T.C.
Yargıtay
15. Ceza Dairesi

Esas No:2013/5164
Karar No:2014/20851 

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Sanığın, alacaklı şikayetçi vekili sıfatıyla, borçlu M.. K.. hakkında, Antalya Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 06/07/2004 tarihli ve 2002/484-2004/801 sayılı kararına istinaden, toplam 19.021.913.978 TL alacağın tahsili için Antalya 7. İcra Müdürlüğü'nün 2004/7398 sayılı dosyası üzerinden yürüttüğü ilamlı haciz yoluyla takip sırasında, alacağın tamamını haricen tahsil ettiği halde, şikayetçiye vermeyip uhdesinde tutmak suretiyle görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan ve tanıklar beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın vekaleten katılan adına avukatı olarak yaptığı icra takibi nedeniyle tahsil ettiği paraları, katılana vermemekten ibaret eyleminin bir bütün halinde TCK'nın 155/2. maddesi gereğince, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek görevi kötüye kullanma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine, 10.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

www.hukukmedeniyeti.org