Kurulu Kararında hukuka aykırılık görülmemiş ve itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak Şikâyetli avukat E.H.D. itirazının reddine … Barosu Disiplin Kurulu’nun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin 11.05.2012 gün ve 2011/62 Esas, 2012/31 Karar sayılı kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi. (Kaynak: Kararara.com)